Cesur SERT/İZMİR (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ekim 18, 2004 01:40
İş, sanat, sosyete ve medya dünyasından 50 ünlü ismin hayatlarındaki ilk öpücükleri anlattılar. ‘50 İlk Öpücük’ adlı kitabın Türkiye’de gündemi değiştireceğini iddia eden Turuncu Medya Grup’un ortaklarından Tunç Erden Yakar, projeyle ilgili şunları söyledi:
‘Beş ay önce bindiğim bir takside o günkü gazetelerden birinin sayfalarını karıştırırken ‘50 İlk Öpücük’ adlı filmin reklamını gördüm. Birden ilk nasıl öpüştüğümü düşünmeye başladım. Projemi, Duygu Asena’ya açtım. Duygu’ya ‘İlk kiminle nasıl öpüştün’ diye sordum. Öyle içten anlattı ki, hayran kaldım. Tanıdığım ünlüleri arayıp aynı soruyu sorduğumdan bahsettim. Duygu da bana ‘Neden herkes yazmıyor, bir kitap haline getirir, gelirini bir yerlere bağışlarız’ diyerek destek verince, kitabı hazırlamaya başladım.’ Kitapta Billur Kalkavan, Ayşegül Aldinç, Duygu Asena, Ece Uslu, İpek Tanrıyar, Müjdat Gezen, Ahmet Selçuk İlkan, İbrahim Sadri, Kerem Alışık, Harun Kolçak, Vatan Şaşmaz, Defne Joy Foster, Melih Kibar, Pınar Çekirge, Peker Açıkalın gibi isimlerin anıları bulunuyor. Geliri Türk Böbrek Vakfı’na bağışlanacak olan ‘50 İlk Öpücük’ adlı kitap kasım ayında piyasaya çıkacak.
İPEK TUZCUOĞLU
O öpücük beni eritti
Yaşlar 11-12 civarı, voleybol oynamak için sokak arasında toplandık. Kazananlar kaybedeni öpecekti. Topu düşürdüm. Ürperdim. Sanki kardan adamdım. Sıcacık bir öpücük beni eritti. Karşı cinsten olan biriyle ilk kez buluşmuştu ruhum ve benliğim.
ECE USLU
Telleri dişime takılır
Ortaokul yıllarımdı. İzmir’de okuyordum. Üst katımıza ‘Edi’ diye bir çocuk taşınmıştı. Benden hoşlanıyormuş. Çocuktan öpüşme teklifi geldi. Çocuğun telleri vardı. ‘Ama ben öpüşemem’ dedim, ‘Telleri dişime takılır...’ Bir gün 6’ncı kata geldiğimizde vedalaşırken beni öptü ve ikimiz de farklı yönlere koştuk.
AYSEL GÜREL
İlki acı verdi
18 yaşındaydım. Trabzon’dan İstanbul’a geliyordum. Kamaram vardı tek kişilik. Kapı çalındı, ‘Buyurun, girin’ dedim. Nihat girdi. Birdenbire saldırdı ve dudaklarımı emmeye başladı. Dudaklarım, böyle ateşe, kora değmiş gibi yanıyordu. Kurtuldum ve ‘Bu ne?’ dedim. ‘Öpüş’ dedi.
OKTAY KAYNARCA
Beni aniden öpüverdi
Ortaokuldaydım. Bir kızcağız vardı. En sonunda cesaretimi toplayıp konuştum. Sonuç hüsran. Liseye başladık, tesadüf bu ya aynı sınıfa düştük. Bir gün ders boş, biz de okulun kuytu bir köşesinde laflıyoruz. Lafın ortasında bana sarılıp soluğumu kesercesine öpmez mi. Uzun bir süre öyle boşluğa baktım.