Vahşi bir at gibiydim kocam beni ehlileştirdi

Güncelleme Tarihi:

Vahşi bir at gibiydim kocam beni ehlileştirdi
Oluşturulma Tarihi: Aralık 04, 2010 00:00

Yeşim Salkım, dört yıl cover şarkılar söyledi, single çalışmaları yaptı. Şimdi 10 yeni şarkıdan oluşan albümü hazır. Aynı zamanda 20 yıl sonra yeniden annelik heyecanı ve büyük bir aşk yaşıyor. Belki de hamileliğinde etkisiyle; Bebek Parkı’nda buluştuğumuzda geçmiştekinden çok daha sakin ve duygusal bir kadın vardı karşımızda. ‘Snob kadın’ imajının yanlış olduğunu ve artık değiştiğini anlatıyor. Yeni albümü içinse “Altyapıları çok sade. Öncelikle şarkıcılık var” diyor

Yeni şarkılar için neden bu kadar beklediniz?
- Müzik piyasasına güvenemedim. Garanticilik başladı. Zaten 10 senedir yapılan işler aslında suya yazı yazmaya benziyor. İyi şarkılar çıksa bile, hemen yerini yenileri alıyor.

İlk kez Zeki Güner’le çalışıyorsunuz ve bütün şarkılar ona ait. Bunun sebebi ne?
- Çünkü onun bütün şarkıları son 10 yıldır yakalamak istediğim Yeşim Salkım şarkılarıydı...

Yeşim Salkım şarkısı ne demek?
- İçinde duygu barındıran baladlar. Zaten hiç tekno müzik sevmedim. O müziklere istediğiniz kadar duygu yükleyin, sözler yazın, hiçbir anlam ifade etmiyor. Bu albümdeyse bestesi ve sözüyle ‘sevişen şarkılar’ var.

Yeni şarkınızda ‘Her şeye rağmen bir kurtaran var’ diyorsunuz. Sizin kurtarıcınız kim?
- Kendi kendimi kurtardım. Bence herkesin içinde kendi kurtarıcısı var. Tabii yukarıdaki takdiri ilahiyi de unutmamak lazım.

Hayatınız eleştirilirken “Her şey mal mülk, her şey para pul” dediniz... Fiziğinizle ilgili eleştirilere karşı ‘Ne Varsa Bende Var’ı söylediniz... Bu albümde de bir cevap var mı?
- ‘Mehtaba Karşı’ şarkısı zor geçen son 10 senemi, zaman zaman herkes gibi hırçınlaştığımı ama mutluluğu bilen bir kadın olduğumu anlatıyor. Dışarıdan çok snob, güçlü ve hırçın bir kedi gibi görünürken içimde uysal bir kedi vardı.

Yıllardır tarzınızı değiştirmiyorsunuz. Sizi hiç mi çılgın kostümlerle göremeyeceğiz?
- Ben bir türlü çılgınlaşamadım (Gülüyor). Geleneklerden kopamadım. Bazı kadınlar 40’ından sonra menopozla ilintili çıldırıyor. Yaş ilerledikçe estetik yaptırıp, gittikçe açılıyor. İnanıyorum ki 60 yaşımda Ajda Pekkan gibi olacağım. Onun duruşunu çok seviyorum ama öyle olmam için o yaşa gelmem lazım.

EN BÜYÜK HATAM: HAKAN UZAN

Yaşadıklarınızla güçlü bir magazin figürü oldunuz. Bu durumun müziğin bile önünü geçmesi sizi üzdü mü?

- Çok. Ama bu gördüklerinizi yaşayan, evlenip ayrılan sadece ben değilim. İşin ilginç yanı, hayatımda hiç skandal da olmadı. Sadece Türkiye’de çoğu şey yer değiştirdi. Benim kadınlığım, insanlığım, mesleğim bir kenara kaldırıldı. Vurdumduymaz, hayatı geldiği gibi yaşayan bir kadın imajı çizilmeye çalışıldı. Tabii her insan gibi içimde kötülük olabilir, hinlik duygusu yaşamış olabilirim ama bir yere geldikten sonra insanoğlu özüne döner. Bunlar unutuldu.

Sizinle en çok kadın köşe yazarları uğraştı. Nedir sizden istedikleri?
/images/100/0x0/55ea3b2af018fbb8f872d59b

- Zaten beni en çok erkekler ve gaylar seviyor. Kadınları seviyorum ama bana duygularını açamıyorlar. Nedenini bilemiyorum ama sanırım daha kıskançlar.

