Güncelleme Tarihi:
İclal Hanım, Behice rolüyle “Veda” dizisine dahil oldunuz. Nasıl kesişti yolunuz diziyle?
- Benim bu diziye katılmamın çok ilginç bir hikâyesi var... Dizinin yapımcısı Fatih Aksoy’la 1997 yılından beri görüşürüz. Hep birlikte çalışmak istiyorduk, bir türlü bir araya gelemiyorduk. En son “Umutsuz Ev Kadınları” dizisi için görüştük. Ama benim o sırada başka bir proje için de görüşmem vardı ve ona onay verdim. Şansa bakın ki o proje hayata geçmedi. Sonra New York’a gittim ve orada bir ay kaldım. Döneceğim zaman da bir rüya gördüm; hani dizilerde büyük bir otelin balo salonunda aile yemekleri yenir ya, ben de öyle bir yerdeyim. Mehmet Aslantuğ, bir koluna beni takmış, diğerine eşi Arzum Onan’ı. Yemek başlamış, biz salona giriyoruz. Mehmet, “Biz niye arkada oturuyoruz?” diyor. Ben de “Özür dilerim, ben geç kaldığım için arkada oturuyoruz” diyorum.
VEDA DİZİSİNİN SANSÜRSÜZ SAHNELERİ ÇOK KONUŞULMUŞTU FOTO-GALERİ
Mehmet Aslantuğ’la partner olacağınızı rüyanızda gördünüz yani!
- Evet... Aslında “Umutsuz Ev Kadınları” dizisinde de Mehmet’le beraber oynamamız söz konusuydu ama olmadı. Bu rüyanın ardından kendi kendime “Galiba ben Mehmet’le başka bir iş yapacağım” dedim. Ve çok kısa bir süre sonra Fatih Aksoy’un “Veda”ya başladığını, başrolü de Mehmet’e verdiğini öğrendim.
Ne yaptınız peki, aradınız mı Fatih Bey’i?
- Hemen aradım. “Ben New York’tan döndüm, Behice karakterine talibim” dedim. Ama Fatih Bey “Behice rolü için Jale Arıkan’la anlaştım, seninle başka bir şey yapalım” dedi. O ara bana Metin Akpınar’ın da rol alacağı bir komedi işinden teklif geldi, onu kabul ettim.
O dizi de sona erdi...
- Evet, dizinin ardından Atina tatili yapmayı planladığım sırada menajerim aradı, “Fatih Bey sizinle görüşmek istiyor. ‘Behice’ sizi çağırıyormuş” dedi. İlk tepkim “Hadi canım!” oldu. Düşündüm, “Ben tatile gideceğim” dedim, “Hayır gidemezsin” dediler. “Bana 24 saat verin” dedim, Selanik’e gittim, akşam yemeği yedikten sonra apar topar İstanbul’a döndüm. Eve bile uğramadan “Veda”nın setine gittim. Saç eklendi, kostüm provası yapıldı...
JALE ARIKAN’IN EMEĞİNİ YERE DÜŞÜRMEYECEĞİM
Behice karakterini bu kadar çok istemenize rağmen, teklif geldiğinde neden tereddüt ettiniz?
- Çünkü başlamış bir işti. Dizi dördüncü bölüme gelmiş, başka bir oyuncu o rolü artık ayaklandırmış, ona adım attırmış. Dolayısıyla yadırganma ihtimali var. Yine de risk aldım, kabul ettim. Bunu da anca benim gibi bir deli yapabilirdi zaten.
Nihayetinde rüyanız gerçek oldu, Behice rolünü üstlendiniz. Daha önce “Veda”yı izlemiş miydiniz?
- Yok, izlememiştim. Çünkü bir role talip olmuştum ama o başka bir oyuncunundu, kalbim kırılmıştı, Fatih Bey’e küsmüştüm. (Gülüyor) Şaka bir yana, diziyi izlememiştim ama hikâyeye hakimdim.
Rolü kabul ettikten sonra tekrar bölümlerini de mi izlemediniz?
- İzlemedim, çünkü izlersem Behice’yi canlandıran oyuncunun etkisinde kalabilirdim.
Siz İclal Aydın olarak ‘Behice’ karakterine neler kattınız?
- O kadar hızlı çalıştım ki, “Şunu şunu yaptım” desem yalan olur. Şu anda yönetmenim Merve Girgin’in verdiği direktifleri yerine getirmeye çalışıyorum. Arkadaşlarımın bana verdikleri oyunu namuslu bir şekilde onlara iade etmek dışında şu an pek bir şey yapamıyorum. Kendi dokumu ilerleyen bölümlerde göstereceğim. Jale Arıkan’ın bu zaman kadar getirdiği Behice karakterini, onun emeğini yere düşürmeden devam ettireceğim. Tabii onu aratmadan.
Jale Hanım diziden neden ayrıldı?
