Güncelleme Tarihi:
Mesude ERŞAN
Dünya Sağlık Örgütü’nün, doğumlar içindeki sezaryen oranının yüzde 17’yi geçmemesi önerisine rağmen, Türkiye’de her 100 doğumdan 40’ı sezaryenle yapılmaya başlandı. Derken yaşamın her alanında doğala dönüş başladı. Bundan doğumlar da etkilendi ve aslında bir ameliyat olan sezaryen gözden düşmeye başladı.
Normal doğum yeniden baş tacı edildi. Artık sadece Sağlık Bakanlığı değil, kadınlar da birbirlerine normal doğumu tavsiye ediyor. Popüler dizilerde oyuncular normal doğumu övüyor. Şu veya bu nedenle normal doğum yapamayanlar hayal kırıklığı yaşıyor. Gülben Ergen, Demet Şener, Pınar Altuğ, Çağla Şikel normal doğumu tercih eden ünlü annelerden sadece birkaçı.
ÇAĞLA ŞİKEL
Korktum ama müthiş bir deneyimdi
Doğumla ilgili okuduğum kitaplar ve birkaç arkadaşımın tecrübeleri dışında hiçbir fikrim yoktu. Bir kadın olarak normal yollarla bebeğimi dünyaya getirebilmeyi ve bizlere bahşedilen bu mucizevi duygunun her anını hissederek bebeğimi kucağıma almayı istedim. Hamileliğimi öğrenir öğrenmez ilk andan itibaren normal doğum olmasını çok istedim ama endişelerim de vardı. Doğum günü gelip çattığında korkunun yerini heyacan aldı. Doğum öncesi ve sırasında, doğum koçum Ayşe Öner bir an olsun yanımdan ayrılmadı. Beni doğuma ruhsal ve bedensel olarak hazırladı. Müthiş bir deneyim yaşadım... Epidural anestezi aldım ve ağrı çekmedim. Hamile arkadaşlarıma kesinlik normal doğumu öneriyorum. Yeniden doğum yaparsam, tıbbi bir engelim olmazsa yine aynı yolu tercih ederim.
PINAR ALTUĞ
12 saat sancı çektim pişman değilim
Hamileliğimi öğrenir öğrenmez normal doğuma hazırdım. Tercih ettim çünkü doğru ve doğal olanı bu. Sonuçta sezaryen bir müdahale ve ameliyat. Hamilelik kursuna giderek hazırlandım. Normal doğum büyük avantaj çünkü doğurduğun an doğumla ilgili konu kapanıyor. 12 saat sancı çektim, doğumhaneye girdiğimde sancım bitti. Maalesef bu nedenle suni sancı verildi. Ardından sadece yarım saat epidural anestezi uygulandı. Yine de, 10 kere daha doğursam normali tercih ederdim.
Prof. Dr. İsmail Mete İtil (Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Başkanı)
Ebeyle doğum gündeme gelmeli
Normal doğum oranlarının artırılması için dernek olarak Sağlık Bakanlığı ile çalışmalar yaptık. Ön plana çıkarılması, önerilmesi konusunda bir altyapı oluşturuldu. Özendirilmesi için ağrı kontrolünün yapılabilmesi lazım. Ağrısız doğum diye bilinen epidural anestezi ve doğum mahremiyetinin sağlanması gerek. Kadınlar tek kişilik odalarda, iyi takiple yapabilmeli doğumu. Gecede 25-30 doğum olduğu yerlerde, tek bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanının nöbetiyle bu koşulların sağlanması olanaksız. Ebe doğumlarının artması da gündeme gelmeli. Bu kadar yüksek sayıda doğuma hekimin yetişmesi mümkün değil. Ayrıca anestezi uzmanı yetersizliği var.
Prof. Dr. Cihat Ünlü (Türk Alman Jinekoloji Vakfı Başkanı)
Epidural anestezi sayıyı artırdı
Tabii ki ilk tercih edilmesi gereken doğum şekli, normal doğum. Sağlık Bakanlığı’nın ısrarlı takipleri, düzenlenen toplantılar, alınan önlemlerle bu tekrar teyit edildi. Doğum ağrılarını dindiren epidural anestezinin yaygınlaşması, normal doğuma cesaretlendiren en büyük etkenlerden biri. Bence tıbbi gereklilik dışında tüm hamileler için normal doğum ilk tercih olmalı. Ancak, anne adayı “Ben sezaryenle doğurmak istiyorum” dediğinde, bizim hekim olarak “Hayır her türlü şart uygun, normal doğuma alacağım” deme şansına sahip olmadığımızı düşünüyorum. Hasta isteklerini dikkate almaz zorundayız.
