Oluşturulma Tarihi: Kasım 30, 2004 00:00
İnsanlar aynı, yollar aynı ama araç sayısı her gün artıyor. Geçen yıl İstanbul’da 1 milyon 700 bin olan araç sayısı bu yıl 2 milyonu bulmuş. İstanbullu ulaşımda hızı, güveni ve konforu arayınca, özel araç kullanmaktan başka çaresi kalmıyor. Böyle olunca da trafikte sorun yaşaması kaçınılmaz oluyor.Hülya Avşar: Büyükşehirlerde, özellikle de İstanbul’daki
trafik sorunu, kış aylarında iyice ortaya çıkıyor. Bir iÅŸim olduÄŸu zaman evden 1,5 saat önce çıkıyorum. Trafik sorunu hem iÅŸ yapmamı engelliyor, hem sinirlerimi bozuyor, hem de bu ÅŸekilde gittiÄŸim bir iÅŸte ne kadar verimli çalışabilirim, o da tartışılır! Ben çocuÄŸumu bu sorun yüzünden yakın bir okula göndermek zorunda kaldım. Yani artık eÄŸitimi bile engelliyor. Buna bir çözüm bulabilecek miyiz?Rafet BozdoÄŸan (Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediyesi Ulaşım Daire BaÅŸkanı): Kısa vade, orta vade ve uzun vade programlarıyla bu sorunlara çözüm aranıyor. BüyükÅŸehir Belediyesi bu problemi çözemek için milyarlarca dolarlık yatırımlar yapıyor. Bunların bazılarını vatandaÅŸlarımız görürken, bazıları da yerin altında olduÄŸu için göremiyorlar. Ä°stanbul, dünya metropolleri arasında ilk 20 arasında yer alıyor. Araç yoÄŸunluÄŸu bakımından istatistiklerine bakıldığı zaman da 2 milyonun üzerinde araca sahip bir ÅŸehir. Yıllardır süren akademik çalışmalara göre, ulaşım sorununun 7 ana maddeden oluÅŸtuÄŸu belirlendi. Bunlardan birincisi yetki kargaÅŸası. Ä°stanbul’da ulaşımdan sorumlu 17 farklı birim var. Herkes kendisine göre ulaşım sorununu çözmek için bir ÅŸeyler yapıyor. ÖrneÄŸin ana caddenin bakımı ve sorumluluÄŸu bize ait, fakat arka sokağınki ilçe belediyesine ait. Bunu çözmek için bir tasarı hazırlandı, bu tasarıya göre ulaşımla ilgili problemleri de tek bir kurum üstlenecek.Bilet entegrasyonumuz yok ki ulaşım ucuz olsunÄ°kinci problem, toplu taşıma araçlarıyla ilgili. Ä°stanbul’daki toplu taşımalar geliÅŸmiÅŸ ülkelerdekine göre hiç cazip deÄŸil. Dünyanın birçok metropolünde insanlar arabalarını kullanmaktan ziyade, toplu taşıma araçlarıyla gitmek istedikleri yerlere gidebiliyorlar. Bizde de toplu taşımanın cazip olması gerekir. Bunun için de gerekli olan 5 ana unsur; konforlu, temiz, güvenilir, ucuz ve hızlı olmasıdır. Böyle bir sistem bizde hala oturmadı. Bir kere bilet entegrasyonumuz yok ki, ucuz olsun. Bizim bir vatandaşımız bir yere gitmek istediÄŸi zaman minibüsten in, otobüse bin, raylı sisteme bin, ondan da in her bindiÄŸinde para ver... Bu malesef böyle bir ÅŸehir için uygun bir metot deÄŸil. Biz BüyükÅŸehir Belediyesi olarak kendi iÅŸlettiÄŸimiz sistemlerde bilet entegrasyonunu iÅŸletmeye koyduk. Yani deniz otobüsleri, metro sistemleri, Ä°ETT otobüslerinde bir saat içerisinde elektronik bileti kullanırsanız, ücret ödemiyorsunuz. Bu beÅŸ kriteri saÄŸlayan ulaşım aracı, raylı sistemdir. Her gün trafiÄŸe çıkan 1 milyon 600 bin araçtan en az 600-700 binini