Ünlü spiker tekneyle dünya turuna çıkıyor
Güncelleme Tarihi:
Röportaj: Dilek DALLIAĞ
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 09, 2007 00:00
Cine5’in haber editörü ve anchorwoman’ı Handan Güçyılmaz Günay, tekneyle dünya turuna çıkmak için hazırlıklara başladı. Eşiyle birlikte evdeki gereksiz eşyaları dağıtmaya başladıklarını söyleyen Günay, "Bu hayat sahte. Ben tekneye bindiğimde kendimi buluyorum" diyor.
Üniversite yıllarınıza gidelim öncelikle; üniversite öğreniminizi Madrid’de tamamlamışsınız sanırım...
- Evet, Madrid Üniversitesi’nde televizyon gazeteciliği okudum.
n Mezun olduktan sonra hiç çalıştınız mı orada?
- TVE’de yayınlanan "7 Gün, 7 Haber" diye bir programda 1,5 yıl çalıştım. Salı, benim günümdü. Canlı yayın aracıyla sokağa çıkıyor, gözüme takılan olayları ekrana yansıtıyordum. Süper bir projeydi. Burada da yapmak istedim, ama benim gibi sokağa çıkıp da muhabirlik yapabilecek, egolarından sıyrılmış arkadaşlar bulamadım.
n Türkiye’de görev aldığınız ilk program "Arena"ydı, öyle değil mi?
- Evet, "Arena"da 7,5 yıl Uğur Dündar’ın ekibiyle çalıştım. Sonra Kanal D’ye transfer olduk. Ben canlı yayın muhabiriydim. Bir gün Faruk Bayhan, Uğur ağabeye (Dündar) demiş ki "Bu kız çok iyi, haber sunduralım ona"... Derken Reha Muhtar gece haberlerini bıraktı ve beni getirdiler yerine. 1,5 yıl gece haberlerini sundum. Şimdiki gençler çok yorulduk diye yakınıyorlar ama ben "Arena" döneminde 10 gün eve gitmediğimi hatırlıyorum. Uçaktan inip başka yere geçerdim, yollardan kıyafet alırdım.
n Ya sonra?
- 2000 yılında ekip Star’a geçti, ben NTV’den teklif almıştım. Kendi adımla ilerlemeyi tercih ettim. NTV, ATV, TV8 derken, şimdi Cine5’teyim işte.
n Ve artık masa başındasınız...
- Evet, şimdi editörlük yapıyorum ama muhabirliği de çok özlüyorum. Ayrıca ana haberi sunuyorum.
n Tekne ve yelken konusuna gelelim... Geçen yıl ARC (Atlantik Rally for Cruser) yarışlarında dünya ikincisi oldunuz...
- Atlantik’i geçmek her denizcinin hem rüyası hem de kabusudur. Çünkü çok zordur. Yarışın başlangıç yeri Las Palmas (Kanarya Adası), bitiş yeri St. Lucia’ydı (Karayip Adası)... Mesafe tam 3500 deniz mili. Yani hiç kara görmeden Türkiye’yi doğudan batıya 3,5 kez gidip geliyorsun.
n Kaç tekne ve kaç kişi yarıştı sizinle beraber?
- 29 ülke, toplam 315 tekneyle yarıştı. 3500’e yakın yelkenci kayıtlıydı. 19 gün ve 6 saatte yarışı tamamlayarak kadınlarda dünya rekorunun sahibi oldum.
n Fırtınaya yakalandınız mı?
- Hem de dört kez... Arkamdaki 10 tekneden ikisi battı, sekizi dayanamayıp yarışı bıraktı.
n Deniz, sizin için gerçek bir tutku olmalı...
- Şu yaşadığım hayat sahte. Asıl tekneye bindiğimde kendimi buluyorum. Kocam, ilk tanıştığımızda "Rüzgarın, denizin kızı Eftelya Handan" demişti bana. Eğer kızımız olursa adını Eftelya, oğlumuz olursa da Rüzgar Pars koyacağız.
n Tekneyle dünya turuna çıkmak gibi bir planınız var mı?
- Evet, eşimle 9 Mart 2009’da dünya turuna çıkacağız. O tarihte ya çocuklu olurum ya da hamile herhalde... Artık evimize bir çöp bile almıyoruz, hatta eşyalarımızı dağıtmaya başladık. Çünkü bir sırt çantasıyla İstanbul’u terk edeceğiz.
n Bu sizin ikinci evliliğiniz. Görücü usulüyle tanıştığınızı duymuştum, bu doğru mu?
