Uzun, sıcak bir
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Haziran 29, 2007 00:00
Hayatı yavaş çekime aldık ve kızgın yaz güneşiyle boğuşmaktan çoktan vazgeçtik bugünlerde...
Umudumuz bir deniz kenarına ulaşmak ve oradan hiç ayrılmamak. Peki ya yaz boyunca çalışmaya devam edecek sanatçılar ne yapacaklar bu vahşi sıcaklarda dersiniz? Ünlüler, yaz denince akıllarına gelenleri ve yaz planlarını Elele dergisine anlattılar.
Ali Sunal: Erkek yaptığı mangaldan anlaşılır
Yaz demek, kıyafette daha özgür olmak, bronz ten, havuz, deniz ve insanın içinin kaynaması demek... Tek başıma tatil yapmam, çünkü ben hiçbir şekilde tek başıma kalamıyorum. Böyle bir korkum var. Yaz aylarını ailece Tuzla’daki evimizde havuz-güneş-mangal üçlemesi ile geçiririz.
Yurtdışındaysa Fransa sahili ya da Yunan adalarını tercih ediyorum. Ancak bu yaz hem yeni dizim hem de tiyatro turnelerim nedeniyle geleneksel yaz tatilim dahi suya düştü. Küçüklüğümden beri evde mangalı ben yaparım. Etin kıvamı, pişmesi, başında durmak hoşuma gider. Zaten erkek, yaptığı mangaldan anlaşılır. Salata kadınlara, eti pişirmesi ise bana aittir.
Burcu Güneş: Yaz çocuğuyum
Yaz bana tatili, güneşi, denizi, evden dışarı çıkmayı hatırlatıyor... Dört mevsimi de çok severim ama 12 Ağustos doğumluyum ve ben bir yaz çocuğuyum. Kışın, kitap ve evde arkadaşlarla geçer. Daha çok çalışırım. Yazınsa tüm ürettiklerimi geri almak adına cıvıl cıvıl bir Burcu olurum. Bu yıl güneşlenmek yerine beyazlığımı korumak istiyorum. Zaten pek çok konserim olduğu için bronzlaşmaya zamanım da yok.
Önceki yazlarda ailemle, ilk evliliğimde de eşimle çok güzel tatillerim geçti. Bu yaz ise erkek arkadaşımla bir mavi yolculuğa çıkmayı düşünüyorum.
Burhan Öçal: Ağabeyimi tavlada hiç yenemedim
Yaz denince kaos panoraması oluşuyor gözümde. Oteller, bir yığın insan, uçaklarda kuyruklar ve stres... Deniz ve güneş için tercihim kalabalık olmayan yerler. Kalabalıktan hazzetmem. Tavlayı çok severim ama eskiden daha iyi oynardım. Bir türlü yenemediğim tek kişi ağabeyimdir. Ayrıca bilardo, poker, langırt da bilirim. Yani kahvehane kültürünü biraz da olsa öğrendim.
Bir buçuk sene öncesine kadar tatile imkánım oluyordu. İsviçre’de büyüdüğüm için hep kayak yapmayı terih ediyordum ben de... Artık tatile vaktim olmuyor maalesef.
Zuhal Topal: Yaza dair özlediğim tek şey karpuz
Çocukluğum yazlıkta, Kumburgaz-Güzelce hattında geçti. Yaz denince yazlık ve oralar geliyor aklıma... Ben aslında kışı severim. Sıcağa hiç gelemem. Ama karpuza bayılırım. Kışın, yaza dair özlediğim tek şey karpuzdur. Keşke kışın da karpuz olsa... Bu yaz askerdeki kardeşim izne gelecek. Onunla Çeşme’ye, annemle Bodrum’a, sevgilimle de Bangkok’a gidip tatil yapmayı düşünüyorum.
Burak Kut: Yüzmeyi kendim öğrendim
Yaz kelimesi, tatile çağrıştırıyor. Hem yeni dizim hem de konserlerim nedeniyle bu yaz full çalışıyor olacağım. 20’li yaşlarıma kadar Çınarcık’taki yazlığımızda geçirirdim yazlarımı. Burak diye bir sandalım vardı. Yüzmeyi yazlığımızda kendi kendime öğrendim. Ördekli bir can simidim vardı ama imkanı olmayanların şambrelle yüzdüğünü de gördüm. Güneşlenmeyi ise cildim hassas olduğu için tercih etmiyorum.
