Güncelleme Tarihi:
Yazıp yönettiği ‘Düğün Dernek’ kısa sürede 3 milyon gişeyi aşıp rekorları alt üst etti. Aslında uçak mühendisi olan Aydemir, dur durak bilmiyor. Yeni dizi için kolları sıvadı bile. İşte Türkiye’nin en sevdiği ekibin beyni, yeni projesi ve sırları
3 milyon izleyiciden sonra düğün dernek havasında mısınız?
- Valla evlendiğimde bu kadar paçalarım tutuşmamıştı. Ve benim düğünüme 3 milyon kişi gelmemişti. Açıkçası ne ben, ne oyuncular, ne yapımcı bu kadarını beklemiyordu. Çok şaşırdık.
Siz filmlerde gişe için seksi oyunculara rol verenlerle dalga geçerdiniz. Bu sefer filminizde bunu kullandınız ve gişeyi kaptınız...
- Hiç alâkası yok. Benim filmde başroldeki kadın çocukların annesi. Diğer kadın da gelin ve sadece beş dakika görülüyor. Sonra gelinlikle...
O halde bu işin formülü ne?
- Keşke bilsem, nasıl paraya çeviririm. Ama ticari zekâm sıfır. Ben bildiğimi yapıyorum. Arada tutuyor.
Sonuçta parayı vurdunuz mu? Artık zengin misiniz?
- Valla piyango vurmuş gibiyim! Şaka tabii bu sefer para kazandım ama para vurma durumu yok!
Neden bütün işlerinizin adı ikileme? ‘İşler Güçler, Çalgı Çengi, Düğün Dernek’…
- Tamamen beceriksizliğimden. Senaryoyu yazarken bilgisayarı açıyorum. Mesela bir düğün komedisi yazmaya karar veriyorum. Dosya adını; ‘Düğün Dernek’ diye kaydediyorum. İş bitince başka isim de bulamıyorum. Ve öyle kalıyor.
Sizce Türkiye’de mizah adına ne değiştirdiniz?
- Türkiye’de ‘komedyenler komedi filmi yapar’ algısı vardı. Ama bir adamın komik bir film yapması için komedyen olması gerekmiyor. Özel hayatında çok ciddi olan bir adam, hayatındaki komik bir durumu, size komik bir dille anlatabiliyorsa o film diğerleriyle yarışır. Siz de bu filme gülersiniz. Benim yaptığımda bu oldu.
Argo ve küfür sizin ne kadar ilgi alanınızda?
- Sokağı anlatıyorsam tabii sokak dili kullanırım. Eğer karakterimi tamamlayacaksa... Sonuçta küfür hayatın parçası. Ama dozajını ayarlamak lazım.
Mizah biraz da muhaliftir. Filmlerinizde niye hiç siyaset yok?
- Sinema filmleri vizyona girene kadar uzun süre beklemek zorunda kalabiliyor. Ülkenin siyasi gündemi hızla değişiyor. Bu yüzden siyaseti sadece dizilerde kullanabiliyorum. Aslında siyaset benim için o kadar çamur bir şey ki, hiçbir şekilde içinde olmak istemiyorum.
Su tesisatçılarından ortaya çıkan bilimkurgu
Televizyona ara verdiniz. 2014 için yeni işiniz ne olacak?
- Ahmet Kural ve Murat Cemcir’le yeni dizimiz ‘Kardeş Payı’ ocak sonu gibi Star’da başlayacak. Dünyayı değiştireceğine inanan su tesisatçılarını anlatıyor. Çok acayip bir şey icat ettiklerini düşünüyorlar. Bu sayede dünyaya barış ve mutluluk getireceklerine inanıyorlar. Çok büyük bilimadamlarıyla konuşuyolar. Ama su tesisatçısı oldukları için kimse onları ciddiye almıyor. Yalnız icatları gerçekten insanlığı değiştirecek nitelikte.
Yine komedi mi?
- Bu sefer bir fark var. Bilimkurgu komedi.
Hep komedi mi yapacaksınız?
- Dram yapabilirim ama o da içinde mizah barındırmalı. İzleyenlerin sinemadan mutsuz çıkmalarını istemiyorum.
Ahmet Kural jön olmak istiyordu zorumla komediye döndü
Yüzünüzde güller açıyor. Gişe sevinci tavan yapmış galiba?
Ahmet Kural: Evet. İlgi görmesini bekliyorduk ama bu kadar çabuk olmasını hiç beklemiyorduk.
Peki sizce bu yoğun ilgi neden?
