Wes Anderson’un absürdleri

Ama son derece farklı bir dille. Bu yıl Cannes Film Festivali’ni açan filmin başrollerinde Edward Norton, Bruce Willis, Bill Murray gibi isimler var. Ama en büyük alkışı çocuk aşıkları oynayan Jared Gilman ve Kara Hayward hak ediyor.

MOONRISE KINGDOM
Yön: Wes Anderson
Oyn: Edward Norton, Bruce Willis, Bill Murray, Tilda Swinton
Tür: Dram

Yönetmen Wes Anderson deyince akla tabii ki sıradışı filmler gelir. Herkese göre olmayan ama kendi kemik izleyici kitlesini fazlasıyla memnun
eden kişi...
Görmeye alışık olmadığımız karakterleri perdeye getiren, sanatsallıklarının yanı sıra komediyle de buluşan bu filmler arasında Tenenbaum Ailesi, Suda Yaşam, Mürekkep Balığı ve Balina ile Darjeeling Limited’i sayabiliriz.
Moonrise Kingdom biraz farklı ama.
Yönetmenin kendi kitlesini memnun etmekle kalmayıp, ana akım izleyiciyi de sinemaya çekecek ve memnun edecek özelliklere sahip.

EN ÇOK KEDİSİNİ SEVİYOR

Filmin bir adada geçiyor olması ironilerin en büyüğü gibi.
Birbirlerine aşık olup, birlikte kaçan Suzy ve Sam’in küçücük bir adada gidebilecekleri neresi olabilir ki?
Buna rağmen her türlü planı yapıyor iki ufaklık.
Sürüden hayli farklı bir kız olan Suzy, mutsuz bir anne babanın kızı. Üç küçük erkek kardeşi, sürekli meşgul babası ve yasak ilişki yaşayan annesiyle oturduğu evinde kendine tek yakın gördüğü şey, minik bir kedi.
Kaçarken yanına kediciği alması da bundan.

EVLATLIK BİLE ALMAK İSTEMİYORLAR

Sam ise izci kampının istenmeyeni, horlananı, dışlananı.
Dahası evlatlık verildiği ailenin bile istemediği bir çocuk. Sonunun öksüzler yurdu olacak olması en çok izci liderini üzüyor.
Ama filmdeki sıradışı karakterler bu iki aşıkla kalmıyor.
Suzy’nin anne babası ile Sam’in izci kampının lideri ve kasabanın şerifi de onlardan aşağı kalır gibi değil.
1960’larda geçen film özgürlük rüzgarlarının estiği, ahlaki değerlerin masaya yattığı dönemi çocukların aşkı üzerinden anlatıyor. Bu dönem bizim asilerin hikâyesine uygun bir alt fon oluşturuyor.
Gerilimiyse yaklaşmakta olan fırtına veriyor.
Film adını, Suzy ve Sam’in kendilerine yeni bir dünya kurdukları koydan alıyor.
İki aşığın hikâyesinin yanında Suzy’nin anne babasının sorunlu ilişkisi ve izci kampı liderlerinin minik öyküleri de var.
Ve tabii diğer yanda özgürlük savaşçılarına karşı duran topluluğu temsil eden diğer izci çocuklar.
Herkes iki yeni aşığın peşinde kendi yaşamlarını da değiştiren bir maceraya doğru koşuyor.

BILL MURRAY ALTINCI KEZ WES ANDERSON FİLMİNDE

Wes Anderson son filmi Moonrise Kingdom’da yine ünlü isimleri kamera karşısına geçirmiş.
Vazgeçemediği Bill Murray (altıncı kez birlikte çalışıyorlar), usta oyuncu Edward Norton ve popüler sinemanın ünlülerinden Bruce Wills ile usta aktristler Frances McDormand ve Tilda Swinton; Anderson’un kadrosunda yer alıyor.
Tabii iki küçük afacan; Jared Gilman ve Kara Hayword’a da dikkat.
Özellikle de koyu makyajlı, derin bakışlı, çantasında minik kedisiyle gezen Suzy rolündeki Kara’ya. Bu genç oyuncular, yanlarındaki tecrübeli aktörler ve Wes Anderson’ın sıradışı anlatımıyla bir ilk aşk öyküsü izleyeceksiniz.
Moonrise Kingdom sizi farklı, alışılmışın dışında, zengin, renkli bir yolculuğa çıkaracak bir film, keyfini çıkartmanızı tavsiye ederim.

