UMUTSUZLUK…

Güncelleme Tarihi:

UMUTSUZLUK…
Oluşturulma Tarihi: Mart 10, 2003 18:202dk okuma

"Sevgili Serdar, yaşam bir şekilde geçip gidiyor. Önemli olan geride birşeyler bırakmak. Bu herkes için geçerli. Sade vatandaşından, yönetim kademelerine, siyasî parti liderlerinden iktidara gelip bizi yönetenlere kadar." diyor Sezai Bayar :

Haberin Devamı

Gelecek kuşaklarca iyi anılmak. İz bırakmak. Tabii hiç bir zaman büyük kurtarıcı gibi birini beklemiyoruz, ama bizi yönetenlerin çaplı, vizyonlu, ülke çıkarlarını ön planda tutmalarını bekliyoruz. Buna hakkımız var.

Gelin görün ki, iktidar gücünü ele geçirenlerin bir süre sonra verdikleri sözleri unuttuklarına tanık oluyoruz.

AK Parti de aynı kulvarda koşan bir parti. Hemen, eskilerinden fazla farkları olmadıklarını ortaya koydular.

Yaşam standardının yükselmesi, eğitim kalitesinin artması, sağlık hizmetlerinin ucuzlaması, fırsat eşitliğinin sağlanması gibi temel sorunların çözümünde bir arpa boyu yol almaya niyetli görünmüyorlar.

Varsa yoksa halktan fedakarlık beklemek. Halk devletten fedakarlık beklerken, tam tersi bir uygulama yaşamımızın bir derdi haline geldi.

Bir evi olandan iki evi var(mış) gibi vergi almak.

Bir araba sahibi olandan iki aracı var(mış) gibi haraç kesmek.

Yeni vergilerin sırada beklemesi ... gibi uygulamalar haklı olarak her yurttaşın tepkisini alıyor.

“Vatandaş erikciye döndü” başlıklı yazımıza görüş bildiren Almin Dinçer gibi.

Dinçer “Bence hepimiz artık erikci değil patlıcancı olduk. Erikci olduğumuz günler geride kaldı.” diyor ve enflasyon nedeniyle sucuk girmeyen evlerdeki çocukların sucuk reklamlarına imrenmesini, ortalama bir ailenin çocuklarını haftada bir sinema ya da tiyatroya götüremediklerini ve hâlâ üniversite mezunu pırıl pırıl gençlerin işsiz kaldıklarını hatırlatıyor, bu ayıbın insanların yüzünü kızartması gerektiğini vurguluyor.

Yazımızı okuyan Liza Doğan ise daha sert tepki göstermiş yeni vergiler nedeniyle:

“Bir yandan ek vergiler, bir yandan vergi affı, bu ne yaman çelişki anne…Maalesef vergilerimi zamanında ödedim, pişmanım. Bundan böyle imzamı ENAYİ Liza diye değiştirmeyi düşünüyorum.”

Evet.. Şu umutsuzluk var ya, işte insani delip geçen bu duygu.

Delip geçse bir derece, yaşarken öldürüyor insanı.

Sevgiler,

Sezai


 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!