Sibel ARNA
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 12, 2008 00:00
Denim kumaşının moda tarihinin en önemli icatlarından biri olduğu yadsınamaz bir gerçek. İşçi pantolonuydu, kovboylar sayesinde popüler olmuştu, tasarıma yatkın ve dayanıklıydı. Modanın bütün döngülerine karşı direndi. Çok yaşlı olmasına rağmen denim demek hep gençlik demekti. Bu büyük avantaj yüzünden Gucci, Dior, Chanel gibi lüks markaları bile ondan vazgeçemedi.
Bazen en pahalı kürklerle birlikte kullanıldı, bazen ayakkabı, bazen mayo oldu. Lucia Rosin (45) bu sektörün en önemli trend gurularından biri. Denim kumaşının hangi yıl nasıl üretileceğini, o kumaşlardan ne yapılacağını ya da ne yapılmayacağını o söylüyor. Bir kahin gibi iki yıl sonranın falına bakıyor. 2004 yılından beri H&M, Gap, Abercrombie & Fitch, Marc Jacobs, Top Shop, Zara, Mango, Colins, Mavi, Miss Sixty gibi markalara denim kumaşı üreten Bossa için çalışıyor. Geçtiğimiz hafta Bossa’nın kumaş tasarımcılarına ve tekstil mühendislerine 2010 trendlerini anlatmak için Türkiye’ye geldi. Biz de payımıza düşeni aldık.
DENİMİN KALBİNİN ATTIĞI YERDE DOĞDUM Venedik yakınlarında, Castelfranco’da doğdum. Denim sektörünün kalbinin attığı yerde. Replay, Diesel, Gas, Benetton’un fabrikaları Castelfranco’dadır. Dünyanın en ünlü denim kumaşı yıkamacısı Martelli de buradadır. Bugün de orada yaşıyorum. Padova’da Natta isimli bir okulda tasarım, Venedik’te mimarlık okudum. Diesel’de ve Stefanel’de çalıştım. Sonra sadece denime yoğunlaşmaya karar verdim. 1989’da Hindistan’la iş yapan bir firmaya geçtim. Yeni Delhi’de tasarımcı olarak çalıştım. Sonra doğduğum yere dönüp denim kumaşının teknik yönünü keşfettim. Benetton Grup’ta çalıştım. Denim koleksiyonlarının her şeyiyle ben ilgileniyordum. 97’de kendi danışmanlık firmamı kurmak için Benetton’dan ayrıldım.
BİR DENİMCİYLE ÇALIŞIRKEN İKİNCİSİNİ KABUL ETMEMDanışmanlık şirketimin ismi Meidea. Beş kişilik küçük bir ekibim var. Ama biri on kişiye bedel. Biri grafik tasarımcı, diğeri iplik konusunda uzman, üçüncüsü yıkama profesörü gibi. Bossa ile 1998’de tanıştım. O zamanlar İtalya’nın çok büyük bir denim üreticisine danışmanlık veriyordum. Biriyle çalışırken diğeriyle çalışmama gibi bir kuralım olduğundan Bossa ile iş yapamamıştık. 2004’te İtal Denim’le yollarımız ayrılınca Bossa tekrar bana geldi. Ben de memnuniyetle kabul ettim.
EN FAZLA İLHAM VEREN ŞEHİR TOKYO Pazar araştırması, işin en önemli kısmı. Popüler şehirlerde neler olduğuna teknik gözle bakmamız gerekir. Yalnız stile bakarsanız bir sürü detayı kaçırırsınız. Yıkamasına, mimarisine ve grafiğine de bakmalısınız. Şu anda denimde en fazla ilham veren şehir Tokyo. Tokyo’da yürürken iki sene sonranın trendlerine dair ciddi ipuçları elde ediyorsunuz. Japonlar denimi her yerde giyiyorlar ve çok kaliteli yıkamalar tercih ediyorlar. Biz onlara denim gurmesi diyoruz. New York’ta ise Tokyo’nun tam tersi bir vizyon bulabiliyorsunuz. Barcelona, Londra ve Paris de bizim için önemli merkezler.
ORGANİK NASIL TREND OLDU? Bu şehirlerde havayı koklayarak geleceği nasıl çözümleyebildiğimize gelince... Örnek olarak organiği vereyim. Organik denimler üç senedir konuşuluyor. Ama beş sene önce Tokyo’da hissedilmeye başladı. Çünkü orada binaların çoğu alternatif enerji kullanmaya başlamıştı. Mağazaların duvarlarına boyuna bahçeler yaptılar. Minimalist bitkilerle doğaya dönmeye çalıştılar. Bu işaretler organik trendinin büyüyeceğini gösterdi. Biz de iyi koku alabildiğimiz için Bossa denim ile birlikte Re-set adlı ekolojik bir kumaş koleksiyonu yaptık. Denimi yalnızca organik pamuktan üretmekle kalmadık yıkama ve boyama gibi işlemler sırasında da kimyasal kullanmadık.
