Uyuz oldum hırs yaptım!

Güncelleme Tarihi:

Uyuz oldum hırs yaptım
Oluşturulma Tarihi: Ocak 10, 2000 00:00

Haberin Devamı

Asi ve asabi

Büyüklerimden hep ‘‘su gibi güzel bir kız’’ lafını duyar, bir türlü ne demek istediklerini anlamazdım, ta ki Deniz Akkaya'yı görünceye dek... O ekrana geldiğinde, neredeyse bütün delikanlılar televizyona kilitleniyor! Sağlıkları için sadece ekrandan görmeye devam etmelerini tavsiye ediyoruz. Deniz Akkaya, Çerkez mankenlerimizden. Güzelliğini anne ve babasından aldığı Çerkez genlerine bağlıyor. Okan Bayülgen'le, asi ve asabi ikili olarak yuvarlanıp gidiyorlar. En çok kullandığı deyim ‘‘uyuz olmak.’’ Hayatında ne yaptıysa, önüne çıkan engellere ‘‘uyuz olup’’ hırslandığı için yapmış...

Gençlerin en beğendiği isimlerden birisiniz. Nedenini hiç düşündündünüz mü? Ne olabilir?

-Gerçekten bilmiyordum. İnternette biri benim için sayfa yapmış, geçen gün gördüm. Sayfada bir dolu resmim vardı, her yerinde ‘‘I Love You’’ yazıyordu. Bir de, ‘‘Deniz Akkaya Türkiye'nin en asil ve en güzel kadınıdır’’ diye iddialı bir şey yazmış. 18-19 yaşlarında çok asi, asabi bir tiptim. Yapmacıklıktan hep uzak oldum. Aslında, bu kadar rahatlık bana zarar veriyor. Belki bu insanların hoşuna gidiyor, bilemiyorum. Muazzam güzel olduğum için değil, kendim gibi olduğum için beni seviyorlar sanıyorum.

Mehmet Ali Erbil de, sizin için ''En asi kızım'' demişti zaten...

-Haksız bir şey söylendiğinde altta kalamıyorum. Belki Mehmet Ali'nin söyleme sebebi oydu. Onun yaptığı esprileri ben fazla ciddiye aldım. Hepsine cevap vermek zorunda hissettim kendimi.

Deniz Akkaya olmadan önce kimdiniz?

-22 yaşındayım. Mankenliğe başlamadan öğrenciydim. Liseden sonra ilk sene üniversiteyi kazanamadım. Annem, ‘‘Zaten kazanamayacağın belliydi,' dedi. Acayip uyuz oldum. Gittim hemen bir dershaneye yazıldım. Sonraki yıl İstanbul Üniversitesi Amerikan Filolojisi'ni kazandım. Üniversite diploması, hele bir de mankenseniz o kadar önemli ki... Kötü bir kalıp var üzerimizde, üniversite okuduğumuza bile inanamıyorlar, hele bitirdiğimize hiç inanmıyorlar.

MANKENLİKTEN

NEFRET ETTİM

Nasıl oldu da aniden şöhret oluverdiniz? Kim keşfetti?

-Televizyonda izlediğim Elite Model Look yarışmasına katıldım. Ama sonra mankenlikten nefret ettim. Çünkü hamallık. Sürekli bir koreografın baskısı altında işçiler gibi çalıştığımızı fark ettim ve bundan nefret ettim. Uğurkan Erez bana ‘‘Burada 20 kişi var, 19'u top model olacak biri olamayacak’’ demişti. O biri bendim. Uyuz oldum. Onun tavsiye ettiği ajanslar dışında bir ajansa yazıldım. Ve şimdi de, Uğurkan Abi'yle neredeyse her gün çalışıyoruz. O da hergün bana nasıl hata yaptığını anlatıyor. O hata yapmasaydı, ben de herhalde bugün iyi bir manken olamazdım. Her gelen işin üstüne atlamadım, seçici oldum. Bizim sanatçılar kadar kaprisimiz ve lüksümüz olamaz.

Annenize hırslandınız üniversiteyi kazandınız, Uğurkan Erez'e hırslandınız iyi bir manken oldunuz. Bu ne hırs?

-Evet hırs yaptım. Ne yani, zor bir şey mi, iki yürü bir gel... Bunu mu yapamayacağım, dedim. Başka bir yarışmada birinci oldum. Dünya yarışmasında da dördüncü seçildim. Sonra yarışma hırsım bitti zaten.

Ya başarma hırsınız, asla başaramayacağınızı düşündünüz şeyler var mı?

-İyi ressam olamam. Şarkı söyleyemem. Ama çok hırslanırsanız, herşeyi iyi kötü yaparsınız. Ama en iyisi olamazsınız. Gazetecilik, fotoğrafçılık, mankenlik gibi görsel işlerde çalışan herkesde hırs olmalı.