- Evet, tanışmamız biraz görücü usulü gibi oldu. 21 Ocak 2007’de evlendik ve çok mutluyuz. Eşim Cenk de bir yelkenci.
- Evet, Madrid Üniversitesi’nde televizyon gazeteciliği okudum.
n Mezun olduktan sonra hiç çalıştınız mı orada?
- TVE’de yayınlanan "7 Gün, 7 Haber" diye bir programda 1,5 yıl çalıştım. Salı, benim günümdü. Canlı yayın aracıyla sokağa çıkıyor, gözüme takılan olayları ekrana yansıtıyordum. Süper bir projeydi. Burada da yapmak istedim, ama benim gibi sokağa çıkıp da muhabirlik yapabilecek, egolarından sıyrılmış arkadaşlar bulamadım.
n Türkiye’de görev aldığınız ilk program "Arena"ydı, öyle değil mi?
- Evet, "Arena"da 7,5 yıl Uğur Dündar’ın ekibiyle çalıştım. Sonra Kanal D’ye transfer olduk. Ben canlı yayın muhabiriydim. Bir gün Faruk Bayhan, Uğur ağabeye (Dündar) demiş ki "Bu kız çok iyi, haber sunduralım ona"... Derken Reha Muhtar gece haberlerini bıraktı ve beni getirdiler yerine. 1,5 yıl gece haberlerini sundum. Şimdiki gençler çok yorulduk diye yakınıyorlar ama ben "Arena" döneminde 10 gün eve gitmediğimi hatırlıyorum. Uçaktan inip başka yere geçerdim, yollardan kıyafet alırdım.
n Ya sonra?
- 2000 yılında ekip Star’a geçti, ben NTV’den teklif almıştım. Kendi adımla ilerlemeyi tercih ettim. NTV, ATV, TV8 derken, şimdi Cine5’teyim işte.
n Ve artık masa başındasınız...
- Evet, şimdi editörlük yapıyorum ama muhabirliği de çok özlüyorum. Ayrıca ana haberi sunuyorum.
n Tekne ve yelken konusuna gelelim... Geçen yıl ARC (Atlantik Rally for Cruser) yarışlarında dünya ikincisi oldunuz...
- Atlantik’i geçmek her denizcinin hem rüyası hem de kabusudur. Çünkü çok zordur. Yarışın başlangıç yeri Las Palmas (Kanarya Adası), bitiş yeri St. Lucia’ydı (Karayip Adası)... Mesafe tam 3500 deniz mili. Yani hiç kara görmeden Türkiye’yi doğudan batıya 3,5 kez gidip geliyorsun.
n Kaç tekne ve kaç kişi yarıştı sizinle beraber?
- 29 ülke, toplam 315 tekneyle yarıştı. 3500’e yakın yelkenci kayıtlıydı. 19 gün ve 6 saatte yarışı tamamlayarak kadınlarda dünya rekorunun sahibi oldum.
n Fırtınaya yakalandınız mı?
- Hem de dört kez... Arkamdaki 10 tekneden ikisi battı, sekizi dayanamayıp yarışı bıraktı.
n Deniz, sizin için gerçek bir tutku olmalı...
- Şu yaşadığım hayat sahte. Asıl tekneye bindiğimde kendimi buluyorum. Kocam, ilk tanıştığımızda "Rüzgarın, denizin kızı Eftelya Handan" demişti bana. Eğer kızımız olursa adını Eftelya, oğlumuz olursa da Rüzgar Pars koyacağız.
n Tekneyle dünya turuna çıkmak gibi bir planınız var mı?
- Evet, eşimle 9 Mart 2009’da dünya turuna çıkacağız. O tarihte ya çocuklu olurum ya da hamile herhalde... Artık evimize bir çöp bile almıyoruz, hatta eşyalarımızı dağıtmaya başladık. Çünkü bir sırt çantasıyla İstanbul’u terk edeceğiz.
n Bu sizin ikinci evliliğiniz. Görücü usulüyle tanıştığınızı duymuştum, bu doğru mu?
- Evet, tanışmamız biraz görücü usulü gibi oldu. 21 Ocak 2007’de evlendik ve çok mutluyuz. Eşim Cenk de bir yelkenci.