İlk evliliğinizdeki zengin kadın duruşu mu antipatik geldi acaba?
- 15 sene önce kimse öyle yaşamazken ben yaşıyordum. Şarkıcı bir kadının öyle yaşaması da dikkat çekti. Ama artık kafalarından bunları silmeleri lazım. Hepimizin hayatı değişti. Bir de güçlü oluşumu ve gücümü nereden aldığımı da merak ediyor olabilirler.

“Kadınlar beni kıskanıyor” demeniz bile kadınları kızdırıyor olabilir...
- E kıskanıyorlar (gülüyor). Aklı başında, belli bir yaşa gelmiş ve belli statüdeki hiçbir kadın beni kıskanmıyor. Aklını daha başına almamış, hayata karşı ayaklarının üzerinde durmamış, kadınlar da beni kıskanıyor!

Geçmişe dönüp baktığınızda en büyük pişmanlığınız ne?
- Hakan Uzan’la evlenmek. O süreçte yaşadıklarım... Üzüntülerim ve kimseye bunları belli edemem. Dışarıdan her şeyin çok farklı görülmesi beni yıprattı.

Hep acı çektiğinizden bahsediyorsunuz. Nedir size acı çektiren?
- Şimdiki eşimi tanıyana kadar özel hayatımda aldığım yanlış kararlar mesleğimde de hatalar yapmama sebep oldu. Benim kadar akıllı bir kadının bu hataları yapmaması gerekiyordu. Dolayısıyla bazı şeyler taban tabana zıt düştü. Ama şimdi dingin bir hayat yaşıyorum. Vahşi bir at gibiyken kocam beni ehlileştirdi.

Bu gündemlerin yaratılmasında sivri açıklamalar yapmanızın hiç mi suçu yok?
- Yok. Ben hep cevap hakkı doğduğu için konuştum. Ayrıca sivri değil gerçek açıklamalar yaptım ama ülke bunlara hazır değildi. Aslında daha hiç konuşmadım.

Buyurun konuşun o zaman...
- Bir gün konuşursam söz sana konuşacağım ama şimdi değil (Gülüyor).

İLK KEZ BİR ADAMIN PEŞİNDEN KOŞTUM: HAKAN ERATİK

İlişkileriniz hemen nikah masasında sonlanıyor. Pek çok kadın bunu ister ama siz başarıyorsunuz. Bunun sırrı ne?

- Flört etmeyi bilmiyorum.

‘Eğlenilecek kız, evlenilecek kız’ tanımı vardı. Siz evlenilecekler kategorisine mi giriyorsunuz?
- Ben sıkı bir babayla büyüdüm. Özgürlük bayrağı elinde koşan biri olmadım. Ayrıca işimde ve ilişkilerimde hep ciddi ve disiplinliyimdir. Karşımdaki de bunu hemen anlar. Kadınlara da tavsiyem çok flörtöz olmamaları. Bence erkekler öyle kadınlardan hoşlanmıyor.

Yeni evliliğinizle ‘Eşi çok genç ve yakışıklı’ lafları döndü...
- Eşim benden altı yaş küçük. Peygamberimizin eşi bile kendinden 15 yaş büyüktü. Kocam çok yakışıklı ama ben de çok güzel bir kadınım. Aslında böyle iddialı konuşmayı da seviyorum.

Nasıl tanıştınız?
- İki senedir evliyiz, üç buçuk senedir de birlikteyiz. Dizi setinde tanıştık. İlk kez hayatımda bir erkeği tavlamak için uğraş verdim. İlk ben aşık oldum ve söyledim. Duyduğunda şaşkınlık içinde kaldı. Nikah masasına kadar da evlenme teklif etmedi.

Romantik bir çift misiniz?
- Yok. En büyük romantizmimiz İğneada’da kumlar oramıza buramıza bata bata sahilde oturmak. Hakan romantik bir adam değil ama sevecen ve yardımsever.

Ailesiyle aranız nasıl?
- Beni tanıdıklarında şaşırdılar. Karşılarında keskin, agresif bir kadın bekliyorlardı. Şimdi kayınvalidem dizine yatırıp saçlarımı okşuyor, “Kedi gibi uysal bir kızsın” diyor!

BEBEK VE BEN SAĞLIKLIYIZ

Aslında tüp bebek ve ikiz istiyorduk. Ama albüm kayıtlarındayken birden nefesim tıkanmaya ve çok yemek yemeye başladım. Test yaptım ve hamileydim. Akdeniz anemisi taşıyıcısıyım ve bu genle yaşıyorum. O yüzden beslenmeme ve uykuma dikkat ediyorum. Şimdi doğacak kızım Ada’nın da benim de sağlığımız iyi. Ada 20’yken 60 olacağım ama 20’lerinde kendi ayakları üzerinde duracaktır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!