Öznur KAYMAK
Oluşturulma Tarihi: Şubat 13, 2004 02:24
Son yıllarda ünlü mağazalar vitrin ve iç mekan düzenlemelerine ayrı bir özen gösteriyor. Görsel tasarım ekipleri kuruyor, bütün şubelerdeki vitrinleri tıpa tıp aynı şekilde düzenliyorlar. Müşterinin mağaza içindeki ruh hali ve satışlar üzerinde önemli etkisi olan vitrinler, modadaki genel trendlere bağlı olarak çok değişti. Şimdi gayet yalınlar ve her vitrinin belli bir konusu var.
Mankenlerin de duruşları, yüz ifadeleri, hatta bakışları bile değişti. Bu alan geliştikçe, görsel sunuma yönelik yarışmalar da yapılmaya başlandı. Biz de, Birleşmiş Markalar Derneği'nin düzenlediği 2003 Mağaza ve Alışveriş Merkezi Yılbaşı Tasarım Yarışması'nda mağaza kategorisinde birincilik ödülünü alan Çarşı mağazaları görsel tasarım ekibi başkanı Nufer Altınbulak'la vitrincilik üzerine konuştuk.
Yılbaşı, Sevgililer Günü, Anneler Günü gibi özel günler için konulu vitrinler yaparken nelere dikkat ediyorsunuz?
- Yıl içinde altı kere vitrin değiştiriyoruz. İkisi indirim, diğerleri de sezon ve yılbaşı vitrinleri. Arada önemli gün vitrinleri de tasarlıyoruz tabii. Hepsini tasarlarken önemli olan müşteriyi içeri çekecek ilginçliği yakalayabilmek. Müşterinin dışarıda olan dikkatini mağazaya yönlendirebilmek. Vitrindeki temayı bozmamak, bunu içeride de sürdürmek önemli. Vitrinlerin artık ayrı ayrı hikayeleri var.
İyi hazırlanmış vitrinin satışı artırıcı etkisi oluyor mu?
- Mağaza içindeki tüm görsel düzenlemeler sessiz satış danışmanlarıdır aslında. Geçen yıl yaptığımız, İnceltici Günleri ve Sıcak Yaz başlıklı düzenlemelerde satışı artırıcı etki tespit ettik. Bu düzenlemeleri yaptıktan sonra, geçen yıla oranla satışlar beş kat artmıştı. Dolayısıyla görsel ekipmanlarla desteklenmiş iyi bir vitrin hem içeri giren müşteri sayısını, hem de satışları artırır. Ama, müşteri belki o düzenlemler yapılmasa da içeri girecek, o ürünü alacaktır, bunu kesin olarak bilemeyiz. Ama ortamın kişinin ruh hali üzerindeki olumlu etkisi alışverişi de destekler.
Yurtdışıyla kıyaslandığında vitrin düzenlemede ne durumdayız?
- Bu çok da mukayese edilmesi mümkün olan bir konu değil. Çünkü bizim yaptığımız işin, görsel sunum diye bir eğitimi yok şu anda. Vitrin düzenleme sektöründe çalışan herkes alaylı. Sizin Türkiye'de yaptığınız bir vitrin, yeteneğiniz, yaratıcılığınız, ya da o an aklınıza gelen ilginç bir fikir sayesinde, dünyanın hiçbir yerinde göremeyeceğiniz süper bir tasarım ortaya çıkabilir. Bu iş, tasarımcının becerisine bağlı, dönemlik başarılara dayanıyor. Ama belli standartları da var. Kendi müşterinizin özelliklerini bilmek ve onun ihtiyaçlarını karşılayabilmek önemli. Bizim yaptıklarımız öyle çok yaratıcı şeyler değil. Yalnızca müşterinin kendisini iyi hissetmesini sağlamaya çalışıyoruz. Türkiye'de firmalar bunun önemini fark etmeye, görsel düzenleme konusunda organize olmaya başladılar. Dünyadan hiç de geri değiliz, çünkü becerimiz var.
Vitrinciliğin her yıl değişen trendleri var mı?
- Vitrincilik, birçok alan gibi, son yıllarda minimalizmin etkisi altında kaldı. Önceden, hem bizde, hem de yurtdışında yalnızca mankenler kullanılıyordu vitrinlerde. Mankenlerin üstlerine kıyafetler giydiriliyordu, o kadar. Yeni bir şeyler üretme isteği, yan ürünleri, objeleri vitrine soktu. Mesela, vitrinci tabir edilen insanlar vardı. Çoraplarıyla vitrine girer, çekiçle, çiviyle vitrin yaparlardı. Şimdi çok daha önem veriliyor bu işe, daha modern, yalın şeyler üretilmeye çalışılıyor. Artık bu işin tasarımcıları var. Tasarım için beyin fırtınası yapan ekipleri var. Bir markanın tüm mağazalarının vitrinlerini yapıyorlar. Artık dünyanın her yerinde bu işi yapan insanlar, aynı dili konuşur oldu. Yani, ABD'de, Avrupa'da bu iş nasıl yapılıyorsa, bizde de öyle yapılıyor.
Mankenler de değişti mi? Duruşları, ölçüleri, ifadeleri filan...
- Vitrinler artık belli bir yaşam tarzını yansıtıyor. Bu sebeple, yıllar içinde vitrin mankenleri de çok değişti. Vücutları, duruşları hatta bakışları bile. Spor, günlük ya da klasik kıyafet grupları için farklı vücut tiplerinde mankenler var. Spor kıyafet için kaslı vücutlu bir manken kullanılıyor ama mesela takım elbise giydirilecek manken çok kaslı olmamalı. Bu sene başsız manken trendi vardı, biz de bolca kullandık bunlardan.