OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 09, 2000 00:00
UÇAN HOLLANDALI "Peter Pan"... "Ufaklık"... "OK"... "Lolitalar"... "Steve İriyarı"... "ÖPA"... "Gruplar"... "SF"... Evet doğru tahmin: bu notlar şifrelendirilmiş. Peki şifrelerin çözümünü versek, notların sahibinin kim olduğunu (yok bu pek mümkün görünmüyor) ya da işinin ne olduğunu tahmin edebilir misiniz? Kesinlikle edersiniz..."Bütün bu şifrelerin anlamları vardır. "Peter Pan" takma adını kullanan müşteri elli dolar öder."Ufaklık", müşterinin ufak tefek olduğu anlamına gelir. "OK" Kredi durumunun sağlam olduğunu gösterir. "Lolitalar", çok genç kızlardan hoşlanır."Steve"in ismi vücut yapısı konusunda gerekli bilgiyi verir. (Asteriks işareti de yüz dolar ödediğini gösterir.)"ÖPA" önce parayı al demektir. Müşterinin kredi durumu pek sağlam değildir veya pazarlık eder. "Gruplar" bir oturumda birden fazla kızla beraber olmak ister "SF" San Franciscoludur…Eğer bir isimden sonra M/S işaretini koyarsam, bu, müşterinin mazoşist olduğunu gösterir ve müşteri geldiği zaman sapık sahnelerde kullandığım aletlerin çantasını hemen ortaya çıkarırım. Bazen müşterinin gerçek adını ve takma adını beraberce yazarım. Fakat hepsinin kim olduklarınını çok iyi bildiğim halde takma ad kullanmakta ısrar ederlerse, bu isteklerine boyun eğerim. Defterime niçin bu kadar kıymet verdiğimi anlayabilirsiniz. Onlara ahlak masası el koyduğunda bile, sonradan para ödeyerek onları geri almaya mecburum…"Yukarıdaki satırların sahibi Xaviera Hollander, nam-ı diğer "Uçan Hollandalı" (yataktan yatağa uçtuğu için bu ismi almaya hak kazanmış), "Zevkevleri"nin en ünlü patroniçelerden biri olarak tanınır. Dünyanın bir numara "Madam"larından olan Hollander anılarını inanılmaz bir şeffaflıkla kaleme almıştır.*Bu anılarda, sanılanın aksine, sevgi dolu bir ortamda büyümüş, oldukça iyi eğitim almış, güzel ve mutlu bir genç kadının da bir "zevk kadını"na dönüşebileceğini görebilirsiniz.Avrupa'nın en iyi okullarında okuyan, yedi dili su gibi konuşan Xaviera başarılı bir doktorun kızı…"Ailenin tek çocuğu olarak her konuda şımartmışlardı beni. Babam beni My Fair Lady oyunundaki Profesör Higgins gibi yetiştirmek için elinden geleni yapmıştı. Yabancı dillere yatkınlığımı geliştirmek için ortaokulda Yunanca, Latince, Fransızca ve Almanca öğrenmemi ısrarla istemişti. Haftasonlarında gerek kışın taşradaki evimizde, gerek yazın sahildeki kulübemizde sürekli olarak başka bir dilde konuşurduk. Örneğin Cumartesi günü Fransızca veya İngilizce konuşursak, Pazar muhakkak Almanca. Her yıl hiç olmazsa bir ay yabancı bir ülkede kalırdık -aksanımı düzeltmem ya da İspanyolca, İtalyanca gibi başka bir lisan öğrenmem için. Olağanüstü bir öğrenim görmekteydim..." Cinsellik konusunda da doğuştan yetenekli olan Xaviera, önüne çıkan eğitim fırsatlarını kaçırmaz. Bu konudaki ilgisini "nemfomani" olarak özetleyen genç kadın anılarını yazdığı zaman sadece 28 yaşındadır ve dünyaca ünlüdür.Anılarından sonra çeşitli üniversitelerden, "Fahişeliğin gerçekleri ve efsaneleri" konusunda konuşmalar