HAFTANIN DiĞER FiLMLERi

Ajanlar geçmişe gidiyor

MEN IN BLACK 3
SİYAH GİYEN ADAMLAR 3
Yön: Berry Sonnenfeld
Oyn: Will Smith, Tommy Lee Jones, Josh Brolin
Tür: Bilimkurgu, Aksiyon

Bir çizgi roman uyarlaması olarak yola çıkan Siyah Giyen Adamlar komplo teorilerine meraklı Amerikalılar için tabii ki biçilmiş kaftandı. Bir yanda uzaylılar vardı, diğer yandaysa onları kontrol etmekle, varlıklarını insanlardan gizlemekle görevli siyah takım elbiseli hükümet ajanları. Dönemine göre çok üstün olan bilgisayar animasyonu yaratıklar, filmin büyük küçük herkes tarafından ilgiyle izlenmesine önemli bir sebepti şüphesiz. Rick Baker’ın yaratıklarıyla Will Smith ve Tommy Lee Jones bir araya gelince kare tamamlanmıştı. Şimdi uzaylı yaratıklar ve ajanlar arasındaki kovalamacayı anlatan bilimkurgu efsanesi Siyah Giyen Adamlar serisinin üçüncüsü 3 boyutlu olarak sinemalarda. Başrollerini Will Smith, Tomy Lee Jones ve Josh Brolin’in paylaştığı filmde Ajan J geçmişe gömülü sırlarını açığa çıkarmak üzere zamanda yolculuk yapıyor ve 1969 yılına dönüyor. Barry Sonnenfeld’in yönettiği, Steven Spielberg’ün yapımcısı olduğu Siyah Giyen Adamlar 3, Andy Warhol’dan tutun da Mick Jagger’a, çiçek çocuklarına kadar pek çok ince esprili göndermeyle dolu. Çeşitli uzaylı yaratıkları 3 boyutlu sinemada izlemek ayrı bir keyif. Will Smith ve Josh Brolin’in karizması, eğlenceli senaryosu, rengarenk uzaylılarıyla karşınızda bir buçuk saat kesintisiz eğlence vaad eden bir film var. Son olarak sürprizli ve dokunaklı finaline de ayrı bir alkış gönderelim.

Bol ödüllü bir film

CANAVARLAR SOFRASI
Yön: Ramin Matin
Oyn: İbrahim Selim, Pınar Töre, Tuğrul Tülek
Tür: Dram

Ramin Matin’in yönettiği ve İbrahim Selim, Pınar Töre, Tuğrul Tülek ile Gizem Erdem’in oynadığı Canavarlar Sofrası, 48. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü’nü kazanmıştı. 23. Ankara Film Festivali’nde ise oyuncusu Gizem Erdem’e ‘En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu’ dalında ödül getirdi. Deniz Eyüboğlu’na ‘En İyi Görüntü Yönetmeni’, Barış Diri’ye de ‘En İyi Müzik’ ödüllerini yönetmenine de ‘Umut Veren Yönetmen’ ödülü kazandırdı ve ‘SİYAD Jürisi Ulusal Uzun Film Ödülü’ne layık görüldü. Canavarlar Sofrası, tüketim ve hazcılık üzerine eleştirel bir film. J. ve M. akşam yemeğinde arkadaşları K. ve D.’yi ağırlıyor. Misafirler gelip, sohbet başlayınca karakterlerin yaşadığı çarpık evren kendini hissettiriyor. Kibir ve nefret dolu sözlerin normal kabul edildiği bir ortam var. Gözlerinin önünde polisin komşularını öldürmesi kimseyi şaşırtmıyor mesela. İnsanların aralarında dostluk ve sevgi yok, sadece haz ve tüketim önemli. Aynı modern yaşam gibi!