SİYAH DENİM DE TOKYO’DAN ÇIKTI Geçen sene yeri göğü saran siyah jeanler de Tokyo’dan çıktı. İkinci el mağazalardan alışveriş eden gençler birer ikişer siyah jean almaya başladı. Aldıkları siyah jeanlerin üzerine beyaz grafikler yapıp giyiyorlardı. Biz de bir siyah denim koleksiyonu yaptık. Koleksiyonun bir kumaşında bu siyah üzerine beyaz etkiyi yakalamayı başardık.
TÜRKİYE, İTALYA’NIN TAHTINA OTURDU Geçmişte İtalya denim kumaşı üretiminde en güçlü ülkeydi. İşgücünün pahalılaşması bizi geriletti. Bence Türkiye İtalya’nın yerini aldı. Pamuğunuzun olması büyük avantaj. Biz İtalya’da pamuğa da sahip değildik. Şu anda pazarda en
iyi araştırmaları Türk firmaları yapıyor. Bossa’nın da araştırma geliştirmesi inanılmaz çalışıyor.
4000 PARÇALIK VINTAGE KOLEKSİYONUM VAR 15 yaşından beri vintage parçalar topluyorum. Şu anda 4000 parçalık bir koleksiyonum var. Castelfranco’daki ofisimde duruyor. Danışmanlık verdiğim firmalara geleceğe dair bir şeyler anlatmak istediğimde bu parçalardan faydalanıyorum.
Denim plastik gibidir, her renge her forma girer Denimi gelmiş geçmiş en önemli icat olarak görenlerden misiniz?
- Kesinlikle evet. Ben denim insanıyım. Günümüzde moda markaları değişik ve farklı bir şey yapmak istediğinde ilk kullandıkları kumaş denim oluyor. Mesela geçenlerde Bottega Venetta’nın defilesini gördüm. Onlar da denimi çok değerli bir kumaş olarak kullanmıştı. Çünkü koleksiyonları genç kitle tarafından alınsın istiyorlar.
Neden denim yüzyıllardır gençlerle özdeşleştirilir?
- Çünkü denimi giydiğinizde kendinizi genç hissediyorsunuz. Onunla her şeyi yapabiliyorsunuz. Resmi bir ceket de gece elbisesi de. Hatta gelinlik bile olur.
Sizce bir gün denim modasının geçme ihtimali var mı?
- Asla. Çünkü yaratıcı bir sürü insan denimi çok seviyor ve denimi yenilemek için çok çalışıyor. Yeni bir yıkama, yeni bir model, yeni bir boya için gece gündüz emek harcıyor. Üzerinde bu kadar çok kafa patlatılan bir şeyin ölmesi çok zor. Denim plastik gibi bence... Nasıl plastik her renk ve her forma girebiliyorsa denim de aynısı.
Sizce neden jean deyince aklımıza önce pantolon geliyor? Bunu neye bağlıyorsunuz?
- Çünkü denim hayatımıza işçi pantolonu olarak girdi. Ama değişti, değişecek de. İleride bu yargının ortadan kalkacağını denim deyince denim kumaşından yapılan birçok şeyin akla geleceğini düşünüyorum.
DENİM FEMİNENLEŞECEK Gelecekte denimin feminenleşeceğine inanıyorum. Uzun denim elbiseler hayal ediyorum. Bu yüzden ince kumaşlar önem kazanıyor. Tabii küresel ısınmanın da etkisi var. Ama feminen tasarımlar yapabilmek için ince denim şart.
En büyük yenilik açık renk kumaşlar. Bir yıla kalmaz koyu renkli denim kumaşların yerini alacak. Kış aylarında da çok tercih edilecek.
Denim, mirasına da sahip çıkıyor. İşçi pantolonları ve işçi tulumları yine in.
Renkli jean yükselişte. Denim kumaşını önce laciverde boyuyoruz sonra üzerine değişik renk ve desenlerle kaplamalar yapıyoruz.
Ekolojik pamuk ve organik pamuklarla yaptığımız grup devam ediyor. Bu sezon yünü soya, keten ve kenevirle karıştırdık.
Gece kıyafeti yapımına yönelik parlak görüntülü denim kumaşları ürettik. Bakır rengi çok tutulacak. Uzaktan baktığınızda denim olduğu kolay anlaşılmıyor.
2009 kışında artık yüksek bel jean giymeye herkes alışacak. Üstelik 80’lerin pileli yüksek belleri geri geliyor. Paçalar ya düz ya da çok hafif İspanyol iniyor.
Kesinlikle etek geri dönüyor. Yelek ve resmi ceketlerle birlikte giliyor.
Skinny jean (dapdar) az da olsa var ama paçaları çok dar değil. Kıvrık giyiliyor. Bu noktada kumaşın arkası önem kazanıyor.
En önemli trend ise denim şortlar. Soğuk havalarda parlak çorapla giyilecek.