Güncelleme Tarihi:
* Konservatuvar mezunu bir halk müziği sanatçısısın. Peki şarkı söylemeye başladığın ilk zamanları hatırlıyor musun?
- Elazığ doğumluyum. Sesimi kullanmaya Elazığ’da, dut ağaçlarının başında türkü söyleyerek başladım. İzzet Altınmeşe, İbrahim Tatlıses, Ferdi Tayfur, Belkıs Akkale’ye hayrandım.
* Nasıl bir çocuktun? Şu anda olduğu gibi yine dikkat çeker miydin?
- Evet. Kimsenin cesaret edemediği saç modelleri benden çıkardı. Çok da yaramazdım. Ankara’dan taşındığımızda, teyzeler gün yapmışlar arkamdan, “İyi ki gitti” demişler. Yaka silkerlerdi.
* Konservatuvar maceran nasıl başladı?
- Komşumuzun tavsiyesiyle girdim konservatuvar sınavlarına ve kazandım. Zara, Mahsun Kırmızıgül, Umut Akyürek, Funda Arar ve Ata Demirer’le aynı dönemde şan bölümünde okudum.
* Annen baban nasıl bakıyordu müzisyen olmana?
- Annem çok istiyordu, “Git bu yeteneğini geliştir” diyordu. Babam ise futbolcu olarak kalmamı istiyordu. Ben iyi bir futbolcuydum. Genç milli takıma bile çağrılmaya başlamıştım ama gönlüm müzikteydi. Ben rüzgara bıraktım, rüzgar da beni güzel yerlere götürdü.
UMUT OLMASAYDI DAHA POPÜLER OLABİLİRDİM
* Uzun zamandır Umut Akyürek ile evlisin.
- Evet, 17 yıldır birlikteyiz. Evleneli de 10 yıl oldu.
* Bu kadar uzun yıllar birlikteliğinizi korumayı nasıl başardınız?
- Birbirimize karşı sevgi ve saygımızı hiç kaybetmedik ama birbirimizin boğazına da çökmedik. Üstünlük kurmaya çalışmadık birbirimizin üzerinde. Arkadaş olduk.
* Erken evlilik, şöhret anlamında seni ve onu nasıl etkiledi?
- İşin gerçeğini söylemek gerekirse Umut zaten saygın ve istediği yerde olan bir sanatçı. Ben de sevdiğim şekilde devam ediyorum. Ama o hayatımda olmasaydı, daha popüler olabilirdim. Umut da aynı şekilde. Ama, bunu istemiyordu zaten.
* Pişman mısın?
- Yok.
* Sahne insanı olmanın kıskançlığını nasıl dengelediniz?
- Ben çok rahat ettim o konuda. Hiç kötü bir şey yaşamadım bugüne kadar. Ama benimle ilgili bazı şeyler var. Kızlar, erkek sanatçıları şımartıyor, havaya sokuyorlar gerçekten de.
* Nasıl baş ediyorsun bunlarla?
- Baş etmek gibi bir çabam olmadı ki... Çok hoşuma gidiyor. Ben eğleniyorum valla.
* Umut eğleniyor mu acaba?
- Onu o düşünsün. Ben rahatım.
* Haksızlık değil mi yahu? Ben Umut’un yerinde olsam senin bu rahatlığını kıskançlığa çevirecek bir şeyler yapardım. Bak bakalım rahat edebiliyor musun o zaman?
- Eskiden, belki tanınmadığımız dönemde sıkıntı olabiliyordu ama şimdi Umut Akyürek adının toplumda saygın bir yeri var. Cumhurbaşkanlığı Köşkü’ne en çok çıkan sanatçı herhalde. Ben konservatuvara girdiğim zaman, bu okuldan kimseyle çıkmam, şarkıcı bunlar diye düşünen bir insandım. Sonra bir gün Umut’la tanıştık ve çıkmaya başladık. Mahsun, “Bu okuldan çıkabilecek şöhretlerin başında geliyorsunuz, sizin ilişkiniz 3 ay sonra biter” demişti. Sonra geçenlerde karşılaştık, “Ne oldu, 3 ay ömür biçmiştin” dedim. “Valla garip insanlarsanız” dedi.
KADINLARI ÖZGÜR BIRAKMAN GEREK
* Aranızın açıldığı hiç mi olmadı?
- Kızlar biraz anarşist izleyici kitlesi. Evlilik, eş dinlemiyorlar. Twitter ve Facebook’tan tacize uğruyorum. Arada sırada Facebook’tan yazışınca da Umut’tan fırça yiyorum, “Hop ne oluyor orada” diyor.
* Ne cevap veriyorsun?
- “Ama onlar benim velinimetim” diyorum.
* Evlilik aşkı öldürür mü?
- Bu konuda bizim ilişkimizin incelenmesi gerektiğini düşünüyorum. Ben kadın ruhundan anlarım, öfkeyi yumuşatmasını bilirim. İkizler burcuyum, çene de çok. Kadın arkadaşlarım ilişkilerinde sorun yaşayınca hep bana gelir. Kaç kişiyi barıştırdım bugüne kadar...