kullanmamalarını saÄŸlamalıyız. Ä°ngiltere’deyken araba parası kadar ceza ödedimBen altı yıl Ä°ngiltere’nin Birmingham ÅŸehrinde yaÅŸadım. Cambridge’den gelirdim, arabamı Londra’nın en kenar mahallesine bırakırdım, oradan ÅŸehrin içerisine metroyla giderdim. Bunu sadece orada deÄŸil, bulunduÄŸum 22 ülkede de gördüm. Üçüncü unsur, ulaşım alt yapısı yetersizliÄŸi. Yani bir taraftan araç sayısı artarken, bizim de yolları, kavÅŸakları, otopark sistemleri gibi ulaşım unsurlarını da artırmamız gerekmektedir. Dördüncü sorunumuz; trafik yönetimimizin ve denetimimizin de yetersiz olması. Bugün Ä°stanbul nüfusu kadar nüfusa sahip bir devlet olan Hollanda’da, park yapmak için durduÄŸunuz yerin otopark olduÄŸunu bilmeniz gerekmektedir. Arabanızı otopark harici bir yere bırakmanız, sizi çok büyük sıkıntılara sokabilir. Ben Ä°ngiltere’de yaÅŸarken ilk yaptığım hatada 25 sterlin ödedim, ikinci yanlışımda 125 sterlin ödedim. Arabamı 200 sterlin’e almıştım ve neredeyse arabam kadar ceza verdim. Yola çıktığınız zaman gitmek istediÄŸiniz zaman trafik akışı itibariyle yönlendirmek, bilgilendirmek için bir alt yapı yok. BeÅŸinci unsur sürücü, yaya ve yolcular trafik konusunda yeterli bilince sahip olmalı. Bunun Ä°stanbul’un trafiÄŸine verdiÄŸi zarar, ortalama yüzde 15, zaman zaman yüzde 25, bazen de yüzde 80’e ulaşıyor. Geçen gün yaÄŸan kardan sonra bölgeleri gezdim. Buzlanma nedeniyle nerede trafik tıkandı diyorum, buzlanma nedeniyle trafik tıkanıklığı yok diyorlar. Bilinçsiz kullanım, sürücü ve yayalar yüzünden oluÅŸan bir trafik sorunu oluÅŸuyor. Demek ki, yüzde 15-60 oranında lokal olarak bu deÄŸiÅŸebilir. GeliÅŸmiÅŸ ülkelerde ÅŸehir yalnız bir kere planlanırAltıncı önemli sorun; Ä°stanbul’da sürdürülebilir bir kent planlaması olmaması. Yani bu ÅŸehrin ÅŸurası konut bölgesi, ÅŸurası sanayi bölgesi, burası eÄŸlence bölgesi diyerek ÅŸehir planlaması yapılması gerekir. Önceden yapılmış ama deÄŸiÅŸtirilmiÅŸ, konut bölgesi denmiÅŸ içine fabrika koyulmuÅŸ, bir bakarsınız küçük küçük binalar arasına gökdelenler yapılmış. Siz yol alt yapısını orada oturan insanlar göre modelliyorsunuz. Ama bir anda 100 kiÅŸinin yaÅŸayacağı yerde 1000 kiÅŸi yaÅŸatırsanız, alt yapı yeterli olmaz. GeliÅŸmiÅŸ ülkelerde bunlarla karşılaşılmaz çünkü oralarda ÅŸehir bir kez planlanıyor ve bütün yapılar o plana göre yapılıyor. Deprem hadisesi bizi kent planlamasına itiyor. Yedinci ve son önemli faktör kent nüfusunun kontrolsüz ve hızlı artması. Bunu hem aile planlaması hem de göç etkiliyor. Ä°stanbul’un nüfusu 1981’de, yılda 400 bin ile 600 bin oranında artmış. Kent nüfusu artıyor fakat artış da planlı deÄŸil. BüyükÅŸehir Belediyesi bu söylediÄŸim yedi maddeyle ilgili çalışmalar yapıyor. Rafet BozdoÄŸan20 yılda trafiÄŸe 297 bin ölü verdikn Hülya AvÅŸar: Denetim mekanizması sizin alanınıza giriyor sanıyorum. Önce mesleÄŸinizle ilgili aldığınız eÄŸitimden ve trafik konusundaki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?Ali Kemal