Cahit AKYOL
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 16, 2009 00:00
İstanbul’da Dolapdere semtinden geçenlerin gözü mutlaka yolun kenarındaki cansız manken satan dükkânların vitrinlerine takılır. Gidecekleri mağazaları bekleyen bu yüzlerce cansız üryanın hepsi de, son derece fit kadın ve erkeklerin birer kopyalarıdır. Ancak son zamanlarda onlar da “Türk kasları” yaptı. Bazı mağazaların vitrinlerinde artık şişman, hatta obez mankenler var. Aşırı kilolulara kıyafet satan dükkânlar için üretilen bu mankenler, “manken gibi” deyimini çürütüyor.
Hepimizin yaşamında özel bir yeri vardır vitrin mankenlerinin. Sahibi olmaya aday olduğumuz giyecekleri önce onların üzerinde beğenir, sonra satın alırız. Vitrinlerde görüp beğendiğimiz giyim eşyalarının birer tamamlayıcısıdır onlar. Bir anda vitrinden fırlayıp insanların arasına karışacakmış gibi gerçekçi görüntüleri vardır.
Kadınlar hani “kalem gibi” tabir edilen türden, uzun bacaklı ve ince belli... Kirpikler uzun, yüzde ful makyaj ve son moda kesilmiş saçlar... Erkeklerse mutlaka fit görünümlü, sert bakışlı... Karın bölgelerinde baklava gibi kaslar... Kadınları 34, taş çatlasın 36, erkekleri hep 48-50 beden ölçülerinde. Ama son zamanlarda vitrin mankenlerinin fiziksel mükemmelliklerindeki bu ezber bozuldu. Vitrin mankenleri de şişmanladı, hatta obez oldu. Şimdi kadınlarda 48, erkeklerde 64 bedene kadar mankenler yapılıyor.
Dolapdere’de 20 yıldır terziler, modacılar ve vitrinler için prova mankeni üreten Çınar adlı dükkânın sahibi Ayşe Çınar obez mankene yönelme sebeplerini şöyle anlatıyor:
MANKENİ OBEZ YAPAN SON EKONOMİK KRİZ
“Yerli ve yabancı markaların Türkiye’de mağaza açmalarıyla birlikte sektör 4-5 yıl öncesine kadar en parlak günlerini yaşadı. Siparişlerimizi yetiştirebilmek için gece-gündüz çalışırdık. Şimdi oturuyoruz. Ekonomik krizle birlikte her şey durdu. Çünkü tekstil sektörünün almış olduğu yara vitrin mankenlerini de vurdu. Eski satışlar yok. Birçok meslektaşımız başka işlere yöneldi. Biz de obez mankenleri üretmeye başladık. Çünkü bugüne kadar hiç aşırı şişman vitrin mankeni yapılmamıştı. İlk kez biz yaptık. Bunları mağazamızın vitrine koyduk. Yoldan gelip geçenlerin şaşkın bakışlarına tanık olduk ama aşırı şişman kişilerin ürünlerinin satıldığı mağazalardaki bu açığı kapatmak istedik. Normalde 48’den başlayıp 54’e kadar giden erkek bedenlerini 64’e kadar çıkarttık. 36’dan başlayıp 48’e kadar uzanan kadın mankenlerin bedenlerini de 52’ye...”
La Vitrina adlı mağazanın sahibi Cem Sarıyer de kendi şirketlerinin obez vitrin mankenlerini yurtdışından gelen talepler doğrultusunda yaptıklarını söylüyor: “9 yıldır bu işi yapıyoruz. ABD, İngiltere, İran, Irak, Ürdün Suriye ve Suudi Arabistan gibi ülkelere vitrin mankeni ihracatımız var. Ancak son yıllarda alıştığımız kalıplar dışında, aşırı kilolu kişiler için vitrin mankenleri talepleri gelmeye başadı. Bu talepler ABD gibi obezlerin çok olduğu bir ülkeden değil de, Arap ülkelerindeki mağazalardan geliyor. Bir pazar araştırması yaptık ve bu işin tutacağına inandık. Üretime geçtik. Şimdi elimizde erkeklerde 56, kadınlarda ise 48 bedene kadar kilolular için mankenler var.”