Angelina Jolie Bosna’yı anlatıyor

IN THE LAND OF BLOOD AND HONEY
KAN VE AŞK
Yön: Angelina Jolie
Oyn: Rade Serbedzija, Branko Djuric, Nikola Djuricko
Tür: Dram

Angeline Jolie’nin yazıp yönettiği ve bazı kesimlerde büyük tartışmalara sebep olan In The Line Of Blood And Honey, Kan ve Aşk adıyla salonlarımıza geldi. Kan ve Aşk, 1990’lı yılların başındaki Bosna iç savaşında geçiyor. “Birlikte yaşadığınız komşunuzun ırzına geçmek ve öldürmek, hiçbir şekilde anlaşılır gibi değil” diyor Angelina Jolie, Bosna’da 1990’lı yıllarda yaşananlar için. Jolie, Avrupa’nın İkinci Dünya Savaşı’ndan beri gördüğü bu en kanlı savaşı bir Sırp asker ve Bosnalı kadının ilişkisi ve kadın savaş esirleri üzerinden anlatıyor. Kadınlara yapılan zulmün, tecavüzlerin, toplu katliamların, bebek ölümlerinin gösterildiği sahneleri izlemesi kolay değil. Sevginin, aşkın, sadece hayatta kalmanın önemli olduğu savaş ortamında neye dönüştüğünü görmek açısından da ilginç bir çalışma Kan ve Aşk. Utanç yıllarını merak edenler ve sinirleri sağlam olanlar bu filmi kaçırmasın.

Sistemden kaçan gençler

DIRTY GIRL
EDEPSİZ KIZ
Yön: Abe Sylvia
Oyn: Juno Temple, Milla Jovovich, William H. Macy, Mary Steenburgen
Tür: Dram
Süre: 90 dk.

Okulun yaramaz kızı ve uyumsuz oğlanının kader birliği. Annesiyle birlikte yaşayan Danielle’in aykırı tavırları özel eğitime mahkum edilmesine neden oluyor. O tam bir edepsiz kız. Hem yaşıtlarına hem de büyüklerine karşı. Gönderildiği özel sınıfta bir başka sorunlu öğrenci Clarke ile zoraki bir işbirliğine giriyor. Clarke, azılı bir eşcinsel düşmanı olan babası tarafından askeri okula gönderileceği için kaçma isteğiyle kıvranan bir genç. Önceleri isteksiz başlayan bu arkadaşlık zaman içinde ikisinin de yalnızlıklarına derman oluyor. İki genç, ceplerinde beş kuruş olmaksızın küçük kasabadan kaçıyorlar. Edepsiz Kız pek de alışık olmadığımız tarzdaki iki gencin kader birliğinin filmi. Kimi zaman duygusal, kimi zaman komik ama oldukça aykırı.

Manastırda inançlar sarsılınca

LE MONIE
ŞEYTANIN YÜZÜ
Yön: Dominik Moll
Oyn: Vincent Cassel, Deborah François, Josephine Japy, Sergi Lopez
Tür: Gerilim
Süre: 10 dk.

İngiliz yazar Matthew Lewis’in 1796’da yayımlanan The Monk adlı kitabı Fransız yönetmen Dominik Moll tarafından oldukça tek düze bir anlatımla sinemaya uyarlandı. Moll uyarlama sırasında bazı değişiklikler yapmış aslında. Katolik kilisesine bir eleştiri niteliği taşıyan romandan çocukken terk edilen inançlı bir adamın hayatındaki trajediyi anlatan bir film çıkmış. Rahipler tarafından büyütülen Ambrosio, rahip ve vaiz olarak zamanla tüm ülkede tanınıyor. Baş ağrıları çeken Ambrosio şeytana karşı kendini çok güçlü hissetmezken ortaya yüzü maskeli bir adam çıkıyor. Bu adamın gelmesiyle birlikte manastırda doğaüstü olaylar olmaya başlıyor ve inançları sarsılıyor.

Meksika’nın Top Cat’i

DON GATO
Y SU PANDILLA
SEVİMLİ KEDİ İŞ BAŞINDA
Yön: Alberto Mar
Ses: Yekta Kopan, Raul Anaya, Jorge Arvizu, Jim Conroy
Tür: Animasyon

Sevimli Kedi İş Başında, Meksika sinemasının en kârlı animasyonlarından biri. 1960’ların başında ABC televizyonunda yayınlanmış olan bu sevimli animasyon karakter, 50. yaşını beyazperdeyle buluşarak kutladı. Filmde Top Cat ve sokak çetesinin başlarına gelen ilginç olayları konu alıyor. Top Cat ve çetesi eski düşmanları polis Dibble ve yeni komiserle karşılaşıyorlar. İkisi de, Top Cat’in oyunlarını engellemek ve çeteyi çok sevdiği mahallelerinden çıkarmak için ellerinden geleni yapmakta. Ancak çete evlerini korumak için harekete geçiyor, yollarına çıkan tüm engelleri daima akıllıca alt edeceklerinden şüpheleri yok.