* Kadın ruhunu iyi biliyorum diyorsun. Nedir bizim özelliğimiz?
- Kadınlar heyecanı seviyor, onu öldürmemek lazım. Kadın, bir kutuya kapatılıp evde hapsedilecek bir varlık değil. Kadınları özgür bırakacaksın.
İBRAHİM TATLISES TAKLİTLERİ ÇOĞALDI
* Eski röportajlarından birinde “Bana türkücü demeyin” demişsin. Neden?
- İbrahim Tatlıses çok büyük bir ses, hem sesi hem de şovuyla çok farklı bir yerde. Fakat o kadar boş insanlar onun izinden gitmeye çalıştılar ki, içi boşaldı türkücü kavramının. Adama “Türkü okuyor musun?” diye soruyorsun, “Yok, ben İbrahim abinin şarkılarını okuyorum” diyor, İbrahim abi gibi mikrofonu sallıyor, bir şey yaptığını sanıyor. Altyapısı yok, hiçbir şeyi yok. İbrahim abi yaşadığı çevre içinde kendini geliştiren, çağı yakalayan biriydi oysa.
* Sen nasıl bir sanatçısın? Nasıl geliştiriyorsun kendini?
- Ben Aşık Veysel, Neşet Ertaş’ı örnek aldım. Türkücü, ülkesinin en entelektüel insanı olmalı, yabancı şarkıları bile çok iyi bilmeli. Kitap okumalı, gündemi takip etmeli. Ben 10 yılı aşkın zamandır günde 8-10 gazete okuyor, internette sürekli bir şeyler araştırıyorum.
* İmajınla Türk halk müziği çatışıyor mu?
- Bu konuda farklı bir duruş sergilemek istedim; hem o popüler kültürün tozunu attırırım hem de Anadolu motiflerini yaşatırım dedim.
HEP ZOR KADINLARIN PEŞİNDEN GİTTİM
* Kendini yakışıklı buluyor musun?
- Karizmatik buluyorum diyeyim.
* Aynaya baktığında en çok ne hoşuna gidiyor?
- Gözlerimin samimiyeti.
* Aşk adamı mısın sence?
- Romantiğim, aşk adamıyım.
* Bir kadında en sevdiğin şey?
- Gizemli olmasını severim. Hayatım boyunca hep elde edilmesi çok zor kadınlara gittim. Bu aşk kadını dediklerim beni yanıltmadı.
* Ya en nefret ettiğin şey?
- Basitlik... Seksi olmak kadınlara yakışan bir şey, erkeklerin gerçekten hayatlarının olmazsa olmazı. Ama her yeri fışkırmış bir tip çekici gelmiyor bana. Oturup sohbet edip gözünün içine bakınca seksi demelisin.
EĞİTİMİNİ DE ALDIM, OYUNCULUĞA HAZIRIM
* Seni görenler, direkt “oyuncu herhalde” diyorlar. Var mı oyunculuğa merakın?
- Oyunculuk eğitimi aldım.
* Dizilerde görecek miyiz peki seni?
- Çok isterim. Dizi, sinema, reklam, her şeyi yapmak istiyorum. Haldun Dormen ve Ayla Algan’la çalıştığımız zamanlarda teklifler gelmişti. O yoğun bir dönemdi, kendimi hazır hissetmiyordum, kabul etmemiştim. Ama şimdi hazır olduğumu düşünüyorum.
İNSANLAR ÖNCE BAKIYOR SONRA DİNLİYOR
* Yakışıklı olmak önemli mi bu işte?
- Fizik önemli. Görsel algı ve medya sistemi iyice oturdu. İnsanlar önce bakıyor, sonra dinliyorlar. Baktırabilirsen dinletmeyi de başarıyorsun. Oktay Ertuğrul ile bir karakter koydum ben ortaya, kimseyi taklit etmedim. En önemli değerim, kimseye benzememem.
* Kimsenin bilmediği bir özelliğini söylesene?
- Kötü bir özelliğim var benim; olması gereken özgüvenim yok. Benim yarım kadar yetenekli insanlar kendini ortaya atıyor ama ben kendimi yansıtamıyorum.
* En mutlu anın?
- Konservatuvarı kazandığım ve kızımın doğduğu an.
Prof.Dr. M. Özkan Pektaş (Psikiyatr):ÖZGÜVEN ÖNELİDİR
Alanında henüz istediği yerde olamadığının farkında. Hazır hissetmediği için bazı projeleri reddedecek kadar bilinçli. Ama özgüven önemlidir, bazen başarı uğruna riskler almak gerekir. Öte yandan şöhretli iki insanın beraberliği kolay değildir. Eşlerden biri daha çok öne çıkarsa, diğerinin bunu hazmetmesi ve onun rüzgarına girmesi ise asla geride kalmak değil, aksine erdemdir. Ve onlar bunu başarmış.