Sürüş izlenimi: Emre ÖZPEYNİRCİ
Oluşturulma Tarihi: Eylül 06, 2006 00:00
Volkswagen, Coupe-Cabriolet sınıfında yer alan yepyeni aracı Eos’u Ağustos ayı başında Türkiye’de satışa sundu. Türk tasarımcı Murat Günak’ın imzasını taşıyan Eos’la İstanbul’da bir hafta geçirdim ve üstü açık otomobillere Türkiye’nin henüz hazır olmadığını bir kez daha anladım.
Daha önce bu tip otomobilleri test ederken, birilerinin içeriye bir şey atmasına alışmıştım ki, bu kez Eos’la tünelin üstünden akan lağıma yakalandım. Düşünün güzel bir havada üstünü açmışsınız ve şıkır şıkır giyinip bir toplantıya gidiyorsunuz. Sonuç üstü açık otomobil ve lağım kokan ben... İlk olarak Atina’da test ettiğim Eos’la ikinci buluşmam İstanbul’da oldu. Ağustos ayı başında Türkiye’de 58 bin 900 YTL’den satışa sunulan Eos’un geçtiğimiz hafta 200 beygir gücündeki GTI motorlu 84 bin 150 YTL’lik versiyonunu deneme fırsatı buldum. Eos, bana göre sınıfının en dikkat çeken modeli. Hem tasarımı hem kaliteli malzeme seçimi hem de fiyatıyla Avrupa’da olduğu kadar Türkiye’de de sınıfının en çok satan modellerinden biri olacağı kesin.
BOĞAZDA HAVADAR SÜRÜŞ
Eos’la 1 haftalık İstanbul maceram oldukça keyifli başlamıştı. Havalar sıcak, aracın arka kısmı geniş olduğu için test danışmanlarımla (eşim ve kızım) kullanmaya müsaitti. Daha önceki üstü açık otomobil testinde, ’babacım evler yürüyor’ yorumunda bulunan küçük kızım Eos testinde ise aracı incelemekle yetindi. Ara sıra ’Baba bu ne, bu ne’ gibi sorularına cevap verirken aracın bir çok özelliğini de keşfetmiş oldum. 27 Ağustos’ta gerçekleşen Formula 1’e de Eos’la giderek dönüşte çok havadar bir boğaz keyfi yaşamıştım.
E5’TE LAĞIM SUYU
Ancak her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi Eos’la maceramın sonu da kötü bitti. Bundan önceki testlerimde birilerinin üstü açıkken aracın içine bir şey atmasına alışık olduğum için artık ana yolları kullanıp, ara yollara fazla girmemeye gayret ediyordum. İşte böyle bir anda E5 üzerindeki bir tünelden geçerken kabus biranda karşıma çıktı. Yanımda birlikte çalıştığım
Aslan Batur ve karşımızda ise tünelin tepesinden boylu boyunca akan lağım yağmuru vardı. Bir anda neye uğradığımızı şaşırdık. Üstünü kapatmaya zaman yoktu. Ben hemen bir manevrayla en az lağım akan yerden kaçmaya çalışırken olan olmuştu. Toplantıya lağım kokarak gitmek zorunda kaldım. Sonuçta bu macerada Eos’un en ufak bir kabahati yok. Kabahat hala üstü açık otomobile hazır olmayan İstanbul trafiğinde ve duyarsız belediyelerde.
Bu kötü tecrübeden sonra Eos’un özelliklerine dönersek, öncelikli olarak bu modeli VW Grup Tasarım Başkanı olan Murat Günak’ın tasarladığını söylemem gerekir. İsmini Yunan mitolojisindeki güneşin doğuşunu simgeleyen şafak tanrıçasından alan Eos’u diğer Coupe-Cabriolet modellerinden ayıran en önemli özelliği ise bir modelin türevi olmaması. Yani kendi başına yepyeni bir model olan Eos, piyasadaki rakipleri gibi mevcut bir model baz alınarak geliştirilmemiş.
Eos’un dünyada beş parçadan oluşan açılabilir, kayar ve Coupe tavana (Convertible, Sliding, Coupe-CSC) sahip ilk otomobil olması da önemli özellikleri arasında yer alıyor. Entegre katlanan ve açılan cam tavana sahip ilk Coupe-Cabriolet olan Eos’un üstü 25 saniyede açılıyor. Ön bölüm saydam camdan normal otomobillerdeki açılır tavanlar gibi bütünüyle açılarak ya da ön bölümü kısmen 35 milimetre kaldırılarak kullanılabiliyor. Cam tavan kapalıyken bile içeride aydınlık, hoş ve ferah bir ortam yaratıyor.
KALİTELİ İÇ MEKANİç mekanda Passat ve Golf’ten izler görmek mümkün. Sınıfındaki diğer modellere göre daha üst sınıf bir otomobil izlenimi veren malzeme kalitesi, Eos’un bu konuda rakiplerini geride bırakmasını sağlıyor. Üç kollu deri direksiyon simidi aracın sportif imajını iç mekanda sürdürüyor. Standart otomatik klima ise (Climatronic) tavanın açılmasına ve kapatılmasına tepki gösteriyor ve çalışma şeklini otomatik olarak buna göre ayarlıyor. Cabriolet ve Coupe modları için programlanmış değerler sistemde ayrı olarak saklanıyor. Aracın o anki duruma göre Cabriolet ya da Coupe için çalışma ayarları tamamen otomatik olarak seçiliyor.
Dış tasarımında da iç mekanda olduğu gibi Passat ve Golf’ten esintiler bulunuyor. Ön kısımda farların üstüne doğru inen motor kaputu Eos’un agresif bir ön yüze sahip olmasını sağlamış. Yan kısımda çok orantılı tasarlanan bagaj kapağı sayesinde Coupe-Cabriolarda karşımıza çıkan kambur otomobil görünümü Eos’ta yaşanmıyor.
200 beygirlik GTI motor Eos’u uçuruyorEos’ta güçleri 115 ile 200 beygir arasında değişen ikisi benzinli üç motor seçeneği bulunuyor. Bu haftaki test aracımızda ise Golf GTI’da da görev yapan 200 beygir gücündeki motor bulunuyordu. 2.0 litre hacmindeki bu motor maksimum torku olan 280 Nm’yi 1800 ile 5000 d/d arasında üretiyor. GTI motorlu Eos 0’dan 100 km/s hıza 7.8 saniyede ulaşıyor ve maksimum 232 km/s’lik sürate ulaşabiliyor. Turbo motor 100 kilometrelik şehir içi bir mesafede 11.2 litre yakıta ihtiyaç duyarken, şehir dışında bu değer 6.5 litreye kadar düşüyor. Eos, ürettiği gücü 6 ileri manuel şanzımanla ön tekerleklere aktarıyor.