Prof. Dr. Murat Yayla (Perinatoloji Derneği Gelecek Dönem başkanı)
Kadınlar birbirini çok etkiliyor
Dernek olarak görüşümüz, normal doğumun teşvik edilmesi. Ancak bu bağıra bağıra doğurtmak demek değil tabii ki. Ağrısız doğum için önlemler alınmalı. Olası yan etkileri anlatıldıktan sonra sezaryen olmak isteyenlere de engel olunmamalı. Aslına bakarsanız bilinçli anne ne yapacağını biliyor. Ama kadınlar birbirlerini çok etkiliyorlar. Hekim normal doğumu teşvik etsin ama, doktorun doğumdaki 8 saatlik uğraşının da karşılığını alması gerekiyor. Şu anda devletin verdiği komik rakamlar bunun karşılığı değil.
Ayşe Öner (Hemşire-Hamile Rehberi)
Normal doğuma talep arttı
Vücut 9 ay boyunca normal doğum finaline hazırlanıyor. Adı üzerinde, normali, “normal doğum”. Artık kadınlar daha bilinçli. “Doktor istedi, sezaryen olayım” demiyorlar. Korkularıyla yüzleştikleri, kendi bedenlerine, doğaya güvenmeyi başardıkları zaman normal doğumu tercih ediyorlar. Aslında doğala dönüş sadece doğumda değil, hayatın bütün alanlarında var. Ben kurslarımda hiçbir zaman normal doğumu empoze etmiyorum. Çünkü normal doğuma şartlanıp yapamadıkları zaman küskünlük, yıkım yaşanıyor. Ama normal doğum yapacak gibi hazırlıyorum. Son 2-3 yıldır normal doğuma talep yükseldi.
Op. Dr. Erbil Yağmur (Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı)
Ünlüler örnek oldu
Ünlülerin normal doğum yapmasının etkisinin büyük olduğunu düşünüyorum. Gebeliğin çok erken döneminde, henüz doğum konuşulmuyorken bile normal doğum yapmak istediklerini söylüyorlar. Tabii ki bazen gebeliğin ilerleyen dönemlerinde bu kararın sezaryene kayması gerekebilir. Hekim olarak hastaya göre karar vermeyi daha doğru buluyoruz. Şu bir gerçek ki eskiden kadınlar birbirlerine doğumla ilgili korkutucu hikayeler anlatılırdı. Bunları duyanlar da “Ben kesinlikle normal doğum istemiyorum” diyerek bize gelirlerdi. Ancak ağrısız doğumların yaygınlaşmasıyla artık birbirlerine güzel anılar anlatıyorlar.
NORMAL DOĞUMUN AVANTAJLARI
- Vajinal doğumdan sonra anne normal hayatına daha çabuk döner.
- Hemen bebeğini emzirmeye başlayabilir.
- Anne ve bebek arasında duygusal temas daha kısa sürede ve güçlü başlar.
-Anne hastaneyi daha kısa sürede terkedebilir.
- Gebelik öncesi yaşantısına daha kısa sürede dönebilir.
- Doğum esnasında sıkışıp büzüşen bebeğin akciğerleri, soluk alıp vermeye daha hazırlıklı olur.
NORMAL DOĞUMUN DEZAVANTAJLARI:
- İlerleyen yaşlarda idrar kesesi sarkması ve idrar kaçırma ihtimali daha fazla olabilir.
- Her şey yolunda giderken bebek strese girebilir, kalp atımları yavaşlayabilir, hatta kaybedilebilir. Bu nedenle normal doğum mutlaka hastane koşullarında ve en kısa sürede sezaryene geçilebilecek bir ortamda yapılmalı.
- Bebeğin omuzu takılabilir. Eylemin fazla uzaması bebeğin oksijensiz kalmasına neden olabilir.
- Annede meydana gelen yırtıklar ileride sorunlara yol açabilir.