Oluşturulma Tarihi: Aralık 19, 2004 00:00
Kimi aşık olup eğitimini yarım bıraktı, kimi hiç başlamadı. 40 yaşına merdiven dayayıp zor günleri geride bırakınca yeniden hayallerini hatırladılar. Çocuklarının test kitaplarını çözdüler, dershaneye gittiler ve milyonlarca genci geride bırakıp üniversiteye girdiler. ‘Abla, teyze’ sıfatlarından hiç hoşlanmayıp okulda sadece isimlerini kullanan, yine de gerektiğinde sınıf arkadaşlarına hem ablalık hem annelik yapan 8 üniversiteliyle maceralarını konuştuk. İlkokul diplomam bile yoktu şimdi hayatım değiştiGüneş Güneş (43 yaşında, Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Moda Tasarım Fakültesi hazırlık sınıfı öğrencisi. 22 ve 18 yaşında iki kızı var)Güneş Güneş (ortada) kızı Ayça (18) ile aynı üniversitede okuyor. Sağda ise diğer kızı Aslı (22).İlkokul 4’üncü sınıfta, babamın ölümü üzerine okulu bırakıp, annemle bir tekstil atölyesinde çalışmaya başladım. Çocuklarım büyüdü. Küçük kızım sınava girerken, ben de içimdeki okuma özlemini gidermeye karar verdim. Aslında tekstilde diplomasızlık bir şey kaybettirmiyor. İhracat yaptım, ödüller aldım. Mesleğimde iyi yere geldim. Ancak, diploma içimde ukdeydi. Başarabileceğimi, üniversiteli olacağımı hayal bile edemezdim. Önce ilköğretim diplomasını aldım. Sonra Açıköğretim Lisesi’ne girerek 2001’de mezun oldum. Kızım da aynı üniversitede okuyor. Onu kaydettirmek için Yeditepe Üniversitesi’ne geldim ve etrafa iç geçirip baktım. ‘Ben niye böyle bir üniversitede okuyamadım’ dedim. NASIL KAZANDI? Kitap açmış veya çalışmış değilim. ‘Sınava gireyim, ya tutarsa’ dedim, 185 puan aldım. Kızımın arkadaşları 160 puan almıştı. İnanamadım. Giyim tarzım bile değişti. Eskiden klasik giyerdim, şimdi spor. Gençler gibi giyinip, eğleniyorsunuz. Onlar, size enerji veriyor. Başarım çocukları da motive ediyor. BUNDAN SONRA NE YAPACAK? Diplomalı modacı olmak, markalaşmak istiyorum. TEPKİLER Çevremdeki herkes tebrik etti. Defter, kitap alan çıkıyor. Çocuklarım çok mutlu. Eşimden ayrıyım. Bazen kızım, ‘İyi ki fazla çalışıp, benden fazla puan almadın, rezil olurdum’ diyor. Önce annesi olduğumu sakladı. Sonra kendi açıkladı. Benimle gurur duydu. MESAJ İnsanın içinde istek varsa sınır yok. Çocuklar büyüyor ve siz yalnız kalıyorsunuz. İsteyen her yaşta başarabilir.Bu bir geç kalmışlık değil, ben hayatın bir yerinden tuttumTarlayana Çeliktop (40 yaşında, Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Plastik Sanatlar Bölümü son sınıf öğrencisi,17 yaşında oğlu var)Kendi işimde, iç giyim üzerine çalışıyorum. Ama içimde hep okuyamamanın eksikliğini hissettim. İlkokuldan ayrılmıştım. 20 yaşında evlenip, 21 yaşında anne oldum. O yaşlarda evlilik benim için kaçış, hürriyetti. 18 yıl sonra çocuğum büyüdü, ilköğretim yerine lise diploması almak için harekete geçtim. İçimde hep bir eksiklik vardı. Açık Lise’den mezun oldum. NASIL KAZANDI? Birkaç ÖSS kitabı alıp, çalıştım. Bu binaya gelince giriş kapısı bana çok heybetli geldi. Kendimi küçük hissettim. Etrafta hep gençler vardı. Kazanınca inanamadım, çok heyecanlandım. BUNDAN SONRA NE YAPACAK? Master yapıp, kendi işimde ilerlemek istiyorum. Üniversitede çok şey öğrendim. En azından insanlarla iletişimim bile değişti. Gençlerin içinde olmam, oğlumu daha iyi anlamama yardımcı