Sizce sizi güzel ve özel kılan ne?

-Kendim gibi oluşum. En çok gözlerimi beğeniyorum.

Hayata nerede nasıl başladınız?

-3-4 ay önce ailemden ayrıldım ve yalnız yaşamaya başladım. Bu benim için bir dönüm noktası olabilir. İşim babamda stres yapıyordu. Artık pijamalarını giyip TV karşısına geçen uyuz bir tip oldum. Bazen üç gün dışarı çıkmıyorum. Ama ertesi gece, sabah 3-4'te dürüm yemek istiyorum ve gidiyorum. Annemlerle kalırken bunu yapamıyordum. Çok değişken bir tipim, daha kişiliğim de oturmadı zaten. Geçen gün yaptığıma inanamadım. Okan'ı radyoda yedi saat bekledim. Saat 4'te çıkacaktı, 4'e 5 kalaya kadar sabrettim sonra avaz avaz bağırarak radyodan çıktım. O kadar tutarsız ki... O yüzden hiçbir zaman aklım başıma geldi diyemeyeceğim.

Sizce hayattaki en önemli değer nedir?

-Kendimden taviz vermemek.

Bir adamı sevme biçiminiz nedir? (Yumuşak-sert, teslimiyetçi-isyankar, kör-açıkgöz v.s.) Nasıl bir denge olur ilişkinizde?

-Çok kör, çok yumuşak. Çok iyi bir mankenim, işimi önemsiyorum. Ama karşımdaki insanın bana ihtiyacı olsun, işime gitmem. Benim için, bundan daha büyük bir fedakarlık yok. Ölmem gerekiyorsa onu düşünürüm, acaba değecek mi diye. Hayat çok kısa sonuçta ama gerekiyorsa onu da yaparım. Teslimkárım ama suiistimal edildiği için bu huyumdan vazgeçmeye çalışıyorum.

Sevebileceğinizi düşündüğünüz adamda 1'den 5'e hangi özellikler olmazsa olmaz?

-Bir, baskı kurmamalı. İki, kendisiyle barışık olmalı. Üç, pinti olmamalı. Ben çok müsrifim. Erkek arkadaşım bana bir hediye alırsa ben iki alırım. Bundan da çok mutlu oluyorum. Cimrilik insanın hayattan zevk almasını önlüyor.

Hadi Uluengin'i

uzaktan beğeniyor

Türkiye'de düzgün adam var mı? Kimler onlar? Sayabilir misiniz?

-Okan'ın tanıdığım karikatürist arkadaşları var. Erdil Yaşaroğlu, Kemal Kenan, benim Amerika'da yaşayan Ceyda diye bir arkadaşım var. Sertap Erener çok yaratıcı örnek alabileceğim bir insan. Sezen Aksu kategori üstü olduğu için, onu hiç katmıyorum bile. Beni senelerdir arayan ilk erkek arkadaşım. Mesela Hürriyet yazarlarından Hadi Uluengin'i hiç tanımam, ama onun muhteşem ve kendisiyle barışık bir insan olduğunu düşünüyorum. Yazılarını hep okurum. Enteresan bir insan olduğu belli.

öfkesinden korkulur

Aşık olduğunuzda nereye kadar sapıtabilirsiniz?

-Normalde çok sakinim ama sinirlendiğimde, hiçbir şey görmeyen insanlardanım. İlişkilerimde çok vericiyim. Karşılığını alamadığımda çıldırdığım zamanlar olmuyor değil. Kendimi kaybedip elimi kaldırdığım bile oldu maalesef. Demek ki bunu da yapabilme potansiyelim varmış içimde. Öldürmeye kadar bile gidebilirim. Benim için işim çok önemli. Karşımdaki kişi, bana baskı yapmazsa işimi bile bırakabilirim. Ailemden işimi rahat yapayım diye ayrıldım. Arkadaşlarımı ona göre seçiyorum. Bana ısrar edilmezse işimi de bırakırım, herşeyimi bırakırım. Benim için en büyük fedakárlık bu...

İLK AŞKINI UNUTMADI

İlk aşkınızı, ilk öpüşmenizi hatırlıyor musunuz? Şimdi sizin için bir şey ifade ediyor mu?

-Çok şey ifade ediyor. Okan'dan da, daha fazla şey ifade ediyor. Dün telefonla konuştum. Amerika'da yaşıyor. İlk aşk gibi değil dostum gibi hatırlıyorum. O sıralar orta okuldaydım ve hálá görüşüyoruz. Okan'a da selam söyledi.

Hayatınızda hiç erkek olmadan idare edebilir misiniz?

-Olmaz ki, iki cins insan var biri olmazsa olmaz.

Şu anda en sevdiğiniz insan (adam) kim?

-Babam ve Okan. İkisini ayrı tutuyorum, çünkü hayatımdaki yerleri çok farklı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!