Oluşturulma Tarihi: Eylül 01, 2001 00:00
BU yıl İstanbul'da, kıymetli kamu arazisi, yeşil alan, rıhtım, kaldırım, yol kenarı yağmalarına ilaveten, ciddi boyutlara varan yeni bir ‘‘mekán yağması’’ yöntemi moda oldu. Boğaziçi'nin Rumeli sahili, lokanta tekneler tarafından işgal edildi ve bu işgaller geri dönülmez kerteye getirildi.1. Katma değeri paylaşan dört unsur vardır. Bunlar kár, kira, ücret ve faizdir. Kár, katma değerden payını en son alır. Dolayısıyla, eğer bir girişimci, kullandığı mekán için ödemesi gereken kirayı, istihdam ettiği kişilere vermesi gereken ücreti veya ödünç aldığı sermayeye ödemesi gereken faizi ne kadar düşürürse, kárı o kadar artar. Bunu herkes bilir.2. Lokantacılıkta katma değeri yaratan en önemli unsur ‘‘yer’’dir. Meşhur hamburgerci McDonalds, ‘‘Bir McDonalds lokantasının başarılı olması için üç şart vardır der: Location, location, location (Yer, yer, yer.)3. Boğaz kıyılarına park eden lokanta-teknelerin yaptıklarına, iktisat dilinde ‘‘kamuya ait mekán rantının, şahsa transferi’’ denir. Boğaziçi kıyı yağması, kamuoyunda ‘‘hoşgörü’’ kazanınca, yüzlerce ‘‘uyanık’’ girişimci, derhal ballı çiçek bulmuş arı gibi oralara üşüştü. Olay bu kadar basittir.4. Lokanta teknelere karşı tavır koyan bazı yazarlar çıktı. Ancak tartışmalar derhal ‘‘ruhsatı kim vermeli’’ meselesine indirgendi. Sonunda ‘‘karaya bağlanmış lokanta tekne olsun, ama ruhsatlı olsun’’ denmeye başlandı. Sanki yağma, ruhsat verilirse yağma olmaktan çıkarmış gibi. Yolun kara tarafındaki lokantalar, yüksek kira öderken, deniz üstündekiler işgaliye ödesin yeter noktasına geriledi eleştiriler. Tipik bir ‘‘garibanizm’’.5. Duruma el koyan
magazin basını, hemen devreye girip hangi ünlülerin hangi ‘‘balık-ekmek’’ teknesinde neşe içinde
yemek yediğini yazınca, işin popülaritesi arttı, özündeki yağmacılık ve ilkellik gözlerden uzaklaştırıldı.6. Karaya bağlanmış lokanta teknelerin yarattığı ranttan pay almak üzere olaya (eğer bugüne kadar el atmadıysa) mutlaka ‘‘mafya’’ el atacaktır. Yakında, bağlama noktalarının milyarlarca liraya el değiştirdiğini, babadan oğula miras olarak intikal ettiğini göreceğiz. Biraz bekleyin.7. Gelelim işin esasına: Sahillere hiçbir tekne sabit bağlama yapamaz, geçici bağlayanlar da, lokantacılık yapamaz. Ne sahil güvenliği, ne deniz trafiği, ne kara trafiği, ne mülkiyet hakları, ne sağlık şartlarının yerine getirilmesi, ne denizlerin temiz tutulması, ne haksız rekabete engel olunması, ne estetik, ne de sahillerin halka açık olması ilkeleri bakımıdan böyle bir uygulama meşru olamaz.Yukarıda yazdıklarımın, lokanta-tekne sahiplerini ve oralarda yemek yiyenleri kızdırmaktan başka bir şeye yaramayacağı kesin. Merak etmesinler, hiçbir şey değişmeyecektir. Çünkü, bu yaşam tarzı bizim sosyal genetiğimizde vardır. Ben sadece medeniyetin esası olan ‘‘iktisadi hukuk’’ açısından bir görüş ortaya koydum.SON SÖZ: Gayrimeşru faaliyeti düzenleyen meşru mevzuat olmaz.
button