Mesude ERŞAN
Oluşturulma Tarihi: Şubat 21, 2010 00:00
Seksomanyanın Türkçesi “uykuda seks hastalığı”. Hasta, gecenin bir saatinde kontrol edilemez bir şekilde cinsel ilişkiye girme ihtiyacı hissederek kalkıyor. Uykuda partnerinin istekli olup olmadığına bakmaksızın, anormal bir cinsel dürtüyle seksi başlatıyor, alışılmadık bir şekilde, normalde yapmadığı fantazilerle sevişiyor. Bazen şiddet de uyguluyor. Ama olup bitenlerden hiçbir şey hatırlamıyor.
Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Hikmet Yılmaz “uykuda anormal hareket ve davranışlar” yani parasomninin bir çeşidi olan uyur-sevişirliği anlattı:
BİLDİRİLEN VAKA SAYISI AZ: Uyurgezerlik ya da uykuda konuşma gibi parasomniler iyi bilinmesine karşın uykuda seks hastalığı o kadar ünlü değil. Yine diğer parasomnilerle kıyaslandığında az sayıda kişiye bu tanının konduğunu görüyoruz. Türkiye’de bilimsel yayına konu edilen olgu sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Dünyada da bildirilen yani literatüre giren vaka sayısı 180 dolayında. Ancak gerçek hasta sayısı çok daha fazla. Cinsel belirtileri nedeniyle hastaların ya da partnerlerin anlatmaktan kaçınması hastalığın gerçek sıklığını saptamayı zorlaştırıyor.
TEHLİKELİ OLABİLİRLER: Dünya uykuda seks hastalığını 2003 yılında, 3 Kanadalı bilim adamının makalesiyle duydu. Uyur-sevişirler, sık sık cinsel içerikli rüyalar görüyor ve uykularında ereksiyon, boşalma yaşıyor, mastürbasyon yapıyorlar. Bu eylemler sırasında dalgın ve boş bakıyorlar. Ayrıca okşama, çığlık atma, inleme, bağırma, küfür etme, şiddet uygulama ve hakaret etme hastalığın diğer belirtileri. Bazı hastalarda ciddi oranda şiddet eğilimi var ve bunlar yatak arkadaşları için tehlikeli olabiliyor.
PARTNER DE BAŞINA GELENİ ANLAMIYOR: 4 yıldır sorunla birlikte yaşaşan bir hastamın eşine nasıl olup da rahatsız olmadığını sordum. Yanıtı ilginçti: “Birkaç yıldır zaman zaman gecenin bir yarısında birden, hiç konuşmadan, uykumun ortasında beni okşayarak uyandırıyor. Söylediklerime de yanıt vermeden donuk bir yüz ifadesiyle, normalde olduğumuzdan farklı seks yapıyordu. Bunun eşimin bir fantazisi olduğunu düşünerek sesimi çıkarmadan, direnmeden bu olayın bir parçası oldum. Bunun bir hastalık olabileceğini aklımın ucundan bile geçmedi” demişti.
SABAHA KARŞI ORTAYA ÇIKIYOR: Uyur-sevişirlik genellikle gecenin ikinci yarısında, 03.00’den sonra ortaya çıkıyor. Hastalar sabahları şaşkın ve yorgun bir şekilde kalkıyor. Bir hastam yaşadığı olayı “Akşam pijamamı giyip eşime iyi uykular deyip uyuduğumu hatırlıyorum. Sabahleyin sanki üzerimden tır geçmiş gibi yorgun, sürünerek kalkıyorum. Yatağımızın savaş alanı gibi darma dağınık olduğunu, pijamamın üstünün bir yerde, altının bir başka yerde fırlatılmış olduğunu görüyorum. Bu duruma bir anlam veremiyorum, gece ne olup bittiğini hatırlamıyorum” diye anlatmıştı.
Uykuda kayınvalidesine saldırdı
28 yaşındaki E.Y. ile 26 yaşındaki C.Y 6 yıllık evliydi. E.Y. bir otelin resepsiyonunda çalışıyordu. Bir de çocukları olan çiftin evliliğinde herhangi bir sorunu yoktu. Ancak 1 yıl önce yaşadıkları bir olay bütün yaşamlarını alt üst etti.
