Şermin TERZİ
Oluşturulma Tarihi: Ekim 26, 2006 00:00
Popstar’da pop kültürüne belki de en uygun prototip, 27 yaşındaki Selçuk Yapar’dı. Yarışmadan sonra çıkardığı albüm yankı bulmadı. Ama o pes etmiyor, ikinci albümü için hazırlık yapıyor. Aynı zamanda internetten yemek siparişi alan bir sitenin ortağı. Sitesinin cıngıl müziği de yine kendisine ait.
İstanbul’un kalabalık caddelerinde yürürken en hoşuna giden şey, ona "Aaa Selçuk" değil "Selçuk Yapar" denilmesiymiş. Ad ve soyadının birlikte söylenmesinin onun markalaşmasında önemli bir adım olduğunu düşünüyor. Çok bilmiş bir hali var. Zaten inkar da etmiyor: "Yarışmada çok fazla ’ben star oldum’ halim vardı, değil mi" diye soruyor. Ama bir taraftan da ayakları yere basan laflar ediyor.
İki şarkı söyleyen herkes kendisine sanatçı denilmesini isterken, o sanatçı sıfatının o kadar da kolay alınmadığının farkında: "Önce iyi bir şarkıcı, iyi bir vokal, sonra sanatçı değil ama bir sanatçı adayı olabilirim. Sanatçı olmak senelerin getirebileceği, çok zor elde edilebilecek bir kavram."
Popstar yarışması için, "Hem iyi ki katılmışım, hem keşke katılmasaymışım diyorum. Yapımcıların, bunların zaten bir kitlesi oldu diye düşünmesi bizim için bir avantajdı. Şarkılar da iyi olursa bu çocuklar tutar diye düşündüler" diyor.
Peki Popstar ona ne kazandırdı, ne kaybettirdi? "Bizi hep birbirimizle kıyasladılar. Ben bütün arkadaşlarımın çok iyi işler yapmasını gönülden isterim. İyi işler çıkarsa zaten genel olarak, Popstar’dan çıkanlara bakış açısı değişir. Diğerlerinin başarısızlıkları domino taşının arkasındakini devirmesi gibi bize de yansıyor."
Albüm yarışından o da geri kalmamak için yarışmadan sonra yapımcı Şahin Özer ile anlaştı. Yaklaşık bir yıl sonra albümü çıktı. Albüm için seçtiği isim, içindeki 10 şarkıya da çok güvendiğini ima ediyordu: "10’da 10"
Bir de klibi çekildi. Ne yazık ki onun albümünün de sonu diğerleri gibi oldu. Tutmadı. Kaç sattı diye sorduğumda topu yapımcıya atan cevabını verdi: "Yapımcım söylemedi, patronunuz cevap vermezse bilemezsiniz." Diğerlerinin albümlerini eleştirirken aceleye geldiklerini söylüyor. Peki kendisininki niçin tutmadı: "Geçen yıl aralık ayında çıkan albümümü, iyi bir ekiple çalışmama rağmen istediğim yere getiremedim. 10 şarkının hepsine çok güveniyordum. Ama bir klip çektiler, ikinciyi çekmediler. Pop müzikte promosyon çok önemli. İyi promosyon yapılmadı. Ben çabuk demoralize olan ama aynı hızla yükselebilen biriyim. Duygusal tarafımın bana çok zarar vermesine müsaade etmiyorum."
RADYOLARDA ŞARKISI 5. SIRADAN GİRDİSelçuk albüm tutmasa da müzik çalışmalarına devam etti. Haziran sonunda, söz ve müziğine katkıda bulunduğu "Canın Çeker" isminde bir şarkı yaptı. Sükût-u hayale uğradığı geçmişteki şarkıları gibi buna da çok güvendi. İkinci albümü beklemeden şarkıyı hemen radyolara gönderdi. Yapımcısıyla küçük tartışmaları da olmuştu: "Bu şarkıyı yapımcımdan habersiz yaptım. Şahin Özer o sırada hastaydı. Dinlediğinde bazı yerlerini değiştirmemi istedi. Ama ben o haliyle şarkıya çok güveniyordum. İkna ettim ve değiştirmeden radyolara gönderdik." Şarkı radyoların top 20 listelerine daha ilk haftasında 5. sıradan girdi. Selçuk’un söylediğine göre, msn kullanıcıları şarkının sözlerini takma isim (nick) olarak kullanmaya başladı.
DİZİ OYUNCUSU OLDUTelevizyonlarda yayınlanan dizilerden Selçuk da nasibini aldı. Levent Kırca’nın başrolünü oynadığı, Kartal Tibet’in yönettiği Ağa Kızı adlı dizide, Ege adında bir üniversiteli genci canlandırdı. Levent Kırca’nın kendi müzikaline başlamasıyla birlikte, 15 bölümlük oyunculuk serüveni şimdilik bitti.
Şimdilerde iki diziden teklif aldığını söylüyor. İsimlerini ise açıklamak istemiyor. Oyunculukta da müzikte de kararlı. O da kendisinden üçüncü şahıs olarak bahsetmeyi sevenlerden olsa gerek, iddialı cümlesini kuruyor: "Selçuk Yapar inşallah zirveye oynayacak. Her şey yolunda giderse üç yıl sonra görüşeceğiz."
Türkiye olmazsa Amerika
Selçuk çok tercih etmese de kulüplerde şarkı söylüyor. Özellikle Almanya ve Fransa’daki Türk kulüplerini tercih ediyor. Ama asıl istediği, konser şarkıcısı olmak. Müzik dışında, para kazanabilmek için, e-ticaret yapıyor. Hálá ailesiyle yaşıyor. İstediğiniz yemeği sipariş verebileceğiniz bir internet sitesinin ortağı. Sitenin cıngıl müziğini de o yapmış.
Türkiye’de istediği hiçbir şey yolunda gitmezse, en kötü ihtimalle Amerika’da yaşayan akrabalarının yanına gidecek. Ama hayat gelecekte ne tür sürprizler hazırlarsa hazırlasın o şarkı söylemekte kararlı. "Bu tünelin içine girdik, ışığı göreceğiz" diyor.