Güncelleme Tarihi:
İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın organizasyonunda hazırlanan Venedik Bienali Türkiye pavyonu sergisinde Ali Kazma’nın ‘Rezistans’ adlı videosu yer alacak. Sanatçının bir süredir üzerinde çalıştığı ‘Engellemeler’ serisinden ‘Ok’ adlı videosu, 2011 İstanbul Bienali’nde izleyicilerle buluşmuştu. Ali Kazma’yı henüz tanımayanların Türkiye pavyonunu ziyaret etmeden önce onun sanatı hakkında bilgi sahibi olmak adına İstanbul Modern’in yeni koleksiyon sergisine göz atmalarını da öneririz. Bu seçkide Kazma’nın ‘Engellemeler’ serisinden iki videosu bir arada sergileniyor.
‘Tahnitçi’ ve ‘Seramik Sanatçısı’ adlı bu iki video sanatsal üretimin, elle üretim yönüne odaklanıyor. Üretim ve üreten beden kavramı, Kazma’nın tüm serisinin odak noktası. Video kameranın dijital ve mekanik yapısıyla tezat oluşturacak biçimde tahnitçi yani taksidermist ölü hayvan bedenleriyle insanı rahatsızlık oluşturacak türden yakın bir ilişki kuruyor. Tahnitçi eldiven giymez, üretim nesnesiyle arasına mesafe koymaz. Seramik sanatçısının da aynı yakın temasla çalıştığını görür, her ikisinin de üretim süreçlerini detaylı bir biçimde izleriz.
Elle üretime neredeyse bütünüyle yabancılaşmış çağdaş tüketici, aktüel olarak gerçekleşen bir üretim biçimini izlerken hem bedeniyle kurduğu ilişkiyi hem de bedeninin dünyayla kurdurduğu ilişkiyi sorgulamaya başlar.
1 Haziran’da açılacak olan Venedik Bienali’nde ilk kez sergilenecek olan ‘Rezistans’ ise kendisinden önce gelen ‘Engellemeler’ serisiyle tematik bağlar gösterecek. İşin ve küratoryal sürecin detaylarını Venedik Bienali Türkiye Pavyonu’nun bu seneki küratörü Emre Baykal’dan dinledik.
Nasıl bir iş ‘Rezistans’? Üretim sürecinde nasıl yönlendirmeleriniz oldu?
- Ali Kazma’nın yıllardır sürdürdüğü bir sanatsal izlek var. Venedik Bienali için birlikte çalışırken, Ali’nin mevcut pratiğine müdahale etmekten özellikle kaçındım. Bunun yerine onun kendi pratiği içinden nereye yönlenebileceğimize baktım. Son üç dört yıldır odaklandığı ‘Engellemeler’ serisini biliyorsunuz. Bu serinin bir kısmı Yapı Kredi Kâzım Taşkent’te benim küratörü olduğum bir sergide de yer aldı. ‘Engellemeler’in gelişimine de çok yakından tanık oldum. Bu serinin kökeninde de ‘Bugün’ adlı iş var. Bu, Ali’nin İstanbul Yaya Sergileri için ürettiği bir işti. ‘Bugün’de Ali, serginin yayıldığı alan içindeki gündelik üretim, onarım, tamir gibi günlük çalışma aktivitelerine bakıyordu ve buradan da yavaş yavaş ‘çalışan beden’ kavramına dair bir gramer oluşmaya başladı. Bu işteki bazı parçalara Ali ‘Engellemeler’ serisini üretirken geri döndü.
O zaman biraz da ‘Engellemeler’ serisinden bahseder misiniz? ‘Rezistans’ı anlamlandırmakta yardımı olacaktır.
- ‘Engellemeler’ serisi 16 parçadan oluşuyor. Bunun içinde sanatsal üretim süreçleri de var, bir fabrikanın işleyişi de. Ancak bu birbirinden tamamen farklı üretim biçimlerinin arasında ortak ve tekrarlayan motifler beliriyor. Bu işler farklı kombinasyonlarda gösterilerek pek çok uluslararası sergide yer aldı. Farklı buluşmalarla bir araya getirildiklerinde farklı anlamlar üretme kapasitesine sahipler. Ama tek başlarına gösterildiklerinde de tek başlarına varlıklarını sürdürüyorlar. ‘Engellemeler’ serisinde olduğu gibi, Ali’yle birçok kez birlikte çalışma şansım oldu. 2011 İstanbul Bienali’nde gösterilen ve aslında bizim ilk defa Arter’deki İkinci Sergi’de gösterdiğimiz ‘OK’ gibi. Üretim Ali’nin çok üstünde durduğu bir konu: “Biz dünyayı nasıl şekillendiriyoruz, bunun karşılığında dünya bizi nasıl şekillendiriyor” sorusu Ali’nin neredeyse tüm işlerine sızıyor.
‘Engellemeler’den ‘Rezistans’a geçerken yeni bir seri mi başlıyor yoksa aynı öykünün başka bir bölümüne mi atlıyoruz?
- ‘Rezistans’, ‘Engellemeler’ içinden geçilen yeni bir seri. Başka bir deyişle ‘Rezistans’ ‘Engellemeler’ içinden yeni bir kanal açarak ilerliyor. Bu geçiş de beden üzerinden oluyor. Bu seride de yine üretim süreçlerine tanık oluyoruz. Ama bu sefer üretim doğrudan bedenin üzerine taşınıyor. Üretimin bedeni nasıl dönüştürdüğüne bakıyoruz.
‘Rezistans’ta ne tür üretim süreçlerine tanık olacağız?
- Rezistans’ta robot teknolojileri, bir film seti, genetik araştırmalar yapılan bir laboratuvar gibi alanlar da var, bir dövme sanatçısı, bir kaligraf ve vücut geliştiriciler de. Burada bir önemli not da Ali’nin bedene nasıl baktığı. Bedeni incelerken üç katmanlı bir yapıda anlamaya çalışıyor onu. Bunların birincisi bedeni kuşatıp onu dış dünyadan hem ayıran hem de dış dünyayla iletişimine aracı olan deri, ikincisi o derinin altında kalan ve ‘et’e ait olan alan ve üçüncüsü de bedeni kuşatıp onu devamlı kontrol ve terbiye altında tutan mekânlar. Bu üçüncü katman için örneğin bir hapishane ve bir liseyi çekti Ali. Mekân odaklı işler arasında dev bir akvaryum da yer alıyor. Rezistans için toplam 19 çekim yaptı, biz bunlardan 13 tanesini gösteriyoruz Venedik’te. Beş kanallı bir video yerleştirmesi olarak gösterilecek bunlar. Her birini peş peşe izlemeye kalkarsanız 80-90 dakikalık bir süre söz konusu. Ancak izleyicinin deneyimi ile tamamlanan bir yerleştirme çıktı ortaya, bunun için de işi Venedik’te izlemek önemli.