Güncelleme Tarihi:
* Başak Hanım, Derin olarak ekibe katıldınız. Öncelikle sormak istiyorum, kimdir bu Derin?
- Derin, birkaç sene ıslahevinde kalmış. Zaten Yağmur’la da orada arkadaş oluyorlar. Üvey babası tarafından tacize uğramış, kötü bir çocukluk geçirmiş. Yalnız bir kız... Hayatı boyunca da kimseye güvenmemiş. Yağmur’a aslında bu yüzden çok bağlanıyor ve onu ailesi olarak görüyor. Onun için yapamayacağı bir şey yok.
* Sizin senaryo dışında Derin karakterine biçtiğimiz kimlik nedir?
- Bence birazcık şımarık bir karakter. O şımarıklığı da aslında hiçbir zaman çocuk olamamasından kaynaklanıyor. Gözü kara bir tip, kaybedecek pek bir şeyi yok. Öte yandan çok da kolay kandırılabilir bir tip gibi geliyor bana...
* Yağmur’un kendi kimliğini almasına nasıl izin vermiş peki?
- Bunun karşılığında biraz para almış ama asıl ikna olma sebebi Yağmur’un bunu istemesi... O parayı almasa da kimliğini verirdi, çünkü Yağmur’a derinden bağlı.
* Peki, Derin’in ortaya çıkması, Yağmur için bir tehlike arz etmeyecek mi?
- Aslında işleri bozacak gibi görünüyor çünkü onun intikam planının hassas noktasıyım. Orada bir sürpriz var: Yağmur’un intikam planları suya mı düşüyor gibi...
İNTİKAM HİSSİYLE HİÇ İŞİM OLMAZ
* İntikam, gerçekte size yakın, aşina olduğunuz bir his midir?
- Hiç işim olmaz. Deli gibi kızsam bile, yarım saat sonra neye kızdığımı unutup karşımdakine sarılırım. Nefret, öfke, kızgınlık kalmaz aklımda. Zaten bunlar bence vakit kaybı... Öfke, nefret ve kızgınlık hem insana zarar veren hem de vakti boşa harcayan şeyler. Hayatta yapacak çok güzel şeyler varken birine öfkelenerek vakit öldürmek niye!
* Yine Derin’e döneyim o halde... Ne iş yapıyor bu Derin?
- Diziye girdiğim ilk sahnede onu pavyonda görüyoruz. Derin, bir dansöz.
* Bu rol için dans dersi almanız gerekti mi?
- Almadım ama sanki hayatım boyunca o anı bekliyormuşum gibi dans ettim, kurtlarımı döktüm o sahnede!
* Gerçek pavyon ortamını gördünüz mü peki?
- Evet, pavyona gittim. Antep’te bir dizi çekimi yapılıyordu, misafir olarak gitmiştim oraya. Bir kere de Bursa’da gitmiştim merak edip. Nerede değişiklik, tuhaflık var, onu merak ederim oldum olası...
* Bu arada Beren Saat, rolü için dizi öncesi dövüş dersleri almış. Siz de o tür bir ders aldınız mı?
- Evet, Beren dizi başlamadan Genco adlı hocamızla çalışıyordu. Ben de o dönemde boks çalıştım. Çok da eğlendim. Bayılırım zaten aksiyonu bol sporlara.
YOLDA YÜRÜRKEN KİTAP OKUYORUM
* Ya bu diziden önce? “İntikam”a kadar nerelerdeydiniz, neler yapıyordunuz?
- Son bir senedir dinleniyordum. Geçen sene Halil Ergün’le bir diziye başladık ama ne yazık ki erken bitti. Sonra “Son” diye bir işte konuk oyuncu oldum. Yazın da dinlendim.
* Dinlenme dönemi biraz uzun sürmüş? Sıkılmadınız mı?
- Sıkılmaz olur muyum! Üç ay tatil için güzel bir zamandır; okunmamış kitaplar okunur, filmlere gidilir, work shop’lara katılırsın ama üç aydan sonra rahatsızlanma başlar. Doluyorsun, oynadığın an deşarj oluyorsun. Onu yapamadığında bir süre sonra gergin dolaşmaya başlıyorsun. Dinlenme süreci uzun sürerse yorucu bile olmaya başlıyor. Benim için de yorucu olmaya başlamıştı ki “İntikam”dan teklif geldi.
* Dinlenme sürecinde sadece kitap okuyup film mi izlediniz?
- Yok, o arada iki kişilik bir kadın oyunu yazdım. Sahneye koymaya hazırlanıyordum, mekanla ilgili bir sıkıntı yaşandı. Ayrıca bol bol kitap okuyorum, ama zaten onun boş vakitle ilgisi yok. Ben yolda yürürken de yapıyorum bunu...
* Nasıl yani, yolda yürürken kitap mı okuyorsunuz?
- Evet, bu yüzden ufak tefek kazalar yaşamışlığım da vardır. Ağaca, direğe çarptığım çok oldu.
HAYATIMDA SADECE BİR KARARIMDAN BÜYÜK PİŞMANLIK DUYDUM
* Çabuk parlayan insanlardan mısınız?
- Ani parlayıp hemen de pişman olanlardanım. Çok yersiz sinirlendiğim de olmaz gerçi... Sinirlenmişsem, genelde haklıyımdır. Egoya bak! (Gülüyor)
* Derin’in böyle bir huyu var mı?
- Derin, dengesiz bir tip, ben öyle değilim. Ama onun da benim gibi ani çıkışları var, ani kararlar alabiliyor. Benim de ani ve tuhaf kararlarım olmuştur.
* Bu ani kararlar sonradan pişmanlık yaratmaz mı?
- Hiç pişman olmadım diyecek halim yok. Ama ne yapalım, hayat bu.
* Mesela? Ne tür bir karar ve nasıl bir pişmanlık?
- Bu çok söylenebilecek bir şey değil şu anda. Tek bir büyük pişmanlığım var, onu da konuşmasak iyi olur.