yapmak için davetler alan Xaiviera, "erkekler niçin bir fahişeye gider" sorusunu şöyle cevaplandırır: "İster yakışıklı olsun, ister çirkin, genç veya yaşlı, hepsinin bir nedeni vardır. Bekarlar için evim sıcak bir yuva gibiydi. Günün her saatinde dostlarını alıp gelirlerdi bana. Sabaha kadar oturup eğlenirlerdi.Yaşlı erkekler evimi kendilerini genç hissetmek için ziyaret ederlerdi... Belki bir psikiatrist değilim ama inanıyorum ki, seks bizim onu kabul ettiğimizden daha değerlidir. Aşk denilen minicik bir kırmızı alev görünür önce… Hafif hafif üfleyerek büyük bir ateş haline getirin onu. Hızlı üflerseniz sönüverir."Her ne kadar psikiyatr olmadığını söylese de anılarını okuduğunuzda Xaviera'nın kendi yöntemleri ile pek çok hastayı tedavi ettiğini öğreniyorsunuz. İşte örnek bir hikaye:"Erkek yirmi dokuz yaşında ve dehşet içindeydi. Daha önce hiçbir kadınla beraber olmamıştı. Ve titremesine bakılırsa, baştan çıkmak yerine sünnet olmak için geldiği düşünülebilirdi. Utangaç, vaktinden önce saçları dökülmekte olan temiz yüzlü genç adam ünlü bir New York'lu psikiyatrist tarafından gönderilmişti bana. Cinsel komplekslerini tedavi ettiğim birçok gençten sadece biriydi…(Metodlarım mı? Esas olarak Masters ve Johnsons'ınkilere benzer. Yalnız, onlar "tedavi" olarak adlandırıp binlerce dolar alırken ben "fahişelik" der elli dolar alırım.)Herneyse… Bu gencin maddi durumunun pek iyi olmadığını biliyordum, onun için ücreti biraz indirdim. Hukuk fakültesinden yeni mezun, terbiyeli, cazip bir çocuktu ve iyi bir kıza yetenekli bir sevgili olması için yardım edecektim.Onu rahatlatmak için kendimden bahsettim ve bu arada çift seksli olduğumu da söyledim. Bu itiraf daima aradaki buzları çözer. Genç dostum bunun üzerine on iki yıldır psikiyatristine açıklamadığı bazı konuları bana anlattı... Tam olarak aklından geçenleri bilmek ve bilinçaltında neler döndüğünü öğrenmek için erotik resimler gösterdim ona. Erkek-kadın beraberlikleri olduğu gibi eşcinsel ilişkiler, deri giysiler, kırbaçlar..."Doğru seçilmiş birkaç soru ve bu teknik hazırlıklardan sonra Xaviera hastasını her zaman (ve bir daha kolay kolay hastalanmamak üzere) tedavi eder. (Tedavinin detayları anılarında mevcut.)Doktorlardan, diplomatlara, yayıncılardan politikacılara, iş adamlarından din adamlarına kadar evinin pek çok ziyaretçisi olan Xaviera bankacıların en iyi müşteriler olduğunu söyler: "Bankacıları yalnızca borsa bankerleri ikinci sıraya düşürebilir. Bunlar öylesine çapkın zevkevi müşterileridir ki, işimin yüzde ellisinin piyasa akışına bağlı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Eğer borsa ortalamaları inişe geçerse, bankerlerin hiç biri ortada görünmez. Buna karşılık Wall Street iyi bir gün geçirirse gece saat on birden sonra telefonum hiç durmamacasına çalışmaya başlar ve sekizer, onar kişilik gruplar halinde ağzı kulaklarında bankerler kapımı çalmaya başlarlar..."Zevkevlerine gelen sürekli müşterilerini sosyal ve cinsel davranışlarına göre değerlendiren Xaviera, bu müşterileri izleyerek ülkelerine göre belirleyen