Üzerinde çamaşır kurutmak istemiyorsanız rastgele almayın

Eve koşu bandı almaya karar verdiyseniz, zorlu bir seçim sizi bekliyor demektir. Evde istediğiniz saatte egzersiz yapmak cazip gelebilir ama yanlış seçim de sakatlıklara yol açabilir. Yürüme bandının ölçüsü, zeminin durumu, ağırlık kapasitesi, kullanım saatleri hep dikkat edilmesi gereken noktalar. Tabii bir de hafife alınmayacak bir parayı gözden çıkaracağınızdan, sağlamlık da önemli. spor mağazalarında ve internet sitelerinde karşınıza belli başlı altı marka çıkıyor: Tunturi, Dunlop, Horizon, Voit, Dynamic ve Goodman. NE KADAR GÜÇLÜ MOTOR O KADAR UZUN KULLANIMBu markaların değişik modelleri var. Size en uygun olanı bulmak için kaç kişinin, ne sıklıkta kullanacağını belirleyerek işe başlayabilirsiniz. Aletin verimliliğini, kullanım yoğunluğu ve kullanıcıların ağırlıkları belirliyor. Her koşu bandının belli bir taşıma kapasitesi var. Bazıları için maksimum taşıma kapasitesi 110 kiloyken, bazılarında 150 kiloya kadar çıkıyor. Koşu bandını kullanacak kişilerin bu maksimum ağırlığa dikkat etmeleri gerekiyor. Ev tipi koşu bantları spor salonundakilerden farklı olduğundan, bir kez kullandıktan sonra yaklaşık bir saat kadar dinlendirilmesi tavsiye ediliyor. Koşu bandının önemli özelliklerinden bir diğeri de motor gücü. Ev tipi koşu bantlarının motor gücü 1.5 ile 3 HP (beygir gücü) arasında değişiyor. Motor gücü ne kadar yüksek olursa, koşu bandı o kadar sağlam ve uzun ömürlü oluyor. Yanı sıra aletin soğutma sistemi, rulosunun büyüklüğü gibi faktörler de var. EKLEM SAĞLIĞI İÇİN YUMUŞAK ZEMİNTeknik konulardan sonra en çok dikkat edilmesi gereken şey, koşu bandının zemini. Geçmiş yıllarda, koşu bantlarının diz ve eklemlerde sorunlara yol açtığına dair haberler çıkmıştı. Eklemlere baskı yapmaması için koşu bandınızın esnek ve yumuşak bir zemine sahip olması gerekiyor. Bazıları diğerlerinden daha esnek ve yumuşak bir zemine sahip. Size uygun bandı seçmenin en kolay yolu, spor ayakkabılarınızla koşu bantlarını deneyerek aradaki farkı hissetmek. Üzerinde yürürken motor zorlanmıyorsa veya yavaşlamıyorsa, kapasitesinin size uygun demektir. Bant boyutlarının da kullanıcıya uygun olması gerek. Rahat adım atmaya olanak sağlayacak boy ve genişlikte olması, kullanım rahatlığı için önemli. Yürüyüşünüzü yaparken ip üstünde yürüyor gibi hissetmemelisiniz. Yürüme alanının en az 120 cm uzunlukta ve 40 cm genişlikte olması gerek. Aletlerde bu alan genişledikçe fiyat artıyor. Artık ev tipi tüm koşu bantları katlandığı için, kullanmak istemediğiniz zamanlarda bir yere kaldırabiliyorsunuz, gereksiz yer işgal etmiyor. ANTERNÖRÜNÜZ OLSUNGeriye koşu bandınızda bulunmasını isteyeceğiniz ekstra özelliklere karar vermek kalıyor. spor salonlarında antrenörlerle çalışılıyor... Evde kendi kendinizin anternörü olduğunuz için nabzın izlenmesi büyük önem taşıyor. Birçok koşu bandında elden veya göğüsten nabzı izleme imkanı var. Hız, zaman, mesafe ve kalori göstergeleri ise neredeyse tüm modellerde mevcut. Ayrıca nasıl bir program izlemek istediğiniğizi de koşu bandının inisiyatifine bırakabiliyorsunuz; kimi modellerde üretim aşamasında tasarlanmış hazır egzersiz programları var. Örneğin yağ yakma diyorsunuz, alet size uygun programı ayarlıyor. Hazır programlara ek olarak kullanıcıların tasarlayabileceği özel progamlar da bulunuyor. Dört kişiye kadar bu programları hafızada tutabiliyor. Bu noktada dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta eğim seçenekleri. Bazı modellere eğim otomatik, siz açıyı yazıyorsunuz, koşu bandınız eğimi otomatik olarak oluşturuyor. Daha ucuz modellerdeyse eğim manuel. Koşu bandından inip istediğiniz eğimi kendiniz ayarlamak zorunda kalıyorsunuz. Koşu bandınızla uzun süreli bir ilişki kurabilmek için bazı ekstra özelliklere de göz atabilirsiniz. Örneğin kitap koyma yeri olması, fiyatı fazla artırmadan egzersizi daha eğlenceli hale getirebilir. Bununla birlikte bilgisayar bağlantılı, entegre televizyon ve DVD oynatıcılı modeller de var. Ancak bu modellerde fiyat fazlasıyla artıyor. KISA TARİHÇESİKoşu bantları ilk defa Sir William Cubitt tarafından, hapishanelerdeki hükümlülerin ıslah edilmesi için bir araç olarak kullanıldı. 1894’te Profesör Louis Atilla tarafından Amerika’nın ilk özel spor salonu açıldı. Gelişmiş kardiyo makineleri, ilk aşamada sadece hastaneler için üretildi; bu nedenle spor salonlarna çok daha geç girdi. İlk tıbbi koşu bandıysa 1952’de washington Ünivesitesi’nden Dr. Rober Bruce ve Wayne Quinton tarafından kalp ve akciğer hastalıkların teşhis edebilmek için icat edildi. Dr. Kenneth Cooper’ın aerobik egzersizin yararları üstüne yazdığı 1968 tarihli makaleyle evde kullanılabilen ticari koşu bantlarının kullanımı tüm dünyada yaygınlaştı.