Ali Sunal: Erkek yaptığı mangaldan anlaşılır
Yaz demek, kıyafette daha özgür olmak, bronz ten, havuz, deniz ve insanın içinin kaynaması demek... Tek başıma tatil yapmam, çünkü ben hiçbir şekilde tek başıma kalamıyorum. Böyle bir korkum var. Yaz aylarını ailece Tuzla’daki evimizde havuz-güneş-mangal üçlemesi ile geçiririz.
Yurtdışındaysa Fransa sahili ya da Yunan adalarını tercih ediyorum. Ancak bu yaz hem yeni dizim hem de tiyatro turnelerim nedeniyle geleneksel yaz tatilim dahi suya düştü. Küçüklüğümden beri evde mangalı ben yaparım. Etin kıvamı, pişmesi, başında durmak hoşuma gider. Zaten erkek, yaptığı mangaldan anlaşılır. Salata kadınlara, eti pişirmesi ise bana aittir.
Burcu Güneş: Yaz çocuğuyum
Yaz bana tatili, güneşi, denizi, evden dışarı çıkmayı hatırlatıyor... Dört mevsimi de çok severim ama 12 Ağustos doğumluyum ve ben bir yaz çocuğuyum. Kışın, kitap ve evde arkadaşlarla geçer. Daha çok çalışırım. Yazınsa tüm ürettiklerimi geri almak adına cıvıl cıvıl bir Burcu olurum. Bu yıl güneşlenmek yerine beyazlığımı korumak istiyorum. Zaten pek çok konserim olduğu için bronzlaşmaya zamanım da yok.
Önceki yazlarda ailemle, ilk evliliğimde de eşimle çok güzel tatillerim geçti. Bu yaz ise erkek arkadaşımla bir mavi yolculuğa çıkmayı düşünüyorum.
Burhan Öçal: Ağabeyimi tavlada hiç yenemedim
Yaz denince kaos panoraması oluşuyor gözümde. Oteller, bir yığın insan, uçaklarda kuyruklar ve stres... Deniz ve güneş için tercihim kalabalık olmayan yerler. Kalabalıktan hazzetmem. Tavlayı çok severim ama eskiden daha iyi oynardım. Bir türlü yenemediğim tek kişi ağabeyimdir. Ayrıca bilardo, poker, langırt da bilirim. Yani kahvehane kültürünü biraz da olsa öğrendim.
Bir buçuk sene öncesine kadar tatile imkánım oluyordu. İsviçre’de büyüdüğüm için hep kayak yapmayı terih ediyordum ben de... Artık tatile vaktim olmuyor maalesef.
Zuhal Topal: Yaza dair özlediğim tek şey karpuz
Çocukluğum yazlıkta, Kumburgaz-Güzelce hattında geçti. Yaz denince yazlık ve oralar geliyor aklıma... Ben aslında kışı severim. Sıcağa hiç gelemem. Ama karpuza bayılırım. Kışın, yaza dair özlediğim tek şey karpuzdur. Keşke kışın da karpuz olsa... Bu yaz askerdeki kardeşim izne gelecek. Onunla Çeşme’ye, annemle Bodrum’a, sevgilimle de Bangkok’a gidip tatil yapmayı düşünüyorum.
Burak Kut: Yüzmeyi kendim öğrendim
Yaz kelimesi, tatile çağrıştırıyor. Hem yeni dizim hem de konserlerim nedeniyle bu yaz full çalışıyor olacağım. 20’li yaşlarıma kadar Çınarcık’taki yazlığımızda geçirirdim yazlarımı. Burak diye bir sandalım vardı. Yüzmeyi yazlığımızda kendi kendime öğrendim. Ördekli bir can simidim vardı ama imkanı olmayanların şambrelle yüzdüğünü de gördüm. Güneşlenmeyi ise cildim hassas olduğu için tercih etmiyorum.