Oluşturulma Tarihi: Ocak 30, 2006 00:00
Erkeklerin testis toplardamarlarında genişleme yani varisleşme olan varikosel, genellikle ergenlik yaşlarında başlar. İlerleyip kısırlığa yol açabilir.
Normalde testisten uzaklaşması gereken pis kanı taşıyan toplardamarlarda, ters akışı engelleyen kapakçıklar bulunur. Kapakçıklar, vücut içinde basınç artışı yapan derin nefes alma, öksürme, ağırlık taşıma gibi durumlarda pis kanın testise doğru geri akışını engellerler. Fakat bünyesel nedenlerle damarların çapı genişlediğinde, bu mekanizma yetersiz kalır ve kirli kan yumurtaya doğru geri akım yapar.
- Bu, sperm üretimini nasıl etkiler?
Sonuçta testis içindeki mikrokan dolaşımı bozulur. Isı yükselir ve sperm yani döl hücrelerinin oluşumu zarar görür. Sperm hücrelerinin sayısı düşer, hareketliliği azalır. Yapıları bozulur ve dölleme güçleri zayıflar. Bu etki yıllar içinde giderek artar. Kişinin ilk çocuğu olsa bile, daha sonra çocuğu olmayabilir. Varikoseli olanlarda aşılama, tüp bebek gibi kısırlık tedavilerinde de dölleme oranları daha düşük gerçekleşir.
- Ne zaman tıbbi bir sorun olarak görülür ve tedavi gerekir?
Varikosel bir sağlık sorunu değildir. Kişinin erkeklik gücüne veya sağlığına olumsuz bir etki yapmaz. Varikosel nadiren ağrı veya kozmetik nedenler için ameliyat edilir, varikosel ameliyatının esas tedavi nedeni erkekteki döl hücrelerini olumsuz etkileyerek çocuk sahibi olmayı zorlaştırmasıdır. Ergenlik çağında yumurtanın gelişmesini engellemesi de varikoselin bir an önce ameliyat edilmesini gerektiren bir durumdur.
- Tedavinin tek yolu ameliyat mı?
Varikoselin ameliyattan başka tedavi yöntemi yoktur, mikrocerrahi yöntem tercih edilir.
- Görülme sıklığı nedir?
Varikosele normal erkek popülasyonunda yüzde 14 oranında rastlanır. Erkek kısırlığı sorunu ile tedavi gören erkekler arasında ise, yüzde 50-60 oranında klinik varikosel saptanıyor.
- Çok sık ameliyat yapılıyor. Gerçekten bu kadar ameliyata ihtiyaç
var mı?
Bu çok doğru. Birçok gereksiz ameliyat yapılıyor. Maalesef ameliyatların önemli bir kısmı da yetersiz kalıyor. Varikoseli olmayanlara yapılan ameliyatlar ve yetersiz yapılan ameliyatlar sonucu, bu işin doğrusu yapıldığında yüzde 80'lerin üzerindeki fayda oranı yüzde 20'ye kadar düşüyor. Varikosel ameliyatının çok sık yapılmasının en önemli nedeni, bu tanının gereğinden fazla konulması. Gerçekte varikoseli olmayan birçok insana el muayenesi veya doppler testi ile hatalı olarak varikosel tanısı konularak, ameliyat yapılıyor. Doppler yöntemi ile bilinçsiz yapılan incelemede her erkeğe varikosel tanısı koymak mümkün
- Ameliyattan sonra sorun tekrarlar mı?
Varikosel ameliyatı basit bir ameliyat değildir. Teknik olarak başarılı ve komplikasyonsuz gerçekleşmesi için, deneyimli ellerde ve mikrocerrahi yöntemiyle yapılmalı. Varikosel tekrarlamaz. Yapılan ameliyat yetersizse devam eder.
- Ameliyat nasıl yapılır, başarı oranı nedir?
Aslında sonuçları ve komplikasyonları insanların hayatını etkileyen kritik bir cerrahi müdahaledir. Hafife alınmamalı. Mikrocerrahi yöntemle deneyimli ellerde yapılmalı. Testisin drenajını sağlayan üç farklı toplardamar sisteminden ikisi iptal edilerek, sadece soruna yol açmadan çalışan sistem bırakılır. Bu sırada lenfatik denilen sıvı kanalları ve atardamar dalları mutlaka korunmalı. İptal edilen toplayıcı sistemlerin ise en ince dalları dahi ihmal edilmemeli. Lenf kanallarının bağlanması hidrosel denilen testis etrafında su birikmesine, atardamar bağlanması ise testisin dumura uğramasına neden olabilir.
- Kısırlık dışında soruna yol açar mı?
Zaman içinde artan oranda erkeğin dölleme gücünü azaltır. Ayrıca yumurtalara ve bacak içine vuran ağrı ve çok ileri hallerde estetik görünüm açısından soruna yol açabilir.
Hazırlayan: Mesude ERŞAN