Vitamin çılgınlığı

Tüketimi gittikçe artan vitaminlerin bilinçsiz kullanımı sağlığı tehdit eder boyutlara ulaştı. Yurtdışına giden dostlara vitamin sipariş edilip, toplantılarda ‘‘Bana iyi geldi. Sen de dene’’ diye başlayan sohbetlere konu olan vitaminler, masum ve çok yararlı maddeler gibi sunuluyor. Ancak uzmanlar, kullanımı çılgınlık boyutlarına varan vitaminlerin ‘‘ilaç’’ olduğunu vurgularken, kontrol dışında alınmaları halinde ‘‘toksit’’ yani zehirleyici etkisi bulunduğunu ve sorunlara yol açtığı uyarısı yapıyorlar.

Türkiye'de geçen yıl tüketilen 667 milyon kutu ilaçtan 36 milyon kutuyu vitaminler teşkil ediyor. Antibiyotikler, ağrı kesiciler, soğuk algınlığı ve öksürük ilaçları, romatizma ilaçlarından sonra tüketim açısından 5'inci sırada yer alan vitaminler, 1993 yılında yüzde 6.5'lik paya sahipken, 1996 yılında yüzde 7.7 oranına ulaştı.

VİTAMİN MODASI

İstanbul Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aykan Canberk, vitaminlerin son zamanlarda ‘‘moda’’ olduğuna dikkat çekiyor. Umut, uzun yaşama isteği, kadınların menopozu geciktirme çabası, erkeklerin cinsel güçlerini artırma isteği, yaşlanma korkusunun da vitamin kullanımını artırdığını belirten Prof. Dr. Canberk, ‘‘Umut arayışı içinde duydukları her şeyi uygulamaya kalkışıyor’’ dedi. Bazı vitaminlerin fazlasının yarar değil, zarar getirdiğini anlatan Prof. Dr. Canberk, şunları söyledi:

‘‘Vitaminler abur cubur rastgele alıncak şeyler değil. Vitaminler ilaçtır. Vitaminlerin bilinsiz kullanılması çok sakıncalı. Gereğinden fazla alınan A vitamini, karaciğeri bozuyor, yağlanması yapıyor. Ayrıca A vitamini kemik erimesi, şekil bozukluğu da yapıyor. C vitamini aşırı kullanılırsa, midede asit birikimi ve rahatsızlıkları yapıyor. Ayrıca ürik asit üzerinde olumsuz etkisi bulunuyor. Kalsiyum kontrolsüz alınırsa, böbrek taşlarına yol açıyor. D vitamini kemik bozuklukları yapabiliyor.