bir liste yapmış. İşte bu listeden birkaç başlık:"İTALYAN ASILLI AMERİKALILAR neşeli müşteriler listesinde İrlandalılardan sonra ikinci sırayı alırlar. Fiyat konusunda asla kavga çıkarmazlar, buna karşılık kızların seçiminde İrlandalılardan daha titiz davranırlar ve çoğunlukla sarışınları tercih ederler.AMERİKALI YAHUDİLER de evime en sık gelen ve benim çok sevdiğim müşterilerim arasındadırlar. Fakat ne yazık ki çoğunluğu sapık müşterilerim arasında yer alır. Despot bir anneleri veya onları kendilerine paspas yapmaya uğraşan Yahudi karıları olduğu için sürekli olarak psikiyatrik tedavi görmektedirler...İNGİLİZLER gayet yetenekli, uygar fakat aynı zamanda biraz soğukturlar. Bir zevkevinde bile sınıf farklarını gözetmekten kurtulamazlar. Diğer birçok erkeğin aksine işlerini bitirdikten sonra salona geçip başka müşterilerle sohbet etmeyi hiç istemezler. Ücreti öder, selam verip giderler.HOLLANDALILAR… Ne yazık ki vatandaşlarımı duygusallık ve yaratma gücü eksikliği ile suçlayacağım. Can sıkıcı bir şekilde yatağa girdikten sonra size zevk vermeyi bile düşünmeden işlerini bitirirler. Ayrıca salondaki davranışları da pek iyi değildir. Bir saat kadar oturup içkinizi içerler ve pazarlık ederler. Sonunda vazgeçip gittikleri bile olmuştur. ALMANLAR oldukça güçlü, duygusallıktan epeyce uzak ve son derece diktatör davranışlıdırlar...MACARLAR orta yaşın üstünde çok nazik, terbiyeli ve Avrupa görgüsü ile yetişmiş bir neslin temsilcileridir. Çoğunlukla evin sahibine çiçek getirirler ve kızların hepsine iltifat ederler.İTALYANLAR bir zevkevinde bile gerçek aşık gibi davranmayı ihmal etmezler, seks konusunda eğitimleri eksiksizdir, çok iyi para verir ve fiyat konusunda hiç itiraz etmezler.İSRAİLLİLER yatağa girdikten sonra her türlü oyuna rahatça katılırlar. Tek kusurları çok ucuzcu olmaları evimi ucuzluk pazarına çevirmeye çalışmalarıdır.DOĞULULAR… Kendi aramızda bir deyişimiz vardır: Bir doğulu ile yatmak ellerini yıkamak gibidir, temiz ve basit. Bu erkekler en çabuk tatmin olan ve en küçük ölçülere sahip insanlardır. Onların işlerini öylesine kolay ve çabuk hallederiz ki… Apartmanda yeni bir Çin lokantası açılınca evime sürekli olarak ısmarlama
yemek gönderdikleri taktirde ayda bir kere hepsiyle hatta aşçıyla bile yatarak borcumuzu ödeyeceÄŸimizi söyleyerek anlaÅŸtık."Uçan Hollandalı'nın renkli anılarının, cinsellik konusunda bilimsel bir deÄŸeri olduÄŸu bir iddia olmaktan öteye gidemez elbette… Kesin olan birÅŸey varsa, o da, bu anıları okuyanların "çalışan kızlar" ve onları idare eden "madamlar" konusundaki fikirlerinin bir hayli deÄŸiÅŸeceÄŸidir.KeÅŸke dünyanın bu en eski mesleÄŸini icra edenler kadınlara Xaviera Hollander'ın anıları mecburi kitap olarak okutulsa, bu kadınlar ve evleri dünyanın her yerinde daha kaliteli hale getirilebilse… Böylece yalnızca kadınları deÄŸil erkekleri eÄŸitmek konusunda da çok önemli bir adım atılmaz mıydı?(*) The Happy Hooker, Xaviera Hollander; Çeviri: Patroniçe, Xaviera Hollander, Kelebek Yayınları, 1984) Mahinur DÄ°LDAR - 9 Åžubat 2000, ÇarÅŸamba Â
button