Venedik Bienali, İstanbul'a geldi
Güncelleme Tarihi:
Dünyanın en köklü sanatsal etkinliklerinden biri olan Venedik Bienali'ne bugüne kadar gidemediyseniz Venedik Bienali size geliyor. İstanbul Modern Sanat Müzesi, ikinci uluslararası sergisi “Venedik-İstanbul” ile 51.Uluslararası Venedik Bienali’nden bir seçkiyi İstanbul’a getiriyor. Böylece sanat dünyasının değerlerinin belirlendiği Venedik Bienali, 110 yıllık tarihinde ilk kez ülkemize taşınıyor.
51.Uluslararası Venedik Bienali’nde ilk kez iki kadın küratöre görev verildi. Aynı zamanda İstanbul Modern’in baş küratörü olan Rosa Martinez ve Maria de Corral, iki ayrı sergi gerçekleştirdi. Maria de Corral, “Sanat Deneyimi” başlıklı sergisiyle tarihsel ve klasik bir seçkiye, Rosa Martinez de “Her Zaman Biraz Daha İleri” başlıklı sergisiyle yeni gelişmelere yoğunlaşan deneysel bir sunuma yer verdi.
Bienalin eş küratörü ve İstanbul Modern’in baş küratörü Rosa Martinez’in seçimiyle “Venedik-İstanbul” sergisi, geçmişin izleri ve geleceğin tohumlarını içeren bu iki ayrı sergide öne çıkan, etkileyici yapıtları bir araya getiriyor. Çok farklı temaların işlendiği sergi, günümüzün önde gelen ve geleceği biçimlendirecek çağdaş sanatçılarıyla güncel bir kültürel buluşmayı gerçekleştirerek, Türk izleyicisine son derece ilgi çekici yapıtları İstanbul’da görebilme olanağı sağlayacak.
Türkiye-İtalya diplomatik ilişkilerinin 150.yıldönümünün kutlanmasına ve bu nedenle Venedik ile İstanbul’un kardeş kent ilan edilmesine denk düşen “Venedik-İstanbul” sergisi, tarihsel ve kültürel olarak zengin bir geçmişe sahip olan iki önemli kent arasında güçlü bir etkileşimi ortaya çıkaracak. Küratör Rosa Martinez, serginin, sınırların silinebileceğini ve sanatın kentler arasındaki tarihsel, kurumsal ve eğitsel bağları güncelleyen olağanüstü bir araç olabileceğini açıkça yansıttığını belirterek, “Venedik-İstanbul projesi, sanatın, nasıl, bienallerden müzelere doğru seyahat edebileceğini ve bu aktarım aracılığıyla nasıl yeni anlamlar kazanabileceğini gösteriyor” diyor.
“Venedik-İstanbul” sergisine katılan sanatçıların yapıtları, genelde başkaldırı mesajı taşıyor, küreselleşme sürecinde dünyada bireylerin ve özellikle kadının yeri temalarını irdeliyor. Bu nitelikleri taşıyan yapıtlar, aynı zamanda çağdaş sanat ve kadın ilişkisini tartışmak üzere İstanbul Modern çatısı altında açık bir platform oluşturulmasına da ön ayak olacak.