Murat Cemcir: İşin sırrı filmdeki esprilere insanların aralıksız gülmeleri. İzlediyseniz görmüşsünüzdür. Tek bir boş an yok.
Selçuk Aydemir: Oyuncu kadrosu mizahımla örtüştü. Vizyona girdiği tarih de güzeldi.
Kariyeriniz Ahmet Kural ve Murat Cemcir’le mi devam eder?
-20 yıl da, 50 yıl da olsa gittiği yere kadar onlarla gidecek.
Sıkılmaz mısınız aynı adamlarla çalışmaktan?
- Tabii onlar hayatları boyunca tek bir yönetmenle, ben de aynı oyuncularla çalışmak istemem. Bu yüzden arada deneme amaçlı bazı çalışmalarımız olabilir. Ama neden bizi ayırmaya çalıştın anlamıyorum? Bunun karşılığında ne kazanacağız?
Onların komik yönünün kâşifi siz misiniz?
- Ahmet için bir nebze, onun için çok çaba sarf ettim. İlk filmimiz ‘Çalgı Çengi’de çekim başlamadan kaşının arasını dolduruyordum. Arkamı döndüğümde siliyordu.
Neden?
- Jön görünmek istiyordu. Ama “Bu ülkenin en sevdiği aktörler komedyenlerdir. Senin içinde bir komik var” dedim. O da zamanla bunu gördü. Murat’ın ve benim zorumla komediye başladı.
Özel hayatta da kanka mısınız?
- Murat ve Ahmet birbirlerine çok yakın. Ben evli barklıyım, biraz daha işin mutfağındayım. Haftanın iki- üç günü görüşüp yemek yiyip sohbet ediyoruz. Keyifli oluyor çünkü birbirini bu kadar seven ve birbirinden bu kadar nefret eden başka iki insan olamaz.
Ekibin demirbaşlarından Sadi Celil Cengiz filmde de yeni projenizde de yok. Sebebi Gezi Parkı sürecine verdiği destek mi?
- Alakası yok! Sadi benim eski arkadaşım. İlk Sadi’yi sonra Murat’ı ve son olarak Ahmet’i tanıdım. Ayrıca filmimde Sırrı Süreyya Önder de aforoz edilen bir isim de rol alabilir. Oyuncuların günlük hayatlarındaki tavırları beni asla etkilemez. Değişen gündeme aldanıp asla bir oyuncuyu harcamam.
Babamdan sonra en büyük kıyağı Cem Yılmaz yaptı
Mizah damarı kimden geliyor? Ailede yazar var mı?
- Babam Sivas, annem Malatyalı. Babam uzun zaman sinema işletmeciliğinden yer göstericiliğine pek çok alanda çalıştı. Ben de sinema salonlarında büyüdüm. Yer göstericiliği yaptım. Patlamış mısır sattım. O yıllarda tek salon vardı. Filmleri arka arkaya defalarca izliyordum. Diyalogları bile ezberliyordum. Bunlar bende altyapı oluşturdu. Ama fiziğe meraklıydım. Hayatımı bilim adamı olarak geçirmek istiyordum. Maalesef olmadı!
Sınav sistemine mi çarptınız?
- Hayır. Babama “Fizik okuyacağım bilim adamı olacağım” dedim. O “Hayatında hiçbir iş ilanında bilim adamı arandığını gördün mü? Saçma sapan iş yapma uçak mühendisi ol” dedi. Onun zoruyla İTÜ’ye girdim. Ama kazandıktan sonra sevdim ve mezun oldum.
Mizah nasıl başladı ?
- Üniversitede yazmaya başladım. Okul bittikten sonra diziler çektim. Bir gün arkadaşlarımla “Artık bir şey çekmeliyiz böyle olmaz” dedik. Altı günlük yalandan rapor aldım. Bütün paramız olan 30 bin TL’Yİ ortaya döktük. Bir senaryo yazdık. Ahmet ve Murat bu bütçenin yarısı olan kaşeleri aldılar. İlk filmimiz ‘Çalgı Çengi’yi yaptık. Ama iş o kadarla bitmiyormuş. Bunun dağıtımı falan varmış.
Ve Cem Yılmaz ortaya çıkıyor... - Evet. Cem Yılmaz filmi izliyor, seviyor ve bizimle tanışmak istiyor. Ona “sadece filmin vizyona girmesini istiyoruz” dedim. Kalan borçlarımızı ödedi “Filmi vizyona ben sokuyorum” dedi. Babamdan sonra bana en büyük kıyağı olan adamdı. ‘Çalgı Çengi’ öyle vizyona girdi.