Güncelleme Tarihi:
Filmin yıldızları Bradley Cooper, Zach Galifianakis ve Ed Helms, çekimlerde yaşadıklarını ve verdikleri partileri anlattı.
Filmdeki karakterlerinizin ayrı ayrı hayranları var. Sizce en etkileyici ve komik karakter hangisi?
ZACH GALIFIANAKIS: Benim canlandırdığım ‘Alan’ karakteri, filmdeki en inanılmaz ve komik adam. Aslında hikâye, bu bela adamın kim olduğu ve bu canavarı nasıl evcilleştirmek gerektiğini anlamak etrafında dönüyor.
Kendinize biraz torpil geçiyorsunuz yani...
Z.G: Öyle gibi mi oldu? Yani, aslında etkileyici olan karakterlerden çok, hikâyeydi. Filmi çekmek, dövüş sahneleri, hepsi ortak bir çaba olduğunu hissettiriyordu.
İlk film sonrası hayatınızda neler değişti?
ED HELMS: Amerika’daki ilk gösterimden sonra Londra’ya filmi tanıtmaya gittik. Hep birlikte akşam yemeği yiyorduk. Gişe hasılatıyla ilgili çevremizdekiler “Çocuklar burada neler olduğunun farkında mısınız? Hayatınızı değiştirecek” gibi şeyler söylüyordu. O an çılgınca bir şeyler olacağını anladık. Hep birlikte olmasak sanırım çıldırmış olurduk.
Seriye bu filmle veda etmek nasıl hissettiriyor?
BRADLEY COOPER: Oldukça tuhaf ve sinir bozucu. Ama bu veda işini abartmayıp daha bilinçli davrandık. Son sahnede alkış kıyamet yapmadık. Sadece küçük bir parti verdik.
Parti de film kadar çılgın mıydı?
Z.G: Büyüktü diyelim! Ben Yunanistan’dan kaçak içki ikram ettim. Ed küçük bir müzik grubu çağırdı. Aile buluşması gibiydi. Kamera arkasında ağır çalışan arkadaşlarımız vardı. Son günü onlarla kutladık.
B.C: Hayır Zach, o son gün değildi. Hatırlayın son gün filmin bitiş sahnesini çektik.
Z.G: Ha! Şu çıplak insanların geldiği yer değil mi?
B.C: Evet işte o sahne!
E.H: Bence o sahneler 3 boyutlu olmalıydı!
Çekimlerde “Yok artık! Ne yapıyorum ben?” diye düşündüğünüz oldu mu?
Z.G: Her gün.
B.C: Bebek, gardırobun içinde miydi? Peki ya o maymun? Gerçekten maymun muydu? Hayır değildi, başı kesik bir zürafa mıydı? İşte bu düşünceler ve bunların cevaplarına ulaşmak gerçekten işin en keyifli tarafı.
Z.G: Arkadaşlar bu anlattıklarınız bana hiç tuhaf gelmedi. Sadece bir film. Tekrarlıyorum. (Bağırıyor) Bana tuhaf gelmedi.
Üçüncü film ilk iki filme kıyasla daha duygusal....
B.C: Eğer yönetmenimiz burada olsaydı üçüncü filmi gizemli olarak tanımlardı. İkincide karakterler daha çılgın. Alıştıkları çevreden uzaklar. Başka bir ülkede umutsuzca yollarını bulmaya çalışıyorlar. Üçüncüdeyse amaç Dough’u geri getirmek. Aynı zamanda Alan’a yardım etmeleri gerekiyor. Bu yüzden üçüncüsünde de birincisinde olduğu gibi arabada geçen sahneler var. Serinin son filminde çok eğlendim.
Z.G: Vegas’a geri dönmek, temiz hava ve tanıdık olmak gibiydi. Muhteşemdi yani.
Üçlü olarak yeni projeleriniz var mı?
E.H: Üç Silahşörler. Ben bu çocuklarla komedi, dram, korku... Her şeyi yaparım.
B.C: Keşke...Çok isterim.
Z.G: Evet ama türünü değiştirmeliyiz.
BRADLEY COOPER
Yeni bir komedi çekimindeyim
Komedi ve dramı ayrı işler olarak görmüyorum. Bu sene Oscar adayı olduğum ‘Umut Işığım’ dram türünde olsa da aslında komedi yönü ağır basıyordu. Şimdi başka bir David O. Russell filminin çekimlerindeyim. Bu da önemsizlik ve netliğin ön planda olduğu bir komedi. İşin aslı benim istediğim şey en iyi film yapımcılarıyla çalışmak.
ZACH GALIFIANAKIS
Çıplak, yaşlı adamı unutamıyorum
Benim için komedi ve duygusallığı eşleştirebilmek çok önemli. Amerikan komedilerinde çok fazla bu dediğim bulunmuyor. Ama biz bunu sağladık. Filmde unutamadığım bir çok sahne vardı. Ama benim için en özel olan birinci filmdeki sahneydi. Hepimiz hastanedeydik. Çıplak, yaşlı bir adam vardı. Hayatımda hiç bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum. O kadar güldüm ki setten uzaklaşmak zorunda kaldım.