Umutlarım tükendi işsizim

Selamlar Güzin abla, işsiz ve hayata küsmüş bir üniversiteliyim. Geçen sene 4 yılık fakültem bitti. İstanbul’da okudum ama aslen Mardinliyim. Bütün ailem de Mardin’de.Hayatımı tek başıma İstanbul’da devam ettirmeye çalışıyorum. Üniversiteyi bitirmeme rağmen hala işsiz ve aylak dolaşıyorum. Bana kimse iş vermiyor. Düşünsenize 4 yılık teknik eğitim fakültesinden sonra, 250-300 milyona çalıştırdıar beni 6 ay. Ama bir aydır işsizim; param da tükendi. Bilgisayar konusunda 4x4 olmama rağmen iş yok! 1 senedir çıktığım kız arkadaşım işsiz ve evsiz kaldım diye beni terk etti.O kadar çaresizim ki! Ailem de bana maddi destekte bulunamaz... Aslında güçsüz biri değilim. Yaşadıklarımdan sıkıldım; artık hayat bana tamamen anlamsız geliyor. İnsanın sevdikleri bile parası olmayınca, eskisi gibi ilgi göstermiyor. Artık yoruldum. İnanın benim gibi üniversiteyi bitirmiş ama aç olan öyle çok insan var ki! Sizce ne olacak halimiz? RUMUZ: ULAŞ 47Sevgili oğlum, haklısın. Senin durumunda pek çok genç var ve bu gerçekten ülkemizin bir ayıbı! Sizler önce üniversiteye girebilmek, sonra bitirebilmek için canınızı dişinize takıyorsunuz. Aileleriniz sizi okutmak için varlarını yoklarını ortaya koyuyor, ama yazık ki, sıra iş bulmaya gelince, büyük bir hayal kırıklığıyla karşılaşıyorsunuz. Bu yazını ilgililerin dikkatine sunuyorum. Ve G. G. adlı bir okurumdan bana ulaşan çok hoş ve anlamlı bir öyküyü bu vesile ile buraya aktarıyorum: ‘Pers Sultanı iki adamı ölüme mahkum etmişti. Sultanın atını ne kadar sevdiğini bilen mahkumlardan biri hayatını bağışlarsa, bir yıl içinde ata uçmayı öğretebileceğini söyledi. Kendini dünyadaki tek uçan ata binerken hayal eden sultan, bunu kabul etti. Diğer mahkum inanmayan gözlerle arkadaşına baktı: ‘Atların uçamadığını biliyorsun. Nasıl olup da böyle delice bir fikirle ortaya çıkabildin? Yalnızca kaçınılmazı geciktiriyorsun o kadar.’ ‘Pek değil’ dedi, birinci mahkum. ‘Kendime dört özgürlük şansı veriyorum: Birincisi sultan bu yıl ölebilir. İkincisi ben ölebilirim. Üçüncüsü at ölebilir. Ve dördüncüsü... Belki ata uçmayı öğretebilirim..!’Umutlarınızın hiç tükenmemesi dileğiyle.. ’Sevgilime dokunamıyorumSevgili Güzin abla bu sorunumu kimseye açamıyorum: İki yıldır birlikte olduğum kız arkadaşımı çok seviyorum. Yalnız o hiçbir şekilde cinsel istek duymuyor. Ona sevgiyle sarılsam, dokunsam, ürküyor, çok rahatsız oluyor. Bu da beni çok etkiliyor. Sonuçta evlenmeyi planlıyoruz ama şimdi, sevgime rağmen, düşünüyorum... Psikoloğa gitmesini söyledim, bunu anlatamam, diyor. Sizce ne ne yapmalıyız? RUMUZ: SIKILDIMEvet bana da kalırsa bir psikologla görüşüp, bu genç kızın cinsellikten çekinmesinin, dokunulmaktan bile hoşlanmamasının kökeninde yatan sorunu bulmalısınız. Diyelim ki, evlenmeden sana yaklaşmaktan korkuyor, ailesinin etkisiyle, çekiniyor ama, senin sevgiyle sıcak dokunuşundan bile hoşlanmamasının mutlaka bir nedeni olmalı. Ya çocukluk döneminde yaşadığı bir sorun, ya ailesinin baskısı onu etkilemiştir. Evlenmeyi düşünüyorsanız, bu sorunu çözümlemelisiniz.Göğüslerim çok küçük Sevgili Güzin abla! Ben 18 yaşında Almanya’da yaşayan bir genç kızım. Göğüslerim yaşıma göre çok küçük. Bu yüzden evlenmekten bile korkuyorum. Eşim olacak kişiye bu haksızlığı nasıl yaparım? Gittiğim doktor çaresi olmadığını söyledi. Bana yardım et ablacığım. RUMUZ: ÇARESİZSevgili küçüğüm, bazı kızlarda, göğüslerin gelişmesi biraz gecikebilir. Zaman içinde ya da evlendikten, çocuk yaptıktan sonra, gelişebilir. Ama gelişmezse, bugün artık estetik cerrahi mucizesi var, kızım. Hem ‘eşime bu haksızlığı yapamam’, da ne demek? Saçmalıyorsun! Bu kadar şekilci olma, önemli olan beyninin içi ve ruhunun güzelliğidir ve onu daha çok güzel huyun etkileyecektir. ‘Hatasız kul olmaz’ rumuzlu genç hanıma acil sesleniş!4 Haziran 2004 tarihinde köşemde ‘Hatasız kul olmaz’ rumuzuyla yazısı yayınlanan ve şantajla tecavüze uğrayan genç hanım okuruma kendisiyle mutlaka görüşmek istediğim için bana tekrar mail atıp, durumunu bildirmesini rica ediyorum. Şantajın devam edip etmediğini, o kişilerle tekrar görüşüp görüşmediğini bana lütfen bildirsin.