Hanlı (Ä°stanbul Trafik Denetim Åžube Müdürü): Polis Akademisi’nden sonra Yeditepe Ãœniversitesi’nde iÅŸletme dalında Ä°ngilizce önlisans yaptım. Åžimdi de aynı üniversitede yaratıcı zeka dersleri veriyorum. Avrupa’da ufkumuz açıldıktan sonra Türkiye’de Yunus’ların kurulmasıyla birlikte bir hava deÄŸiÅŸikliÄŸi oldu. Yunuslar olarak 1995 yılında Amerikan polisiyle birlikte görev yaptık. Döndüğümüzde Ä°srail polisiyle çalışmalar yaptık. Güney Afrika, Bulgaristan, Arnavutluk’taki Yunus birliklerini oluÅŸturduk. Avrupa BirliÄŸi’ne polis standardını getirdik. 2002 yılında da Türkiye’nin en genç ve en baÅŸarılı kamu üyelerinden biri seçildim. Daha sonra da Ä°stanbul Trafik Denetleme Åžubesi’ne aldılar. Ä°stanbul’da 2 milyon araç var Bir kaç noktada önemli saptamalarımız oldu. Önemli olan trafiÄŸin durmaması, akması. Bizde trafik güvenliÄŸi stratejisi yok. Vatandaşın trafik güvenliÄŸi algılaması yok. ÖrneÄŸin; Emniyet kemeri takmayız, arabamızın ışık donanımına dikkat etmeyiz, kar yaÄŸmasına aldırmadan zincirsiz araç kullanırız, yollara otopark yaparak insanların ve otomobillerin dolaÅŸmasını engelleriz. Bir yıl içinde 2 milyon 250 bin araca, yanlış yere park ettiklerinden dolayı otopark cezası yazdık. Ä°stanbul’da yollar aynı fakat araç sayısında önemli oranda bir artış var. Yani ekonomiyle birlikte araç sayısında bir artış da olacak tabii. Siz bugün insanları banliyö trenlere bindiremiyorsanız, onların ferdi araçlarıyla seyahat etmelerine engel olamazsınız. Çünkü insanlar konfor istiyorlar. Ä°stanbul’da geçen yıl araç sayısı 1 milyon 700 binden 2 milyona çıkmış. Türkiye genelinde 18 aylık bilançolarda kaza sayısı 263 bin. Yaralı sayımız ortalama yüzde 16, ölü sayımız yüzde 12,73. Benim trafik politikam ÅŸu; Ä°nsanları evlerinden iÅŸlerine, iÅŸlerinden evlerine ölmeden, yaralanmadan getirebilir miyim? Hızlı olmasına gayret etmeliyim ama o biraz da beni aşıyor. Yarış pistleri daha güvenliBoÄŸaz Köprüsü’nden bir gidiÅŸ istikametine, standartlara göre 60 bin araç geçiyor diyorlar, belirli bir hızda ve 24 saatte. Siz, o günde 90 bin araç geçirmeye çalışmamalısınız. Sonuçta BoÄŸaz Köprüsü de üç ÅŸeritli bir kara yoludur. Ayrıca yanlış bir düşünce var; turnikeler köprüyü tıkıyor diye. Peki dönüş yolunda köprüde turnike var mı? Yani insanlarımız bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oluyorlar. 20 yılda Türkiye’de 110 bin kiÅŸi ölmüş. 1 milyon 865 bin kiÅŸi yaralanmış. Bunların yüzde 10’unun da hastanelerde veya ambulanslarda öldüğünü farz edersek, çok iyimser bir tahmin oluyor. Biz 20 yılda trafiÄŸe 297 bin ölü vermiÅŸiz. Ölümlerin sebebinin yüzde 54’lük kısmı, araçların hızlı olmasından kaynaklanıyor. Bana göre yarış pistleri daha güvenli. 90 km ile gideceÄŸimiz bir yerde biz 130-140’la gidiyoruz. Sonra da televizyonlarda bu ‘Trafik canavarı yine yollardaydı’ diye açıklanıyor. Oysa trafik canavarı diye bir ÅŸey yok. Ali Kemal HanlıYARINTrafik sorunu nasıl çözülecek Â
button