Güncelleme Tarihi:
Mendel kanunları, buruşuk bezelye vs olayları hep ilgimi çekti. Ama o kadar! Ben hep sözel ve özel bir insan oldum! ;) Sözelliğim Türkçe, edebiyat, tarih, coğrafyayı sevmemden, özelliğimse sanatsal derslerden sadece resim yapmaya eğilimim olmasından kaynaklandı. “Bunun ne özelliği var” diyenler var aranızda, duyar gibiyim! Özelim çünkü koskoca Davutpaşa Lisesi’nde (Hem ortaokulu, hem de liseyi gururla okuduğum okulum) müzikten ikmale kalan tek öğrenci ben oldum! Çünkü flüt çalmayı bilmiyordum, üstelik de çobanın kaval çalması gibi flüt çalmaktan hiç hoşlanmıyordum. Benim aklım yıllarca müzik odasının köşesinde duran ve tuşlarına elimizi bile süremeden mezun olduğumuz piyanodaydı.
Ay biliyorum lafı çok uzattım yine. Ama ne yapayım konu, konuyu açıyor. Matematik sevmiyorum ama bazı zamanlarda matematiğe feci halde ihtiyacım oluyor. Mesela kedi, köpek gördüğümde! Ne alakası var değil mi? Var, var... Eğer matematiğim iyi olsaydı veteriner olurdum. Veteriner olsaydım deli gibi sevdiğim hayvanlara her türlü yardımı kolaylıkla yapardım. Biliyorsunuz evimde iki köpeğim var. Apartmanda da iki kedim. Gazetenin bahçesinde 4 köpeğim, 7 kedim... Maaşımın neredeyse hepsi bu sevimli yaratıklara gidiyor. Ama iyi kalpli veterinerler, belediyeler arıyorum. İşbirliği yapalım istiyorum. Sokaklardaki kedileri, köpekleri kısırlaştıralım, aşılatalım. Bana destek olsunlar istiyorum. Çok şey mi istiyorum? Ah ah! İş çarpım tablosunda kalsaydı şimdi ben veterinerdim. Ama yaktı beni pi sayısı, üçgenin iç açıları toplamı, kosinüs, kotanjant vs.