Wes Anderson filmine ışınlanın

Güncelleme Tarihi:

Wes Anderson filmine ışınlanın
Oluşturulma Tarihi: Ekim 27, 2012 00:00

Geçen hafta Nişantaşı’nda karşılaştığım Sih türbanlı, havalı Hintliyi kime benzettiğimi düşünürken kafamda ışık yandı; Wes Anderson filmlerinin vazgeçilmez oyuncusu Waris Ahluwalia! Sonradan öğrendim ki, Wahlia aslında dünyanın en ünlü tasarımcılarından biriymiş. Son sergisi de İstabul’da açılmış.

Haberin Devamı

Her şey 10 gün önce Nişantaşı’ndaki Delicatessen’de otururken başladı... Öğleden sonra kahvemi yudumlarken içeriye, gayet şık gündelik kıyafetli ama başında Sih türbanı olan biri girdi. “İstanbul da ne kadar kozmopolitleşti canım!” diye konuşurken giren kişiden gözlerimi alamadığımı fark ettim. Ayıplanma pahasına uzun uzun baktım. Bir yerden tanıyorum ama nereden?
Masadaki konuşmalardan tümüyle kopup düşünürken aklıma geldi; Amerikalı yönetmen Wes Anderson’un meşhur Darjeeling Limited filmi! 2007 tarihli film, Anderson’un tipik romantik tarzını yansıtan en güzel işlerden biriydi. Owen Wilson, Adrien Brody ve Jason Schwartzman’ın birbirleriyle ilişkilerini düzeltmek için Hindistan’da bir tren yolculuğuna çıkan üç kardeşi oynadığı filmin bir esas karakteri daha vardı; tren görevlisi. Oturduğum kafedeki Hintli, aynı bu tren görevlisini oynayan Hintliye benziyordu!
“Olamaz, ancak benziyordur” diye tartışmaya başladık ki yardımımıza teknoloji yetişti. İnternetten bir fotoğrafını bulup, utanmadan gidip sorduk: “Sizin bu kişi olma ihtimaliniz var mı?”
Sonuç: Waris Ahluwalia’nın ta kendisi!
Üstelik öğrendik ki, Ahluwalia arkadaşı Wes Anderson’ın filmlerinde sadece hobi olarak oynuyormuş (Oynadığı bir diğer filmi de Steve Zissou ile Suda Yaşam’dı). Meğerse aslında Amerika’da çok meşhur bir tasarımcıymış. İstanbul 74’te açılacak sergisi için İstabul’da olduğunu söyleyerek kibarca bizi açılışa davet etti.
Geçen hafta, heyecan içinde Karaköy’ün yolunu tuttum. Ve İstanbul 74’ün kapısına geldiğim an New York’taki bohem sergi mekanlarından birine ışınlandığımı hissettim. Ultra havalı insanlar kapı dışına kadar taşmıştı. İçerisiyse sergiden çok, bir enstalasyona benziyordu.
150 yıllık iş hanının içindeki galerinin ahşap parkeli, beyaz duvarlı, yüksek tavanlı 160 metrekarelik açık alanı, Autoban tarafından serginin ruhuna uygun şekilde tamamen değiştirilmiş. Adeta Wes Anderson imzalı bir jungle’a giriyorsunuz. Her an bir yerden maymun veya kaplan çıkabilir gibi hissediyorsunuz. Ancak, içerideki kalabalıkta çok sayıda yabancı, tasarımcı veya reklamcı olduğu her halinden belli ilginç bir kalabalık ve bir köşede çekingen şekilde misafirlerle ilgilenen Waris Ahluwalia vardı.
Ahluwalia’nın tasarladığı eserler cam fanuslar içinde sergileniyor. Mücevherler antik krallıkların romantizmini taşıyor. Çok zarifler.
Sergi, herkese göre değil ama sırf Ahluwalia’yı, üzerlerinde müthiş bir titizlikle çalışırken hayal etmek için bile gidip görülmeli.

Haberin Devamı

Waris Ahluwalia’nın ‘House of Waris’ adlı mücevher sergisi 9 Kasım’a kadar ISTANBUL’74’de olacak. (212) 243 39 48.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!