- Gerçekten bunu hiç sorgulamadım. Kimseye de sormadım. Çünkü beni yaralayıp üzebilirdi. Ama o kadar saygılı ve şahane bir set ki, bir Allah’ın kulu da tek bir kelime söylemedi bana bu konuda. Bu çok profesyonelce.
MEHMET’LE 15 YIL SONRA AYNI SETTEYİZ
Gördüğünüz rüyayı Mehmet Aslantuğ’la paylaştınız mı?
- Evet, anlattım. Biz Mehmet’le 15 yıl önce “Sıcak Saatler”de beraber oynamıştık. O zaman da sevilen bir ikiliydik. Şimdi de çok büyük bir heyecan yarattı bu iş bizde.
Mehmet Bey sayesinde sette yabancılık çekmemişsinizdir sanırım...
- Hiç çekmedim. Diğer oyuncularla da hemen kaynaştık. Ben sıcakkanlı bir insanım zaten.
Behice, aldatılan bir kadın. İlerleyen bölümlerde neler yaşayacak? Hikâyeyle ilgili tüyolar alalım sizden...
- Behice, henüz bilmiyor aldatıldığını ama şüpheleniyor. Behice aslında çok güçlü kadın ve yuvasını korumak için canını dişine takacak. Bugüne kadar sert bir rol çizmişler ona, daha mesafeli bir duruş sergilenmiş. Bundan sonra Behice ve Mehmet Reşat’ın duygusal sahnelerini biraz artıracağız.
Evet, Mehmet Reşat’la Behice arasında bir duvar var gibi. Behice o duvarı yıkmayı başarabilecek mi?
- Yıkmaya çalışacak, kısmen de başaracak. Çünkü burada gerçek aşk var.
GÜN GELDİ, İHANETİ YUTMAK ZORUNDA KALDIM
Siz hiç aldatıldınız mı?
- Aldatıldım. 20’li yaşlarımda “İhaneti asla kabul edemem” derdim. “Ben bunu kabullenemem, kesinlikle demem, asla yapmam” dediğim şeylerin pek çoğunu zaman içinde yaşadım. Gün geldi, ihaneti yutmak zorunda kaldım. O yutkunluk o kadar utandırdı ki beni, “Bunu kendime nasıl yapıyorum” dedim. Geldiğim son noktada, sevmekten yorgun düştüm. Umuyorum bu da değişecek. Keşke bunu daha önce keşfetseydim. Şu an seçilmiş bir yalnızlık yaşıyorum.
Mutlu musunuz peki?
- Çok mutluyum. Yeni birini tanıma heyecanı yaşamıyorum. Bir ilişkiye başlama heyecanı yaşamıyorum. Şu an yorgunluktan ölmek şahane geliyor bana.
Neden bu kadar yordu sizi ilişkiler?
- Hayat insanı ne kadar yoruyorsa, beni biraz daha fazla yoruyor. Kendimi özel kılmak için söylemiyorum bunu. Belki kafaya biraz fazla taktığımdan, belki empati halim biraz daha güçlü olduğundan, belki de daha kırılgan olduğumdan kaynaklanıyor bu durum.
Kıskanç bir kadın mısınız?
- Yok, değilim. Karşımdaki kişi bana kıskanacağım bir durum yaşatmadığı sürece kıskanç değilim. Kıskançlık, karşındaki kişi “Bana asla güvenme” derse olur. Sizi iyi hissettiriyorsa, niye kıskanasınız?
İclal Aydın, hep gülerken gördüğümüz bir kadın. Hayatınızın olumsuz yanlarını nasıl törpülüyorsunuz?
- Çok güzel ağlıyorum. Çok da kolay ağlarım. Yani sürekli gülmüyorum. İnsan, içindeki zehri boşaltmasa eğer, devam edemez hayata. Ben de çok ağlarım, çok güzel ağlarım. Her şeyin acısını çekeceksiniz...
YAZDIĞIM SENARYO BİTMEK ÜZERE
İrfan Tözüm’le bir sinema filmi projeniz vardı, ne oldu ona?
- Ben filmin senaristliğini yapıyorum. Bitti sayılır. Aslında bugün İrfan Abi’nin karşısında oturup düzeltmeleri yapmam gerekiyordu. Ama bu dizi işi çıktı.
Filmde siz de rol alacak mısınız?
- İnşallah küçük bir rolüm olacak.
Oyuncular belli mi?
- Henüz belli değil ama yakında belli olur.
FAHRİYE VE ALMA’YA BAYILIYORUM
“Veda”daki genç rol arkadaşlarınız Fahriye Evcen ve Alma Terzic’i nasıl buluyorsunuz?
- İkisi de harika, bayılıyorum onlara. Fahriye, güzelliğiyle beni büyüledi. Çok da samimi bir insan. Arkadaşlarıma yeni biri eklendi artık. Alma da çok cıvıl cıvıl bir kız. Bu kadar bizden biri olamaz...