Ünlü tasarımcı Yazbukey, Hotiç için lolipop gibi ayakkabılar tasarladı

Geçtiğimiz haftasonu vitrine çıkan tasarımlar şimdilik sadece İstanbul Akmerkez, Nişantaşı, Metrocity, İzmir Alsancak ve Ankara Armada mağazalarında bulunuyor. Fiyatları Hotiç'in standart fiyatlarının yüzde 5-10 kadar üzerinde. Bu yeni işbirliğinin her iki tarafı da hayatından gayet memnun. Doğru bir elektrik yakaladıklarını söylüyorlar. Hatta uçmaktan hoşlanmayan Yazbukey bile koleksiyonun tanıtımı için İstanbul'a gelmeyi göze almış. Biz de böylece bu ünlü ikiliyle birlikte konuşma ve fotoğraflarını çekme fırsatını yakaladık. Koleksiyonla ilgilenenleri uyaralım, tasarımlar sınırlı sayıda üretilmiş.

n Hotiç'le biraraya gelişiniz için hep tesadüf diyorsunuz ama hiç mi planlanmış bir şey yok işin içinde?

-Evet, tesadüfen diyoruz ama gayet bilinçli bir durum da var burada. Hotiç zaten yurtdışından bir tasarımcı ile çalışmayı planlıyormuş. Biz de hep ayakkabı yapalım istiyorduk. Daha önce dönemsel çalışmalarımız olmuştu. Louis Vuitton ile çalışmıştık örneğin. Türkiye'deki ayakkabı firmalarını düşünmeye başladık. Hotiç listenin başındaydı. Çok doğru bir zamanlamayla kapılarını çalmışız. Görüşme bir buçuk saat sürdü ve hemen tasarım konuşmaya başladık. Aynı frekansta olduğumuzu fark ettik. Bu kadar büyük bir marka ile bu kadar hızlı çalışmaya başlamak kolay değil aslında.

n Sizin zaten planladığınız bir koleksiyon vardı da Hotiç'e mi verdiniz, yoksa tamamen Hotiç için mi tasarladınız?

- Sıfırdan başladık, hemen Türkiye'ye geldik. 1.5 aylık bir dönemde koleksiyonu tasarladık. Çok çok hızlı oldu. Kalıpçılara, fabrikalara gittik. İşin arka tarafını görüp, öğrenmiş olduk. Tasarımların ticari olması için ne gibi ekleme veya değişikler yapmak gerektiğini gördük.

n İşin ticari ve tasarım bölümleri birbirinden çok mu farklı geldi size?

- Biz kendi markamız için çok rahat uçuk şeyler yapabiliriz, ama burada işin amacı birazcık tasarım birazcık ticari olması.

n Tasarımlar üzerinde çalışırken Hotiç'in çizgisini çok fazla göz önünde bulundurdunuz mu?

- Bu tip şeylere çok takılmamak gerektiğini düşünüyoruz. Çok fazla kafa yorduğunuzda, çok fazla hesaplı olduğundan ruhunu kaybeder.

n Peki Hotiç'in halihazırda bir tasarım ekibi var. Onlarla alışverişte bulundunuz mu?

- Tabii, bizi hemen Hotiç ailesine soktular. Hiçbir yabancılık çekmeden her yere girip çıktık. Kendimizi oraya ait hissettik.

n Uzun yıllar sürdürdüğü bir çizgisi ve kendi tasarım ekibi olan firmalar, dışarıdan birileriyle çalışınca bazı sıkıntılar ortaya çıkar. Örneğin malzeme seçiminde. Dışarıdan gelen tasarımcının da eldeki malzeme ile tasarım yapmasını isteyebilirler. Sizin bu tip sıkıntılarınız oldu mu?

- Seri üretime girmesi gereken bir şey olduğundan tasarımda çok uçmadık. Mantıklı ve kolay bulunabilecek malzemelerdi. Renk konusunda birkaç sıkıntı yaşadık ama onun dışında her şey çözüldü. Kalıplar tam istediğimiz gibi oldu. Hayal ettiğimizden çok farklı bir şey değil ortaya çıkan.

Yuvarlak burunu tercih ettik

n Kış sezonunun başından beri ayakkabıda sivri burun mu, yuvarlak burun mu tartışması yaşanıyor. Sizce hangisi?

-Yuvarlak burun. Sivri burun çok görüldü artık. Genel olarak üç tip malzeme ile çalıştık. Süet, normal deri ve rugan. Bunun üzerine birkaç detay geliyor. Saten-süet, süet-rugan karışımları var. Tema nedir derseniz, tek söyleyebileceğimiz giymek istediğimiz şeyleri yaptık. Canımız yuvarlak burun istedi. Lolipop gibi ayakkabılar olsun istedik. Mor, fuşya ve siyah kullandık.

İKİ KARDEŞİN MARKASI

Yazbukey (30) ve Emel (26) Kurhan kardeşlerin babaları diplomat, babaanneleri Mısır kraliyet ailesinden. Paris'e yerleşen iki kardeş grafik ve tasarım okudu. Birçok moda evinde çalıştılar. Dört yıldır koleksiyon hazırlıyorlar. Tokyo ve Paris'te sergilere katıldılar. Barbie tasarladılar. Levi's Red, Gilles Rosier, Adidas, Lancel için tasarım yaptılar. Tasarımları İngiltere'de Kokontozai, Fransa'da Onward, Maria Luisa, Spree ve Samartaine, Hong Kong'da Shine, Japonya'da Tokyo, Osaka, Fukuoka ve Nagoya'da 9 mağaza, New York'ta Destination, Seven ve Eva, Milano'da Purple, İstanbul'da sadece Beymen Nişantaşı ve Hotiç'te satılıyor.