Vahşi ve yahşi Batılı

Teksas’ta doğmak ve büyümek nasıl bir şey?
-Teksas’ta doğmuş olmanın bana güç kattığını söyleyebilirim. Ne soğuktan ne sıcaktan etkilenirim ya da istediğim kadar viski içebilirim. Kolay kolay sarhoş olmam. Her şeyle mücadele edebilirim, zorluklarla başa çıkabilirim.
Teksas’ı ‘Vahşi Batı’ olarak tanıyoruz. Siz de vahşetin ve gücün önemli olduğu bir ortamda mı büyüdünüz?
- ‘Vahşi Batı’ olarak yorumlanan kısmında doğmadım. Daha merkezde kalan bir bölgede doğdum. Ama benim büyüdüğüm Teksas bile sizin için vahşi kalır.
Silah kullanabiliyor musunuz?
-Evet. Daha önce atış yapmışlığım var. Amcalarımdan birinin çok fazla silahı vardı. Mesela 47’lik gibi birçok farklı silahla atış yaptım. Teksas’ta neredeyse herkeste silah bulunur. Öldürmek için değil tabii, eğlence için silah taşıyorlar.
Küçükken ne olmayı hayal ediyordunuz?
-Sanatçı olmayı... Büyürken birçok çizimimle ödüller aldım. Bazı çizimlerim yerel gazetelerde yayımlandı. Yani büyürken çizim konusunda iyi olduğuma emindim. Bu nedenle her zaman yaratıcılığı işin içine sokmam gerektiğini, grafik tasarımla ilgilenip sanatı ön planda tutmam gerektiğini biliyordum.
Peki nasıl model oldunuz? Sizi kim keşfetti?
-Teksas’ta bir müzik festivalindeydim. Konserde birileri gelip “Çok güzelsin ve fotoğrafını çekmek istiyoruz” dediler. Ardından fotoğraflarımı New York’ta bir ajansa gönderdiler. Oradan olumlu geri dönüşler aldım. Bir anda elime bir harita verdiler ve beni bir uçakla New York’a gönderdiler. Modellik ajanslarını dolaşmaya başladım. Ve sonunda bir ajans beni kabul etti. Ben de New York’ta kaldım. Çünkü eğlenmek istiyordum.

Dişlerim öpüşmeye engel değil

Dişleriniz çok güzeller ve farklılar. Peki küçükken bununla ilgili üzülüyor muydunuz?
-Küçükken çocuklar her şey hakkında birbirleriyle dalga geçerler, bilirsiniz. Benimle de dişlerim yüzünden dalga geçerlerdi. Ama büyümeye başladıktan sonra tüm yakın arkadaşlarım dişlerimi asla değiştirmemem gerektiğini, bunun beni özel kıldığını söylüyorlardı. Bu durum bugün beni çok mutlu ediyor ve farklı kılıyor. Bunu kim sevmez. Bu şekilde doğduğum için gerçekten minnettarım.
Bu sizin için bir avantaj mı?
-Evet. Günümüzde moda alanında insanlar farklı bir güzellik arayışındalar. Önceleri önemli olan kusursuz olmak, harika görünmekti. Ama bence bugün fotoğrafçılar farklılık arayışı içerisindeler. İnsanlar eşsiz, ender karşılaşılan şeyleri görmek istiyorlar. Bence dişlerim bana bu konuda yardımcı oluyor.
Kariyerinize başlarken birileri size estetik ameliyat geçirmenizi söyledi mi?
-Birkaç kez göğüs estetiği geçirmemle ilgili konuşmalar yaşamıştık. Ama sonra olmadı, ben göğüslerimi seviyorum. Bence insanlar beni bu halimle seviyorlar. Belki estetik olsaydım daha çok iş alabilir, daha çok para kazanabilirdim. Ama şimdi benim ben olduğum için o işi aldığımı biliyorum. Benim dişimi, benim vücudumu istiyorlar, Ashley’i istiyorlar. Diğer kızların hepsi de belki birbirine benziyor ama beni farklı olduğum, ben olduğum için istiyorlar. Bu da benim için çok değerli.
Tanıştığınız insanların dişlerine bakıyor musunuz?
-Genel olarak ağız yapısına dikkat ederim. Farklı bir diş yapısına sahip olan başka biriyle aramda bir bağ varmış gibi hissediyorum .
Birisiyle öpüştüğünüz zaman dişleriniz problem yaratıyor mu?
-Hayır. Küçükken dilimde piercing vardı ve dişlerimin arasına sıkıştırıp oynardım. Ama dişlerim öpüşmemi engelleyecek bir probleme neden olmuyor. Belki karşımdaki kişi dişimle oynamaktan hoşlanabilir.
Moda sizin için ne ifade ediyor?
-Eğlenmek, güzel giyinmek sonuçta kendini ifade etmek diyebilirim. Birisi bana “tarzın nedir?” diye sorduğunda cevap veremiyorum. Bir gün etek, bir gün pantolon giymek istiyorum. Hayatımda birçok farklı aşamadan geçtim. Daha erkeksi ya da punk havasına sahip bir tarzım vardı. Sonra feminen tarafımı keşfederek daha farklı kıyafetler giymeye başladım. Bazen çok çılgın, rengârenk giyinmek istiyorum bazen ise Paris’te mesela çok şık görünmek istiyorum.
En sevdiğiniz marka ve tasarımcı kim?
-High-end markaları seviyorum. Balenciaga’dan Nicolas’ı çok beğeniyorum. Alexander Wang, Acne’yi çok seviyorum. Mango da çok güzel. Dışarı çıkıp 2000 dolara bir Chanel üst alabilirsin. Ama kaliteye ulaşmak için o kadar para harcamana gerek yok.

