Umarım ikon değilimdir

Güncelleme Tarihi:

Umarım ikon değilimdir
Oluşturulma Tarihi: Kasım 20, 2013 13:15

“X-Men Origins: Wolverine”, “Salt”, “Scream” gibi aksiyon filmlerinden tanıdığımız Liev Schreiber’ın başrolde olduğu “Ray Donovan” bugün FX kanalında başlıyor. Dizide Schreiber’a Oscar ödüllü Jon Voight eşlik ediyor... Voight’la Los Angeles’ta, CBS International Press Event’te buluştuk.

Haberin Devamı

* Siz dizide Los Angeles’ın en popüler kriz yönetimi danışmanı Ray Donovan’ın babası Mickey’i canlandırıyorsunuz. Mickey hapisten çıkıyor, ortalık karışıyor. Ayrıca gelini Abby ile de enteresan bir ilişkisi var. İkinci sezon öncesi neler söylemek istersiniz?

- Mickey, ailenin bir parçası olmaya çalışıyor. Aileye giriş kapısı ise gelini Abby... Aileye giriş anahtarını bulunca da denemekten çekinmiyor. Ray’in hayatını kurtarmış olması da bunu ona karşı kullanmasını sağlıyor. Mickey bir şekilde eve girmenin yolunu bulacak.

* Neden bu çabalar sonuç vermiyor?

- Mickey bir suçlu. 20 yıl hapiste kalmış. Ray, babasını çok iyi tanıyor ve ona karşı bir nefret besliyor. Onun ailesine kötü örnek olabileceğini biliyor. İkinci sezonda aralarının nasıl olacağını ben de merak ediyorum. Çünkü adam tehlikeli ve Ray bunun kolay kolay değişmeyeceğinin de farkında.

* Mickey seyirciyi çeken bir karakter. Sizin fikriniz ne?

- Evet, insanlar Mickey için “Bu adam muhteşem” diyor. Bu karakterde farklı bir yan var, herkesi heyecanlandırıyor çünkü. Bu işte olduğum ve bu ekiple çalıştığım için mutluyum. Oyuncular muhteşem... Sete geliyorlar, hazırlıklılar, ne yapacağımızı biliyorlar ve heyecanlılar. Hepsi oyun kurucu gibi. O yüzden sete gelmeyi seviyorum.

AĞIR SAHNELERİN ÜSTESİNDEN HAYVANİ İÇGÜDÜMLE GELİYORUM

* Gelininizi oynayan Paula Malcomson ve başrolü paylaştığınız Liev Schreiber ile aranız nasıl? Onların oyunculuklarını nasıl buluyorsunuz?


- Paula, muhteşem bir oyuncu. Spontan ve yüksek bir enerjisi var. Ne düşündüğünü hemen söyler. Sette bir eksilik çıksa bile devam etmek için elinden geleni yapar. Liev ise diziyi götüren adam... Üzerinde çok büyük bir yük var. Ray o ve dizi de onun adını taşıyor. Bu dizide başrol olmasına da çok sevindim. Çünkü yıllar boyunca onu ikinci ya da üçüncü karakterlerde görmüştük. Bütün performansını gösterebilmesi o rollerde pek mümkün olmuyordu. Onda başrol oyuncusu olmanın gerektirdiği her şey var. Seksi, tehlikeli, muhteşem bir espri anlayışı var. Liev’e de söyledim, “Bu senin için muhteşem bir şey. Bu rol Humprey Bogart gibi” diye. Onun büyük bir hayranıyım.

* Bunca yıldan sonra oyunculuğa dair hâlâ yeni şeyler öğrendiğinizi söyleyebilir miyiz?

- Her karakter yeni bir şeyler öğretiyor. Her “evet” dediğimde yeni bir macera başlıyor. Mickey’i kabul ettiğimde ne yapacağımı bilmiyordum ama “evet” dedim. Setiyle, ekibiyle, oyuncularıyla çok güzel bir ortamdı, o sayede bu karakteri çıkarabildim. Oyunculuk yaparken çok düşünmen değil gidip yapman gerekiyor. Mickey’i öğreniyorum, eğleniyorum. Eğer ağır bir sahne varsa hayvani bir içgüdüyle üstüne gidiyor ve yapıyorum.

* Yer aldığınız işler artık klasikleşti. Kendinizi bir ikon olarak görüyor musunuz?

- Aman tanrım (gülüyor), umarım değilimdir. Zaman içinde kendimi kritize ettim ve geçmişe dönüp baktığınızda memnun olmadığınız işler yaptığınızı ve bunu artık geri döndüremeyeceğinizi görüyorsunuz. Bu da sizi alçakgönüllü yapıyor. Kendimi bir ikon olarak görmüyorum. Ben bir aktörüm ve bu işi yapmayı seviyorum.

Haberin Devamı

FİLMLERDE ROL ALAN BİR AVUÇ İNSAN KALDI

Haberin Devamı

* Günümüzde insanlar sinemadan çok televizyon dizilerine yöneliyor. Bu durum sizi nasıl etkiliyor?

- Eskiden dizilere konuk oyuncu olarak girerdik. Ama bugün, daha önce sinema filmi çeken insanlar televizyonda oyunculuk yapıyorlar.
Artık filmlerde sadece bir avuç kişi yer alıyor. Televizyon daha iyi karakterler ve artistik gücü yüksek tekniklerle geliyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!