Uzaktan bakmayın deneyin, yürüdüğünüzü görünce şoke olacaksınız

Güncelleme Tarihi:

Uzaktan bakmayın deneyin, yürüdüğünüzü görünce şoke olacaksınız
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 25, 2009 00:00

Walter Steiger, ayakkabı konusunda her türlü çılgınlığı yapmış ve yapmaya devam eden bir tasarımcı. Geçen sene Victoria Beckham başta olmak üzere birçok ünlüye, topuğu olmayan çizme giydirdi. “İnsan vücuduna uyum sağladıkları sürece en saçma ayakkabıyı bile üretirim” diyor.

Haberin Devamı

Bu konudaki iddiasını, “Yüksek ve asimetrik ayakkabılarıma uzaktan bakmayın, deneyin, yürüyebildiğinizi görünce şoke olacaksınız” diye açıklıyor. Tasarımları her sezon Vogue, Elle, Marie Claire gibi moda dünyasının kutsal dergilerinde yer buluyor. Helmut Newton ve daha birçok başarılı fotoğrafçı, Walter Steiger tasarımlarını fotoğraflamak için sıraya giriyor. Kadın ayakkabılarının yanı sıra erkek ayakkabısı ve çanta da üretiyor. Walter Steiger markası tam 25 yıldır Vakko tarafından Türkiye’ye getiriliyor. Vitali Hakko’nun ileriyi gören bir adam olduğunu söyleyen Steiger, sorularımızı yanıtladı.

EN BÜYÜK SIRRIM YAPIŞTIRICI KULLANMAMAK

19 yaşında, dönemin en ünlü zanaatkârlarından biri olan Mr. Molnard’a gidip onunla çalışmak istediğimi söyledim. Molnard’ın 5 tane yardımcısı vardı ve en genci 58 yaşındaydı. Önce beni baştan aşağıya süzdü ve belki biraz da cesaretime hayran kalarak işe aldı. Onun kreasyonları kesinlikle en iyisiydi ve hepsi el yapımıydı. Molnard ile çalıştığım dönem, ayakkabı yapımıyla ilgili en önemli sırları öğrendim. İpek ayakkabı, iplik, dikiş, tabanların özenle elde köseleye dikilişi gibi sırlar. Ayakkabıda kalitenin temel sırrı ne biliyor musunuz? Yapışkan kullanılmaması. Dolayısıyla ayağınızın hiçbir zaman terlememesi. Bu sayede, ayakkabılar suya dayanıklı oluyor ve çok yumuşak kalıyor. Ve inanın hiçbir makine bunu sağlayamaz!

Haberin Devamı

ORTOPEDİK AYAKKABIDA EN İYİ ÇIRAK SEÇİLDİ

15 yaşında, babamın yanından ayrılıp Herisau’da, Karl Fischer’ın yanında çalışmaya başladım. Ortopedik ayakkabılar yapan mağazaya, dünyanın her tarafından insanlar geliyordu. Benim hayalim tabii ki ortopedik ayakkabı değildi, ama kaliteli bir ayakkabıcı olmanın en iyi yolu buydu. Steiger ayakkabılarının rahatlığının altında, belki de çıraklığa burada başlamış olmam yatıyor. Haftada 6 gün, günde 11 saat çalıştım. 4 yıl sonra, mesleki başarı sınavında İsviçre’de nadiren görülen, çok yüksek notlar aldım ve “En iyi çırak” seçildim.

Walter Steiger, kendi hikâyesini bizzat kaleme aldı. Ünlü fotoğrafçıların çektiği ayakkabı fotoğrafları da yer alacak kitabın içinde. Sınırlı sayıda basılacak ve özel müşterilere gönderilecek.

Haberin Devamı

Vitali Hakko ileriyi gören bir insandı

Vitali Hakko ile bundan 25 yıl önce tanışmıştım. O, gerçekten ileriyi gören bir insandı. Her şeyden önce çok özel bir dostluk kurduk. Ayakkabılarım Vakko mağazalarında satılmaya başlandıktan sonra Türk kadınlarını daha ilgiyle izlemeye başladım ve fark ettim ki, gerçekten muhteşem bir moda anlayışları var.

TIPKI BABASI GİBİ AYAKKABICI OLDU

1942’de Cenevre’de, üç çocuklu bir ailenin ortanca çocuğu olarak dünyaya geldim. Kayak ayakkabıları yapan bir babanın oğluyum. Babamın ayakkabı dükkânında geçirdiğim günleri hiç unutamam. O benim her zaman idolümdü, küçükken onun bana öğrettiği her şeyi hayatım boyunca kullandım. İnsanlar, “Büyüyünce ne olacaksın?” diye sorduklarında, hep aynı cevabı verdim: “Ayakkabıcı olacağım, tıpkı babam gibi.” İşe çırak olarak başlamalıydım. Başlayacağım yer ise çoktan belliydi, hiç şüphesiz Paris! Kendi mağazamda, müşterilerime özel tasarım ayakkabılarımı sunarken, Paris’in en ünlü fotoğrafçılarının flaşları patlayacaktı.

Haberin Devamı

UNGARO’NUN KAPILARI  NASIL AÇILDI

1967’de tamamen tek başıma bir koleksiyon yaptım. Yuvarlak burunlu ve yüksek dolgu topuklu ayakkabılardan oluşan koleksiyon, bana Emanuel Ungaro’nun kapılarını açtı. Onun için tasarımlar yapmaya başladım. 1974’te kendi markamı kurdum, ilk mağazamı Paris’te açtım. Karl Lagerfeld, Azzedine Alaia, Kenzo ve Oscar de la Renta gibi markalar için de ayakkabı tasarımları yapmaya başladım. O zamanlar hiçbir moda tasarımcısı kendi ayakkabı serisini tasarlamıyordu. Beni seçtiler, çünkü benim çizgimi beğeniyorlardı. 1986’da İtalya’da kurduğum tasarım atölyesiyle işleri iyice büyüttüm.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!