Uyuşturucudan bir rüya sayesinde kurtuldum

Güncelleme Tarihi:

Uyuşturucudan bir rüya sayesinde kurtuldum
Oluşturulma Tarihi: Aralık 07, 2002 00:00

Merhaba Güzin Abla,Sevgili ablacığım, herkes hemen sana derdini anlatmaya başlar. Sen de tüm sabrınla ve iyi yüreğinle bıkmadan usanmadan dinlersin bizleri.İşte sana acılarla dolu yüreğimin öyküsü:Ben 21 yaşında bir gencim. Almanya'da doğup büyüdüm. Daha 13 yaşındayken hem annemi, hem de babamı aynı trafik kazasında kaybettim. Ben de aynı kazadan mucize eseri kurtuldum. Önce beni öldü sanmış, bir kenara atmışlar ama sonra soluk aldığımı görünce tedavi etmişler, 3 ay boyunca komada kaldıktan sonra kurtulmuşum. Demek ki çilem henüz bitmemiş, daha yaşayacağım acılar varmış. Hiç kimsem olmadığı için bir çocuk yuvasında büyüdüm. Orada yetiştirildim ama, ana baba sevgisine hasret kaldım. Hala da içimdeki o sevgi isteğiyle yanıp tutuşurum.Yurtta tanıştığım birçok serseri nedeniyle, çevrenin de etkisiyle uyuşturucuya başladım. Zaten burada herkes bir yaştan sonra uyuşturucuya alışıyordu. O sırada henüz 15 yaşındaydım. Ancak 18 yaşındayken bir gece annemle babamı rüyamda gördüm. Arkamdan bakıp ağlıyorlardı. O gece kan ter içinde uyandım. Ve kendi kendime tövbe ettim. Uyuşturucuyu o anda bıraktım. Bundan sonra her türlü pislikten uzak durmaya da kararlıydım. Sevdiğim bir kız vardı. Yine de çevremdekilerin anne ve babasını gördükçe, içim burkuluyordu. Bu yüzden ruhsal bunalıma düştüm. İntiharı denedim. Ama kurtardılar.Daha sonra sevdiğim kızla nişanlandım. O sırada 20 yaşındaydım. Kendime iyi bir iş kurdum, bu işi ilerlettim. Çevrem vardı. Arabam vardı. Küçük de olsa bir evim vardı. Artık mutlu olmalıydım. Ama olmadı. Çünkü ben içimdeki eksik kalan sevgiyi, şefkati, hep çevremdeki arkadaşlarımda aramış ama hep kullanılmış ve zarar görmüş biriyim. Her şeyimi arkadaşlarımla paylaşmaya hazırdım. İşte yine öyle oldu. İşimde tanıştığım iki Türk genciyle neredeyse kan kardeşi gibiydik. Her kazık yiyişimde her kullanıldığımı hissettiğimde ‘‘Bir daha hiç kimseye yardım etmeyeceğim, kötü bir insan olacağım’’ diye kendi kendime söz versem de yine yapamadım. Yardım için herkese koşan ben oldum. Bir akşam, o iki kan kardeşim dediğim arkadaşımla bir yerlerde içmeye gitmiştik. Birden polisler geldi ve bizi götürdüler. Meğer o arkadaşlarım çalıştığımız iş yerinin kasasını soymuşlar. Bana ‘‘Senin sicilin temiz, bizimki yüklü, suçu sen üstlenirsen az bir cezayla kurtulursun, bizi ise yıllarca içeri atarlar’’ diye yalvardılar. Ben de güvendim, inandım, suçu üstlendim. Ama mahkemede hiç beklemediğim bir ceza yedim: 2.5 yıl. Ve tabii o arkadaşları serbest bıraktılar. Onlar da beni bir daha hiç aramadı. Beni hapiste tek başıma bıraktılar. Bundan sonra sorunlar üst üste yağmaya başladı. Sevdiğim kızın ailesi hapse girdiğimi duyunca nişanı bozdu. Hırsızlık bürosu evimi basıp tüm eşyalarımı almış, bankadaki parama el koymuş, arabamı ve ehliyetimi de almışlardı. Gördüğün gibi ablacağım, hayatım karardı. Şimdi bir yıllık bir mahkumiyetten sonra, eloğlu bile bana acımış olmalı ki sonunda bu olayı yeniden ele almışlar, yaşımın gençliği ve daha önce bir suçum olmaması nedeniyle serbest bırakılmama karar verilmiş. Hapisten çıkacağım. Mucize gibi bir şey. Yine de tek başıma, yapayalnız işsiz güçsüz ne yapacağımı bilemiyorum. Korkuyorum, bütün bunlara nasıl direneceğim? Yeniden o dipsiz kuyulara mı düşeceğim? Acaba karşıma bana güç verecek, hayata bağlayacak bir iyilik meleği çıkar mı dersiniz?Almanya'dan O. S.CEVAPMerak etme oğlum, hayata direnecek, yaşama dört elle sarılacak o güç sende var. Bütün bu yaşadıkların seni bu gencecik yaşta öylesine güçlü, öylesine dirençli yapmış ki... Elbette annesiz ve babasız bir çocuk olarak hayata biraz sahipsiz ve ezik başlamışsın. Ancak bugüne kadar yaşadıkların sana insanları tanıtmış, kendinden başka hiç kimseye güvenmemeyi öğretmiş olmalı. Sen her şeyden önce iyi bir insansın oğlum. İyi insanlar her zaman biraz kullanılırlar. Yine de insanlığınla övünmelisin. İradenle de övünmelisin. Bir rüya, bir uyarı seni herkesin kolay kolay bırakamadığı uyuşturucu bağımlılığından kurtarmış. Anasız babasız olduğun halde, 21 yaşında tek başına hayatını kurabilmiş, ev bark sahibi olmuşsun. Bütün bunları yapabilen biri, kendine güvenmeli oğlum. Hem de analı babalı büyüyüp, paralı okullarda okuyan ama bir baltaya sap olamamış nice gençlerden çok daha fazla güvenmeli. Yalnızlıktan korkma. Elbette o aradığın iyilik meleği karşına çıkacaktır. Ama yine de herkes gibi sen de özünde biraz yalnız olacaksın. Ama yeniden toparlanıp, hayatına yön verdiğin zaman, çok büyük bir mutluluk duyacaksın. Aman dikkat! O zaman da çevren yeniden, dost görünen çıkarcılarla sarılabilir. Sanırım artık kendini korumayı öğrenmiş olmalısın.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!