oldu. Üniversiteye gelmeseydim yine arayış içinde olacaktım. Önemli şeyler yapmak, kendimi aşmak istiyordum. Bu bir geç kalmışlık değil, ben de hayatın bir yerinden tuttum.TEPKİLER Oğlum lise son sınıfta. Üniversiteyi kazanır mı, kazanamaz mı bilmiyorum. Çok da üstüne gitmiyorum. Çünkü, insan istediği zaman tıpkı benim gibi okuyabiliyormuş. Eşim beni ilk zamanlar pek desteklemedi. O da lise terk. Aslında eğitim olarak birbirimize eşitiz. Ona da söyledim. Ama, üniversite için kendi iş hayatından yeterince zaman bulacağını sanmıyorum.ANNELERE MESAJ Eğitim görmeden anne olmak zor. Eğitimli anne, doğumdan yetişme tarzına kadar hayata çok daha farklı bakıyor, farklı çocuk yetiştiriyor.Eşim uzun süre alışamadı azmimi görünce bu yıl destekliyorBesriye Güden (38 yaşında, Bahçeşehir Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü 2’nci sınıf öğrencisi, 8 yaşında bir oğlu var)Liseyi bitirdim. Okumaya hep ilgim vardı ve çok istiyordum. Kendimi sürekli yetersiz görüyordum. Bankada çalıştım ama mutlu olamadım. Boşluğa düştüm. Bireysel gelişme eğitimlerine katıldım. Bende potansiyel olduğunu gördüm. Kızım ilkokula, ben üniversiteye başladım. Beni gördükçe okumaya başladı. NASIL HAZIRLANDI? Sınava öylesine girdim. Resim dersi aldığım hoca yetenekli olduğumu söyledi. Kayıt olmayı düşünmüyordum. Eşime bile sormadan sınava girdim ve kazandım.NE YAPACAK? İç mimar olarak çalışacağım. TEPKİLER Eşim ilk 2 yıl alışamadı. Destekleyeci olduğunu söyleyemem. Azmimi görünce bu yıl destekliyor. Sınıf arkadaşlarım önce şaşırdı şimdi sınıf annesi gibi oldumTülay Ergenç (35 yaşında, Bahçeşehir Üniversitesi’nde İç Mimarlık Fakültesi 1’nci sınıfta. 15 ve 12 yaşında iki çocuk annesi)Liseden sonra evlenmeye karar verdim. Üniversiteyi düşünmüyordum. Yoğun bir hayatım vardı. İki çocuğumu büyüttükten sonra içimde bir boşluk oldu. Yazlık evimi dekore ederken, bunun mesleğe dönüşebileceğini düşünüp sınava girdim.NASIL KAZANDI? ÖSS kitapçıklarından soru çözdüm.TEPKİLER Eşim destekledi ancak üniversiteye devam edebileceğimi hiç düşünmedi. Oğlum benden utandı. Kızım daha rahattı. Sınıf arkadaşlarım önce şaşırdı, sonra alıştı. Sınıf annesi gibi oldum. Ama, gençler bana enerji katıyor. Ancak çok yoruluyorum ve uykusuz gecelerim çoğaldı. NE YAPACAK Şimdiden eşimin yeni açacağı işyerinin iç mimarisini yapıyorum. İç mimar olarak çalışacağım.MESAJ Kadınların kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenmesi lazım. Bir meslekleri yoksa üniversiteye gidip profesyonel meslek sahibi de olabilirler. Dershaneye başvurdum, yalvardım, çocukları rahatsız etmeme koşuluyla kabul ettilerRozita İğual (58 yaşında, Bilgi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü hazırlık sınıfında. 2 çocuk ve bir torun sahibi)Okumayı çok istedim. Ailem, ‘Ne gerek var, evde otur, çeyizini işle, dikişini öğren, kısmetini bekle’ dedi. Karaköy Meydanı’nda kendimi yerlere atmıştım. Yıllar geçti, çocuklarım büyüdü. İlkokul mezunu olmaktan çok rahatsızdım. Çocuklarımın ders kitaplarını okuyordum. Sonra çevrem beni kışkırttı. Sadece altı ay liseye giden bir arkadaşım ‘Biz lisede bunları gördük, iyi eğitildik’ diyordu. Çocuklarım evlenince arkadaşlarım kabul günlerine çağırdı. Kağıt oynamaya 3 ay zor dayandım. 50 yaşında ehliyet aldım. Sonra okula başlamaya karar verdim, ama kimseye söylemedim. NASIL HAZIRLANDI? Lise için dershaneye başvurdum. Kabul etmek istemediler. Yalvardım. Çocukları rahatsız etmeme koşuluyla kabul edildim. Sınavlarda hep 5 aldım. Açıköğretim Lisesi’ne