Bebekleri doğduktan sonra C.Y’nin annesi bebeğin bakımında yardımcı olmak üzere yanlarına geldi. E.Y. tüm gece otelde çalışıyor, sabah evine gelip bir süre uyuyor, öğleden sonra kalkıp yeni güne kendisini hazırlıyordu. Bir sabah otelden geldiğinde, eşiyle çocuğunun yataklarında uyuduğu görünce onları rahatsız etmemek için salondaki çekyata uzandı. Kayınvalidesi de salondaki diğer çekyatta uyuyordu.
KADINCAĞIZ NE OLDUĞUNU ŞAŞIRDI
Kayınvalide yüzükoyun yataken üzerinde bir ağırlık hissetti. Önce ne olduğunu anlayamadı. Başını çevirdiğinde üzerine abanan ve sevişmeye çalışanın damadı olduğunu gördü. Korku ve şaşkınlık içerisinde çığlık çığlığa bağırdı, kızından yardım istedi. Diğer odadaki kızı koşup geldi.
Eşinin ifadesine göre E.Y. bütün bunlar yaşanırken boş boş etrafına bakınıyor, “Ne oluyor?” diye sorsa da eylemini sürdürüyordu.
Kayınvalide, damadını üzerinden atmayı başardı. Hasta yere düştü. Düştüğü yerde de uyumaya devam etti. Yaklaşık yarım saat sonra uyandığında ise hiçbir şey olmamış gibi davrandı. Gerçekten hiçbir şey hatırlamıyordu. Ana-kız bir süre tereddüt ettikten sonra bu durumun pek de normal bir durum olmadığını düşünerek olup bitenleri ona anlatmaya karar verdiler.
E.Y. duyduklarına çok şaşınmış, bir o kadar da utanmıştı. Bulundukları şehrin üniversite hastanesine gittiğinde ona sorununun sara olabileceği söylendi. Yapılan tetkiklerle sara ihtimali ekarte edilince uyku hastalığı olabileceği akla geldi.
HAKARET İSTİYOR, KÜFÜR EDİYORDU
Hasta, parasomni ön tanısıyla izlendi. Çift birlikte değerlendirildi. C.Y.’nin anlattığına göre kocası 4 yıldır sık sık cinsel içerikli rüyalar görüyordu. Uykusunda ereksiyon-boşalma yaşıyor, zaman zaman eşinin yanında mastürbasyon yapıyor, eşi istemediği halde anormal derecede artmış bir arzu ve istekle seksi başlatıyor, normalde hiç okşamadığı yerlerini okşuyor, kendisine hakaret etmesini istiyor, küfür ediyor, bu sırada boş boş bakıyor, hiç konuşmuyordu. Sonrasında da olup bitenler hakkında hiçbirşey anlatmıyor, konuşmuyordu. Eşi de tüm bunlardan kaygılanmak, kuşkulanmak yerine bir fantezi olarak görüyordu.
TCK’YA GÖRE CEZA İNDİRİMİ MÜMKÜN
Hasta bazen yatak arkadaşına zarar verebiliyor, dövebiliyor ya da hakaret edip aşağılayabiliyor. Eğer kişinin suç kabul edilen bu eylemleri hastalığın etkisindeyken gerçekleştirdiği ispat edilirse, alacağı cezada indirim mümkün. Ancak bu durumun, uyku hastalıkları konusunda uzman bir bilirkişi tarafından ortaya konması gerekiyor. Hakim TCK’nın 32/2. maddesine dayanarak, “davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azaldığı gerekçesiyle” cezada indirim yapabilir. Yine aynı şekilde 34. maddedeki “geçici bir nedenle işlediği suçun anlam ve sonuçlarını algılayamadığı gerekçesiyle” olgunun cezai sorumluluğunun olmadığına karar verebilir.
KESİN TEDAVİSİ MEVCUT
Belirtileri saraya benzeyen uykuda seks hastalığına doğru tanı ancak tam donanımlı uyku merkezlerinde konabiliyor. Tabii, ailede benzer bir hastalığının varlığının araştırılması, yatak arkadaşından olayın detayları hakkında bilgi alınması da önemli. Hastalığın etkin ve kesin bir tedavisi var. İlaç tedavisinde benzodiyazepin grubu ilaçlar etkili. Bunun yanında “uyku hijyeni” konusunda önlemler almak gerekiyor. Uyku hijyeni, hastalığı tetikleyen stres, uyku yoksunluğu, alkol, uyuşturucu ya da uyarıcı ilaçlardan uzak durularak sağlanabiliyor. Hastaların yarıya yakınında belirgin psikolojik problemler görülüyor. Davranış tedavisini içeren psikoteraapi de eklendimi gayet yüzgüldürücü sonuçlar alınıyor.