Demet CENGİZ BİLGİN
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 05, 2007 00:00
Çöpten altın çıkarmak deyimini doğrularcasına Fransız milli takım kayakçıları Mathilda ve Bertrand Thomas, şarap üretiminde efsane olmayı hayal ederken, çöpe attıkları üzümün çekirdeğinden tam bir servet kazandılar.
Üzüm bağlarını ziyaret eden Bordeaux Eczacılık Fakültesi’nde görevli Prof. Vercauteren üzüm çekirdeklerinin dünyanın en güçlü antioksidanı olduğunu söyleyince, üçlü birlikte çalışarak kırışıklıklara karşı Caudalie markasını yarattı. Böylece anti-aging’de (yaşlanmayı geciktirme) dünyanın en çok satan üçüncü ürününü çıkaran üçlü, yılda 60 milyon Euro ciroyu da paylaşıyor. 29 ülkede satılan Caudalie, açtığı spalarla da dikkat çekiyor.
TÜRKİYE’NİN POTANSİYELİ: Üzüm çekirdeğinden elde edilen resveratrol, polyfenol içeren ürünlerde dünya liderliği hedeflediklerini anlatan Caudalie İhracat Müdürü Nathalie Ohana, "Türkiye pazarına iki yıl önce girdik. Çok büyük bir potansiyel gördük. Türk kadını kendini önemsiyor, güzelliğine önem veriyor. Türkiye’de 100 eczanede varız ve ciromuz 200 bin Euro’yu aşıyor. Daha çok büyüme şansı görüyoruz" dedi. Bir Akdeniz ülkesi olarak gördüğü Türkiye’nin köklü üzüm ve şarap kültürüne değinen, Ohana, gün ışığının bol olduğu Akdeniz ülkelerinde, daha çabuk yaşlanabilen kadınların cildini daha çok koruma gereği duyduğunu, Kuzey ülkelerinde gün ışığı etkisinin azaldığını söyledi. Ohana, Türkiye’de hamam ve spa kültürünün çok eski olduğunu da hatırlattı.
İLK 5’TE OLACAĞIZ: Fransa ve İtalya gibi önemli pazarlarda en çok satan ilk 5 ürün arasında olduklarını kaydeden Ohana "Türkiye’de de en çok satan ilk 5 marka arasında olma hedefimiz var. Fransa’daki popülaritemizi Türkiye’ye de taşımak istiyoruz. Fransa’da en çok satan üçüncü ürün Caudalie" diye konuştu. Türkiye’de erkeklerin genel olarak cilt bakımı ve kozmetiğe pek ilgi göstermediğini hatırlatan Ohana, erkeklerin Fransa’daki kadar önemsediği taktirde pazarın çok daha fazla büyüyebileceğini belirtti.
ECZANELER ELÇİMİZ: Bilim ve Ar-Ge’nin işlerinin çok önemli bir kısmı olduğunun altını çizen Ohana şunları söyledi: "Bu nedenle eczaneler çok önemli. Eczaneler bizim elçimiz gibi. Avrupa’da 70 bin eczanede ürünlerimiz satılıyor. 2006’da yüzde 37 büyüdük. Cironun yüzde 75’i Fransa, kalanı diğer 28 ülkeden. Pazar büyüklüğü açısından Fransa’yı ABD, İtalya, Almanya, İngiltere, Belçika ve İspanya izliyor."
YAŞLANMAK İSTEMEYİZ: Tüm dünyada anti-aging pazarının hızla büyüdüğüne dikkat çeken Ohana, "Yaşlanmak doğanın kanunu; kırışırız. Yer çekimi var; sarkmalarımız olur. Bu gerçeklerle yüzleşmek istemeyiz. Yaşlanmak hayatın sonuna yaklaşıldığını hatırlatır. Bu duygudan kurtulmak isteriz. Anti-aging pazarı da böylece büyüyor" şeklinde konuştu. Ohana, öte yandan krem ve serumların ameliyatlara ve lazere alternatif olarak da tercih edildiğini söyledi.