Brezilyalılar açık ara güzel

Erkek arkadaşınız var mı?
-Hayır yok.
Olsaydı eğer nesine âşık olurdunuz?
-Beni güldürebilmesi çok önemli. Bir erkeğin aklını çok seviyorum. Bana bir şeyler öğretebilmesi, bunun gibi şeyler ilgimi çekiyor. Bu nedenle kendimden büyük erkeklere ilgi duyuyorum çünkü öğretecekleri daha çok şeyleri oluyor.
Fiziksel görünüşün aşkta önemli olduğunu düşünüyor musunuz?
-Ken ve Barbie uyumundan bahsediyorsunuz. Bilmiyorum, bana pek gerçekçi gelmiyor. Birinden hoşlanıyorsanız ve o kişi nasıl görünüyorsa görünsün bunu kontrol edemezsiniz. Örneğin eğer siz bir Barbie’yseniz ve bunu seviyorsanız o zaman kendi Ken’inizi bulun derim. Bu, tamamen kişiden kişiye göre değişir.
Kendinizi seksi buluyor musunuz?
-Evet buluyorum. Sadece vücudumdan bahsetmiyorum. Çok iyi bir dansçıyım. Müzik dinlemeyi seviyorum. Ve bunların hepsi bir araya gelince kendimi seksi buluyorum. Bence seksi olmak için kendinize güvenmeniz ve korkusuz olmanız gerekiyor.
Anne olmayı düşünüyor musunuz?
-Çok uzun zaman sonra olabilir. 5 yıldan fazla bir zaman sonra olacağı kesin. Çocuk sahibi olmayı gerçekten istiyorum. Ama zamanlamanın doğru olmasından emin olmak istiyorum. Öğrendikçe onlara da bildiklerimi daha kolay aktarabilirim. O yüzden ne kadar sonra olursa şu an benim için o kadar iyi.
Daha önce Türkiye’ye gelmiş miydiniz?
- Bir moda çekimi için gelmiştim. Türkiye çok güzel bir yer. İnsanlar çok iyi. Kültür harika. Mesela taksideyken dışarıdaki gençleri izleme şansım oldu. Ve gerçekten çok iyi, çok tarz görünüyorlar. Bunların hepsi benim güzel bulduğum şeyler. Deniz ve güneş de beni çok mutlu ediyor tabii.
Dünyanın en güzel kadınları sizce hangi ülkeden? Brezilya? Rusya?
-Kesinlikle Brezilya.