SİLİKON GÖĞÜSLÜSÜ VE HAMİLE OLANI DA VAR
Vitrin mankeni sektörü o kadar gelişmiş ki sektörde ayrıca hamile ve gay’lere yönelik vitrin mankenlerinin yanı sıra abiye kıyafetleri daha iyi taşıması için göğüslerine gerçek silikon konulan mankenler de var. Heykeltıraş Hakan Meriç ile Boğaziçi Üniversitesi’nde ekonomi eğitimi alan Hülya Meriç’in şirketleri olan Meriç Vitrin göğüsleri silikondan manken yaptı. Silikon göğüslü mankenlerin elbiseyi daha iyi teşhir ettiğine inandıklarını söyleyen Meriçler yaptıkları araştırmaya göre de bunu dünyda ilk kez kendilerinin uyguladıklarını ileri sürüyor.
OBEZLERİN FİYATLARI ZAYIFLARIN 2 KATI
Gövdesi, başı, ayakları, kolları ve elleri çıkacak şekilde 7 parçadan oluşan vitrin mankenlerinin fiyatları 175 liradan başlıyor, 700 liraya kadar çıkıyor. Bu fiyatın içinde kullanılan malzemenin, takılan perukların, yapılan kalıcı makyajın da maliyeti var. Fiyatın artmasındaki en büyük etken obez mankenlere harcanan polyester ve boya. Üreticiler obezlerin diğerlerine oranla iki katı pahalı olmasını normal karşılıyor: “Obezlere diğer mankenlere oranla iki kat fazla malzeme harcıyoruz. Ayrıca da onların kalıpları sürekli kullanımayan özel kalıplar olduğu için fiyatlarının da biraz daha fazla olması normal.”
YILLIK 10 MİLYON DOLARLIK SEKTÖR
Vitrin mankenleri yapımı ve satışı ekonomiyle birebir bağlantılı. Ekonomi iyi olunca hem yabancı mağaza zincirleri, hem de iç pazarda yerli markalar sürekli dükkân açıyor. Böyle zamanlarda yıllık üretimin ortalama 80 bin, bazen tavan yaparak 100 bin adedi bulduğu söyleniyor. Sektörün uzmanlarına göre bu yıllık 10 milyon dolarlık bir ciroya karşılık geliyor.
CANSU DERE, DENİZ AKKAYA BENZERLERİ DE VAR
Vitrin mankenleri dünyasında birkaç yıl öncesine kadar en fazla eski manken Deniz Pulaş’a benzeyen kalıplar iş yapmış. Şimdilerde ise Cansu Dere ile Deniz Akkaya popüler, en çok onları andıran mankenler satılıyor. Bunlara en düşkün müşteriler Anadolu’daki mağazalar. Oysa büyük mağaza zincirleri kimseye benzemeyen yüzleri tercih ediyor. Bazı üretici firmalar da yurtdışından gelen kalıplarla kimseye benzemeyen vitrin mankenleri yapmakla övünüyor.
MAKYÖZLERİ ÇOK ÖNEMLİ CANLI GİBİ BAKTIRIYOR
Vitrin mankenlerinin makyajları da ayrı bir hüner istiyor. Plastik ciltlerinde herkesin yaptığı makyaj iyi durmuyor, mutlaka ustası olmak gerek. Mankenlerin en çok gözündeki ifadeye önem veriliyor. Sert ve donuk bakışlı olmaması için göze yapılan boyamalarla bakışa derinlik kazandırılmaya çalışılıyor. Yaşlı ve çocukların mağazalarda mankenlere çarptıklarında “pardon” demeleri, işte bu derin bakış yüzünden. Ancak yapımı, el becerisi ve sabır gerektiriyor.