Güncelleme Tarihi:
Genç bir kadının fantastik-aksiyon hikayesini yazmak nasıl bir tecrübe oldu? Özellikle sizin daha çok erkeklerin dövüş sahneleriyle bilinen maskülen filmler çektiğinizi düşünürsek...
- Aslına bakarsanız, kadınları dövüşürken seyretmek erkekleri dövüşürken seyretmekten çok daha güzel. Baby Doll fikri bu noktadan çıktı. Bir de ben limitsiz hikayeleri seviyorum. Beynin sınır tanımadığı, birbirinin içinden geçen, fantastik yanı olan hikayeler... Benim yarattığım Babydoll işte böyle bir kahraman. ılk etapta kısa bir hikaye yazdım ama bu genç kadın ve onun etrafında olup bitenler beynimin bir köşesinde hep vardı. Hatta “300 Spartalı”yı çekerken bile bir yandan Baby Doll’ü baştan yazmam gerektiğini düşünüyordum. Sonunda yakın arkadaşım Steve Shibuya’dan yardım istedim, “Sucker Punch”ı birlikte yazdık.
Bir erkek olarak, kadın kahramanınızın zihninden aktarmak zor değil miydi?
- Bunun üzerinde hiç düşünmedim. Baby Doll karakteri kafamın içinde hep vardı zaten. Senaryoyu onu düşünerek yazdım. Bu arada müzik de benim için çok önemli. Hikayeyi yazarken kafamdan geçen müzikler, seçtiğim hit parçalar vardı. Heavy metal müzik tutkunuyum. Senaryoyu yazarken de filmi çekerken de çok keyif aldım.
ERKEKLER MASUM AMA GÜÇLÜ KADIN SEVER
“Sucker Punch”, hangi yaş grubuna hitap ediyor?
- Filmin içinde birçok mesaj var. Hepimizin ruh halleri. Bu fantastik hikaye görsel bir şölen olsun istedim. Belki de bu filmi kendim için yaptım. Ama filmdeki asıl mesaj şu: “Gözlerini kapat. Zihnini aç. Hazırlıksız yakalanacaksın.” Meditasyon yapar gibi... ınsan en güzel şeyleri tam düşlediği an yakalamaz mı? Çoğu zaman da hazırlıksız... Ve şaşırır. Kendi hikayesinin kahramanı olur. Tıpkı Baby Doll gibi. Baby Doll, beynimizdeki sınırsız güç.
Filmin çok güçlü bir prodüksiyon ekibi var. Herkesi bu projede yer almaya nasıl ikna ettiniz?
- “300 Spartalı”yı çekerken, “Sucker Punch”tan yakın arkadaşlarıma bahsediyordum. Ancak o zamanlar senaryo tam olmadığından proje ütopya gibiydi. Benim bu hikayeye düşkünlüğümü bilmeyen neredeyse kimse yoktu. Sonunda senaryo tamamlanınca, “Avatar”ın ekibiyle paylaştım. Çok heyecanlandılar ve her şey çok hızlı gelişti. Sanki Baby Doll canlandı, ruh kazandı.
Baby Doll, yani bebek yüzlü masum kadın karakteri sizin kafanızdaki kadın mı?
- Erkekler, masum ama aynı zamanda güçlü kadınları sever. Ya da ben öyle kadınları seviyorum. Masumiyet, ruhun zırhı gibidir. Onu kaybettiğinizde ruh kirlenmeye başlıyor sanırım. Güce gelince; kim hoşlanmaz ki güçten? Güçlü insanlar karizmatiktir. Burada asıl önemli olan ne tür güç sevdiğimiz... Ben sınırsız beyin gücünden bahsediyorum. Ona sahipseniz sizi kimse tutamaz.
TÜRKİYE'DE FİLM ÇEKMEK İSTERDİM
Yeni “Superman” filmini de siz çekeceksiniz. Bundan önceki “Superman Dönüyor” tadında bir film mi olacak?
- Yeni film sanırım tüm “Superman” hayranlarının beklediği bir film olacak. Tat konusunda bir şey söyleyemem ama kesinlikle yeni “Superman”da benim filmlerimin tadı olacak.
Tanışmamızın başında Türk olduğumu öğrenince İstanbul’dan bahsettiniz... Ülkemizde bulunmuş muydunuz daha önce?
- 12 yıl önce bir film çekimi için İstanbul’a gittim ve resmen şehre hayran kaldım. Müthiş bir şehir. Sayısız fotoğraf çektim. Biliyor musun, Türkiye’de bir film çekmek isterdim.
CARLA GUGINO: SİZDEN DAVET BEKLİYORUM
“Sucker Punch”ta Dr. Vera Gorski’yi canlandıran Carla Gugino, rolüyle ilgili “Güzel ve seksi bir doktor Ama hayatı pek iç açıcı değil. Genç kızlara dans ve müzik eğitimi vererek hayatlarını renklendirmeye, böylece kendi de mutlu olmaya çalışıyor” diyor. Birkaç yıl önce Türkiye’de düzenlenen bir film festivalinden davet aldığını ama programının yoğunluğundan dolayı katılamadığını da belirten oyuncu, sözlerini şöyle noktalıyor: “Türkiye’deki film festivallerinin çok güzel geçtiğini duydum. Yeniden davet bekliyorum. Mutlaka, Türkiye’ye gitmek istiyorum.”
VANESSA HUDGENS: ÇEKİMLER BİTMESİN İSTEDİM
“Sucker Punch”ın Blondie’si Vanessa Hudgens için çekimler çok eğlenceli geçmiş: “Filmin çekimlerinde inanılmaz eğlendim. Kostümlere de bayıldım. ınanın çekimler hiç bitmesin istedim.”
EMILY BROWNING: KENDİMİ TANIYAMADIM
Filmin baş kahramanı Baby Doll’ü canlandıran Emily Browning, gerçek hayatta fazlasıyla olgun ve hanım hanımcık göründüğünden, yönetmen Zack Snyder’in kendisini baştan yarattığını söylüyor: “Zack, beni resmen baştan yarattı. Saçlarımın rengi değişti. Makyaj, takma kirpikler, kostümler derken, iş bittiğinde kendimi tanıyamadım. Ama çok eğlendim. Beni seçtiği için mutluyum.”
ABBIE CORNISH: ZİHNİ SINIRLAMAK YANLIŞ
Sweet Pea rolündeki Abbie Cornish, filmin verdiği mesajlar üzerinde duruyor: “Nedense çoğumuz zihnimize sınırlar koyarak düşünüyoruz. Oysa sınırlardan kurtulduğumuz zaman daha rahat ve özgürüz. Bu arada bana kalırsa herkesin içinde gizli bir kahraman vardır.”
JAMIE CHUNG: FİLMDEN ÇOK ETKİLENDİM
“Sucker Punch”ın Amber’i Jamie Chung, canlandırdığı karakterden en çok etkilenmiş: “Filmdeki genç kızın üvey babası yüzünden çektiği acı beni çok etkiledi. Günümüzde birçok genç kadın şöyle ya da böyle şiddete maruz kalıyor.”
JENA MALONE: İKİNCİSİNİ BEKLİYORUM
Dobra Rocket karakterini canlandıran Jena Malone, filmle ilgili şu yorumu yapıyor: “Sonuçta hepimiz çok eğlendik. Çok renkli bir proje oldu. Zack’in filmin ikincisini de çekmesini çok istiyorum. Umarım Türk izleyicisi de beğenir.”