son dakika yazıldım. Eve geldiğimde ‘Ben lise talebesiyim, açık veya kapalı fark etmez’ dedim. İyi puanla lise diplomasını alınca yerimde duramaz oldum. 50 yıllık hayalim gerçekleşmişti. Sıra üniversitedeydi. Dershaneye gittim, sekreter kabul etmek istemedi. Müdürün araya girmesiyle kabul edildim. Öğretmenleri iyi dinliyordum, çünkü kafam boştu. Hedefim
Galatasaray Ãœniversitesi Felsefe Bölümü’ydü, puanım yetmedi. 4 yıl aynı puanı alınca Bilgi Ãœniversitesi’ne girdim. Hazırlık sınıfı okuyorum. Çok zor. BUNDAN SONRA NE YAPACAK Ãœniversitede asistan olmak istiyorum.TEPKÄ°LER Ä°lk zamanlar sınıfa girdiÄŸimde hoca olduÄŸumu sanıyorlardı. Sonra sınıf arkadaÅŸlarım beni kabullendi, kendileri gibi 20 yaşında görmeye baÅŸladılar. Hocam, teyze ya da abla yerine ismimle hitap ediyorlar. Kendimi 20 yaşında hissediyorum, tabii aynaya bakmadığım zaman! Bütün sınıf arkadaÅŸlarımın ve hocalarımın sevgisi, kabulleniÅŸiyle buradayım. Annelerinden istemedikleri yardımı benden istediler. Onlarla diskoteÄŸe bile gidiyorum. OÄŸlum benimle eÄŸleniyor, kızım gurur duyuyor. Kocamın hiçbir sorunu yok. Sınavlara çalışırken bana kahvemi bile hazırlıyor. MESAJ Kadınlar mutlaka eÄŸitilmeli. Hangi yaÅŸta olursa olsun, kendini geliÅŸtirmeli.Lise mezunu olmayı gururuma yediremiyordum birçok ÅŸeyi geride bırakıp Ä°stanbul’a geldimEmine Milli (38 yaşında, Bilgi Ãœniversitesi Ä°letiÅŸim Fakültesi birinci sınıfta. 19, 16 ve 10 yaşında üç çocuÄŸu var)Lise son sınıfta okulu bıraktım. Aşık olup, 18 yaşında evlendim. Sonra beÅŸer yıl arayla çocuk dünyaya getirdim. Her ÅŸeye sahiptim: Ä°yi bir eÅŸ, ev ve üç çocuk. Para harcamaktan, gezmek, tozmaktan sıkıldım. Mutlu deÄŸildim. Lise mezunu olmayı gururuma yediremiyordum. Birçok ÅŸeyi geride bırakıp, Ä°stanbul’a üniversiteye geldim. Kimseden izin almadım, ‘Yapıyorum’ dedim ve yaptım. NASIL KAZANDI? OÄŸlumla aynı yıl sınava hazırlandık. O biraz havaiydi. BaÅŸlangıçta onu motive etmek için derslere girdim. Sonra sınava hazırlanmaya karar verdim. OÄŸlumla aynı dershaneye gittim, aynı hocalardan özel ders aldım. 284 puanla ilk ve tek tercihime girdim. Haberi alınca 38 yaşımda ilk kez mutluluk gözyaşı döktüm. Önüm açılmıştı. TEPKÄ°LER Çocuklar destekledi ama eÅŸim pek istemedi. Sınavı kazanamayacağımı düşünüyordu. Kazanınca çevremin bana bakışı deÄŸiÅŸti. Ä°lk yıl kimi öğrenciler ‘evde otur, yemeÄŸini yap, evini temizle’ ÅŸeklinde tepki gösterdi, kimi ‘aferin, örnek oluyorsun’ dedi. Ãœniversite bana mutluluk veriyor, gençleÅŸtiÄŸimi hissediyorum. Ruhen kendimi 19-20 yaşındaki öğrenciler gibi hissediyorum. Artık hayatım daha planlı. Ãœniversitede çok zorlanmadım. Eskisi gibi evimin iÅŸini, yemeÄŸimi yapıp, çocuklarımı okula gönderiyorum. Tek zorluk sınav hazırlığı. BUNDAN SONRA NE YAPACAK? Ãœniversitede kalmak, asistan olmak istiyorum. Ä°kinci bir Betül Mardin olmamam için neden yok.MESAJ Ä°nsanlar kendilerini geliÅŸtirmeli, deÄŸiÅŸtirmeli. Mutlu olmak, ‘ben varım’ demek istiyorlarsa sürekli okumalı, seslerini duyurmak için kendilerini eÄŸitmeli. Â
button