Güncelleme Tarihi:
Evli, üç çocuk babası Murat Kale’yi, beş yıldır Avrupa’nın bir başka kentine taşıyan bir hobisi var: Venedik Karnavalı’nda kostüm giymek. Malatya Pötürgeli Murat Kale, ilkokulu bitirip 15 yaşında İstanbul’a akrabalarının yanına çalışmak için gelmiş. Halıcılığa, halı tamirciliğiyle başlamış, 1989’dan beri satış yapıyor: "Hayatta en çok zorluk çektiğim şey, okuyamamış olmak. Üç buçuk aylık İngilizce kursundan sonra hep sokak İngilizcesiyle, konuşarak gelişti İngilizcem."
Amcasının Sultanhamet’teki dükkanında, birlikte çalıştığı kuzenleriyle, 8 yıl önce Amerikalı bir turist grupla tanışıyor. Almanya’da Amerikan üslerinde çalışan Amerikalı öğretmenler bunlar. Dost oluyorlar. Öğretmenler her yıl Türkiye’ye geliyor, diyalog sürüyor. 2002’de Murat Kale ve kuzenlerini, üslerde yapılan bir fuarda halı standı açmak için Almanya’ya davet ediyorlar: "Almanya’dayken bize her yıl Venedik’e gittiklerini, orada kostümler giydiklerini anlattılar, bizi de çağırdılar. Bizim arkadaşlar 4-5 kişiydi; Peggy, Mary ve Karen ve Nancy. Ama Venedik’e giden grup 16-18 kişiye çıkıyordu. İlk sene bir şey giymedim, onları kamerayla çektim."
BEN GİYMEM DESE DE İTİRAZI FAZLA SÜRMEDİ
Tiyatro sahnesinin kulisi gibi, karnavala çıkmadan önce otel lobisinde herkes toplanıyor, son rötuşlarla ilgileniyor, birbirinin kıyafetine yardım ediyordu. Bu sahne bile Murat için ilginçti: "Her sene yeni kostüm dikiliyor. Eski kostümler arkadaşlara ödünç veriliyor. Kostüm tasarımları tamamen kendilerine ait. Arkadaşlar birbirine bakıp, bu sana yakıştı ya da yakışmadı, diyor. Gruptaki bir Alman erkek, bir sonraki sene sen de giy, bunda kötü bir şey yok, dedi."
Serde ağır abilik vardı, önce "Yok canım ben giymem öyle kostüm" dedi Murat Kale. Ama bir sonraki yıl yine aynı grupla karnavala gidince denemeye karar verdi. Bugün Murat Kale, Venedik Karnavalı grubunun bir parçası: "Yıllardır Almanya’ya gidiyorum. Tanıdığım Amerikalı öğretmen sayısı 200’ü bulmuş olmalı. Almanya’ya gittiğimde hiç otelde kalmam, hep arkadaşların evlerinde kalırım."
FOTOĞRAFÇILARIN HÜCUMUNA UĞRADI
Murat Kale, beş yıldır karnavala kostümle katılıyor. Ama sahneye, yani Venedik sokaklarına kostümle attığı o ilk adımın anısı başka: "Grupla birlikte bana da bir kostüm hazırladık. Sokağa çıkınca bir baktım, önümde 50 fotoğrafçı yerlere yatmış fotoğraf çekmek için birbirini eziyor. Bana o kadar tuhaf göründüler ki ben de cebimden kendi makinemi çıkarıp onların fotoğrafını çektim. Gülmekten kırıldılar." Kale’nin anlattıklarına bakılırsa, Venedik’te kostüm giyenler birden popülerleşiyor. Kendini fotoğrafçıların ortasında buluyor, hatta film yıldızları gibi flaşlardan bunalıyor.
Murat Kale’nin grubu her yıl karnaval öncesi hummalı bir hazırlık yapıyor. Grup üyelerinden bazıları Türkiye’ye gelip Kapalıçarşı’dan kumaşlar, süslü şeritler, kavuklar, şallar, kaftanlar, aksesuvarlar alıyor. Kostümlerini elle dikiyorlar. Grup kalabalık olduğunda bir otel kapatılıyor. Bazıları çocuklarıyla geliyor. Zaten hepsi bir aile gibiler. Her yıl ocak sonu, şubat başında düzenlenen karnavala onlar gibi bir sürü grup daha, yüzlerce kostümlü katılıyor.