Oluşturulma Tarihi: Nisan 18, 2005 00:00
Uyku sırasında vücutta tam bir restorasyon işleminin gerçekleştirildiği, yıkıcı hormonların salgısının azaldığı, buna karşılık protein sentezi, hücre mitozu ve büyüme hormonunun salgılanmasının arttığı bildirildi.Uludağ Üniversitesi (UÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi ve “Uyku Laboratuvarı” sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Karadağ, biyolojik saatin bir gereği olarak günlük yaşamın bir parçasını oluşturan uykunun, aslında geriye döndürülebilir bir bilinçsizlik hali olduğunu söyledi. “UYKU HİJYENİ”Uykunun tüm canlılar için hayati önem taşıdığını ve varolduğu günden bu yana insanoğlunun hayatının çok önemli bir bölümünü oluşturduğunu ifade eden Karadağ, iyi bir uykunun bireyin yaşamını sağlıklı bir şekilde yürütebilmesi için vazgeçilmez olduğunu kaydetti.Karadağ, insanların uyku alışkanlıklarını terbiye etmeleri anlamına gelen “Uyku hijyeni”nin, sağlıklı bir uyku için “Olmazsa olmaz” olduğunu belirterek, bunun için kişilerin uykuları gelmeden yatağa kesinlikle girmemeleri gerektiğini bildirdi. Yatmadan önce aşırı
yemek yenilmemesinin ve son 5 saat içinde alkol alınmamasının uyku hijyeni açısından önemine işaret eden Karadağ, şunları söyledi: “Gece alkol alınması, özellikle uyku problemi olan insanlar için sakıncalı bir durumdur. Çay ve kahve gibi kafeinli içeceklerin de çok fazla miktarda tüketilmemesi gerekiyor. İyi uyumak isteyenler, aşırı derece kafeinli içecekler içmeyecek, alkol almayacak, ve uykusu geldiği zaman yatağa girecek. Sağlıklı bir uyku için kişilere yataklarında kitap okumalarını tavsiye etmiyoruz. İlk olarak kişi, yatağa sadece yatmak, uyumak için girmeli. İkinci olarak da, sabah uyanır uyanmaz yataktan kalkacak, uyandıktan sonra (yatakta dinleneyim) dememeli. Uyku hijyeni açısından uyanır uyanmaz yataktan kalkılması gerekir. Tıpta (hastalık yok, hasta vardır) denir. Herkesin kendi özel şartlarına göre yönlendirilmesi gerekir. Bunun için uykusuzluk çeken insanlar mutlaka bir doktorla görüşmelidir.” “UYKU PASİF BİR DİNLENME OLAYI DEĞİLDİR”Prof. Dr. Karadağ, uykunun aslında pasif bir dinlenme olayı olmadığını ve tüm vücutta birçok aktivitenin sürdürüldüğünü, uyku bozukluklarının da birçok hastalığın gelişmesinde ve şiddetlenmesinde etkili rol oynadığını belirterek, “Uyku organizmanın dinlenmesini sağlayan bir hareketsizlik hali olmasının yanında, tüm vücudu yaşama yeniden hazırlayan bir yenilenme dönemidir. Uykuda vücutta tam bir restorasyon işlemi gerçekleştirilmektedir” diye konuştu. Tıbbi çalışmalarda derin uykuda, vücutta protein sentezinin, hücre mitozunun ve büyüme hormonu salgılanmasının arttığı, buna karşılık adrenalin ve yıkıcı hormonların salgılanımının azaldığının kanıtlandığına işaret eden Karadağ, “Özellikle hipofiz bezinden üretilen büyüme hormonunun çocukluk ve gençlik dönemindeki büyüme ve gelişmenin temel belirleyicisi olmasının yanında, erişkinlerde de kas miktarını artırması, yağ oranlarını azaltması, deriyi gerginleştirmesi ve gençleştirmesi gibi etkileri vardır” dedi. Karadağ, günümüzde bir insan için 6-8 saat uyumanın yeterli olduğunu, ancak bazı insanlar için 3 saatlik bir uykunun bile yetebildiğini vurguladı. Düzenli uyuyan insanlarda öğrenmenin daha net, hafızanın ise daha güçlü olduğuna işaret eden Karadağ, düzensiz uykunun yol açtığı sorunların başında hafıza kaybının geldiğini kaydetti.
button