Oluşturulma Tarihi: Aralık 23, 2007 00:00
En çok karşılaştığım soruların başında gelir; "Kitabımı nasıl yayınlatabilirim?"
Şiir, öykü, roman, deneme fark etmez, herhangi türden birinde yazdığı kitabı bastırmak isteyenler adeta "hamili kart yakinimdir" kartviziti bekler. Aralarından çok iyi olanları da çıkar kötüleri de. Yol yordam gösterir, nereye nasıl başvuruda bulunacaklarını söylersiniz.
Ama yayınevlerinin kimlikleri vardır, her kitabı basmazlar. Hadi uygun görüldü, bu kez yayın takvimi tutmaz.
Bu açık artık şeffaf bir şekilde kapatılıyor. Destekli Kişisel Yayıncılık yapmak üzere bir yayınevi kuruldu. Adı Cinius Yayınları. Yurtdışında da örnekleri bulunan destekli kişisel yayıncılık, yazarın maliyeti karşılayarak bir "yayıncılık hizmeti" satın almasını sağlıyor. Elbette büyük tartışmaları beraberinde getiren böyle bir uygulama, başta ABD’de olmak üzere birçok ülkede şimdiden yerleşmiş ve standart bir yayıncılık türü olarak kabul görüyor.
Özellikle internetin perakende devi Amazon ve ABD’nin en büyük kitabevi zinciri Barnes&Nobles’ın da bu işe el atması, daha önce dolambaçlı yollarla bu işi yapan kurumların yarattığı güvensizliği engellemiş durumda.
Cinius Yayınları da bu işi kurumsal bazda yapan ve kendi sözleriyle "sistemin tamamen şeffaf yürüdüğü" bir şirket. İstanbul’da, Cağaloğlu’nun en deneyimli yayıncılarından Sosyal Yayınlar ve İzlenim Yapım var işin arkasında.
Basılan kitabın gelirinin tamamı da yazara bırakılıyor. Editör tarafından reddedilme korkusu yok, profesyonelce kitabınız dağıtılıyor ve her şeyden önemlisi üzerinde bir yayınevi logosu var. Değerim anlaşılmadı diye sızlananlar, hodri meydan...
DUYDUKLARIM-GÖRDÜKLERİM
Led Zeppelin İstanbul’a da gelecekGidenler anlata anlata bitiremiyorlar ünlü rock grubu Led Zeppelin’in 10 Aralık’ta Londra’da verdiği konseri. Sadece gidenlerin anlattığına değil çıkan haberlere bakınca da müthiş bir konser olduğu anlaşılıyor. Led Zeppelin’i 19 yıl sonra sahneye çıkaran neden, konserin geçen yıl ölen Atlantic Records’un kurucularından Ahmet Ertegün’ün anısına düzenlenmesiydi. Metrekare başına düşen ünlü sayısıyla da, 10 bin sterline satılan biletiyle de tarihe geçecek konserden sonra en çok merak edilen grubun bunun devamını bir turneye dönüştürüp dönüştürmeyeceği.
Konser Ahmet Ertegün anısına yapıldı ya, duyduğuma göre Led Zeppelin bunun bir New York, bir de İstanbul ayağını yapacakmış. Ama İstanbul’da bunun organizasyonunu kimin üstleneceği henüz belli değilmiş.
Enis Batur Paris’e yerleşmek için değil 2 aylığına gitti
Besteci Fazıl Say’ın gündeme bomba gibi düşen "Onlar geldi, ben gidiyorum" restinden sonra yurtdışına yerleşen ve yerleşmeyi düşünen aydınlar tarzı
haberler bir biri ardına çıkmaya başladı. Bunlardan birinde de yazar Enis Batur’un da Paris’e yerleştiği yazıldı.
Yahoo’daki Borges Defteri haberleşme grubunda okuduğuma göre evet, Enis Batur Paris’e gitmiş ama sürgün olarak değil iki aylığına ziyaret amacıyla.
Batur’un daha önce de çalışmalarını sürdürmek üzere Paris’e gittiği, oradan yazdığı kitaplarla döndüğü bilinir. Bu gidişi de onlardan biriymiş.
Ben, bu gidişinin sürekli mi yoksa kısa bir süreliğine mi olduğunu değil, orada yazacağı kitapları merak ediyorum doğrusu.
Haldun Taner’e Kızılbaş tepkisi
Milli Eğitim Bakanlığı öğrenciler için bir tavsiye niteliğinde okuma listesi düzenlemiş ve buna da 100 Temel Eser demişti. Yerli ve yabancı yazarların eserleri yer alıyordu bu listede.
Her liste gibi bu da çok tartışıldı. Bu yazar niye yok, o niye var diye...
Tartışmaların dışında bir de şikayet edilenler var. Bunların da başında Haldun Taner’in Şişhane’ye Yağmur Yağıyordu adlı hikaye kitabı geliyor.
Modern Türk hikayeciliğinin bu büyük ustasını kim niye şikayet etsin ki diye düşünüyor insan. Hem de şikayetler öylesine çok olmuş ki Bakanlık kitabı tavsiye listesinden çıkarmak zorunda kalmış.
Neymiş biliyor musunuz bu tepkinin nedeni? Kitaptaki hikayelerden birinde Taner ’Kızılbaş’ kelimesini kullanıyormuş. Hem de olumsuz manada. Alevi vatandaşların şikayeti üzerine Bakanlık durumu Taner’in eşi Demet Taner’e ve yayıncısı Bilgi Yayınevi’ne bildirmiş.
Hikayedeki o bölüm çıkartılırsa sorun hallolur denmiş. Demet Taner de bu kararı ancak yazarının verebileceğini bildirerek isteği reddetmiş. Bunun üzerine de Bakanlık kitabı 100 Temel Eser listesinden çıkartmış.