Barış AKPOLAT/bakpolat@hurriyet.com.tr
Oluşturulma Tarihi: Aralık 29, 2007 00:00
16 yaşında radyolarda DJ’lik yapmaya başladı. Eskişehir Üniversitesi Halkla İlişkiler bölümünü bitirdi, Paris’te gittiği DJ’lik okulunda tek kız oydu. Türkiye’ye döndü, 360’ta çalmaya başladı. Yurtdışında Fashion Bar ve Ministry Of Sound gibi kulüplerde çaldı. Kendini Tiesto, Carl Cox gibi ünlü DJ’lerin yanında buldu. İsmi Ilgın Şimşek (25) ama herkes onu DJ Ilgın olarak biliyor. Dünyadaki kadın DJ’lerin yarıştığı www.DJette.com sitesinde üçüncü.
Çocukluk fotoğraflarının neredeyse hepsi, Ilgın’ı radyo önünde, kulağında kulaklıklarla gösteriyor. Aldığı hediyeler bile hep müzikle ilgiliydi. İlk enstrümanları babadan gelen bir gitar, annesinin aldığı 1968 model Pioneer marka turntable ve eski bir plaktı. Altı yıl piyano ve üç yıl flüt çaldı. 16 yaşında Radio Contact’da DJ’lik yapmaya başladı, sonra Hot Station, Power Fm, Powerturk gibi radyolarda çalıştı ve televizyona geçti.
Ailesi bir masabaşı işi olsun istiyordu. Bu nedenle Eskişehir Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümünü bitirdi. 21 yaşına geldiğinde bütçesine uygun müzik okulları aramaya başladı. Paris’teki Jazz Institude DJ School’u bulunca, iki haftalığına Paris’e gitti. Babasının yardımıyla kaldığı süreyi iki aya çıkardı, sonra iki yıl Paris’te kaldı. Okulun tek kızı olan Ilgın rakiplerinden çok gerideydi. "Kız olduğum için herkes destekledi beni. İki ay kalacaktım ama öğretmenin 11 tane DMC DJ yarışması birinciliği olduğunu öğrenince daha fazla kalmak istedim" diyor.
Okulun son haftası 18 öğrenci, okulun düzenlediği DJ Contest isimli yarışmaya katıldı. "Hayatımda ilk defa uçağa bindim. Hayatımda ilk defa turntable kullandım ve şarkı geçişleri yaptım. O yarışmada birinci oldum. Belki kadınım diye biraz iltimas geçmişlerdir ama ne kadar geçebilirler ki?" Belli ki çok iltimas geçmemişlerdi çünkü Ilgın’ın bir şarkısı Amerika’da Nextel marka cep telefonu hattı alanlara verilen telefona standart olarak yerleştirildi.
"Türkiye’ye döndükten iki gün sonra Ritmix Turnesine çıktık. DJ’lik hakkında bu turnede çok şey öğrendim. İstanbul gece hayatını takip eden arkadaşlarım bana 360 İstanbul diye bir mekan olduğunu söylediler. Orada çalmaya başladım. Mekanda çalan DJ Tekin bana çok yardım etti. Haftasonları bir kulaklık da bana verirdi, ben onun çaldıklarını, şarkı geçişlerini seyrederdim. Daha sonra ilk büyük organizasyonlar için kapım çalınmaya başladı. Myspace sağolsun, dünyanın en iyi kadın DJ’lerinden Colette ve dünyanın en iyi 5 DJ’inden Martin Solveig’le aynı sahneyi paylaştım. Yurtdışında ilk kez Bahreyn’de sahneye çıktım. Sonra da devam etti, 6 kez aynı mekanda çaldım. Geçen yıl Bahreyn’de F1 yarışlarından sonra yapılan VIP partilerinde çaldım. 2007 Mayıs’ında Yeni Delhi’deki Ministry Of Sound Kulübü’nde çaldım."
TIESTO’NUN MENAJERİ ONU DELHİ’DE KEŞFETTİ
Ilgın, Yeni Delhi’deki bu önemli kulüpte müzik yaparken, dünyanın en ünlü DJ’lerinden Tiesto’nun menajeri de oradaydı. Ilgın’ı beğendi, menajeriyle konuşarak bir teklif getirdi. Çalacağı müzik türünden çalma hızına kadar bir sürü şart öne sürdü, Ilgın de hepsini kabul etti.
14 Şubat’ta Ilgın, Tiesto’nun Asya turnesine katılacak. Tiesto’dan önce o çalacak. Eğer 14-15-16-17 Şubat’taki dört parti iyi geçerse, turnenin tümünde Tiesto’ya eşlik edecek. "Bu benim için büyük bir şans" diyor Ilgın. "Yaklaşık 30 bin kişiye çalacağım. Bunu en iyi şekilde değerlendirmek istiyorum."
Tiesto’dan önce birkaç büyük partide çalacak. İlki 23 Aralık’ta Carl Cox’la birlikte. 24 Aralık’ta Ministry Of Sound Yeni Delhi, 25 Aralık RPM Rajori, 28 Aralık’ta Fashion Bar’da çıkacak. 31 Aralık yılbaşı partisi için de Nepal, Katmandu’ya gidiyor.
Ilgın’ın tek başarısı bu değil. Amerikalı hiphop sanatçısı Talisha’nın albümündeki çıkış şarkısına remix yapmak üzere bir anlaşma imzaladı. İlk single’ını çıkartacak. Move Dat Junk In Yo Trunk (Oynat Şu Poponu) şarkısı için Amerikalı vokalist Shelly J ile çalışıyor. Dünyada kadın DJ’ler arasında yarışma yapan www.djette.com sitesinde ise ikinci sırada.
Eğitim aldım, günde 6 saat çalışıyorum ama adamların ilk sorusu, bikinin var mı
Teknik açıdan zorlanmıyorum ama bedenen erkeklere göre daha çabuk yorulabiliyorum. Örneğin bir parti için yurtdışına giderken havaalanında 13 saat beklemek zorunda kalınca perişan oluyorum. Sahnede kulaklığımın sesini sonuna kadar açıp şarkıları söyleyerek dans ediyorum. Böyle partiler 3 saat sürse çok zevkli ama bazen 6 saat sürdüğü oluyor. Bu da insanın enerjisini tüketiyor. Erkek seyirciler de garip. Kadın DJ gördüklerinde DJ kabininin önüne gelip ellerime bakıyor, hatamı arıyorlar. O zaman en zor hareketleri yapıyorum; onlara da arkalarını dönüp gitmek kalıyor. İşin daha vahim bir tarafı var. Dünyadaki kadın DJ’lerin yarısı ya çıplak ya üstsüz çalıyor. Bu nedenle gelen tekliflerde sorulardan biri de bikinin var mı. Yıllarca eğitim aldım, günde 6 saat çalışıyorum, durmadan müziği takip ediyorum, adamlar bikini soruyor. Ben kendime sadece pembe, üstü pırlantalı bir kulaklık yaptırdım. Dikkatleri böyle çekiyorum. Demek ki üstsüz çalmadan da başarılı olunabiliyormuş.