Savaş ÖZBEY Şermin TERZİ - Fotoğraflar: Sebati KARAKURT Levent ARSLAN
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 24, 2008 00:00
Eğlenmek için dışarı çıktığınızda, cebinizdeki paranın hesabını da, gece ne harcadığınızı da bilseniz, ertesi sabah "Eyvah para düşürdüm galiba!" diye uyanmışsınızdır mutlaka. Sonra bir hesap yaparsınız, iş sadece yemek içmekle kalmamış, otopark, vale, taksi, bahşiş, midyeci, buzlu bademci derken hesap şişmiştir.
İstanbul’un gece hayatı Avrupa’nın en iddialı başkentlerini kıskandıracak çeşitlilikte. Hepimiz yeri gelince, İstanbul Avrupa’nın eğlence merkezi oldu, diye böbürleniyoruz. Ama bu şehirde eğlenmenin, bu çeşitliliği yaşamanın bir bedeli var. İstanbul’da bir gece dışarı çıkmanın maliyeti nedir sorusunun peşine düştük. İğnesinden ipliğine kadar, İstanbul’da üç farklı eğlencenin ekonomisini çıkardık. Uçmadık, İstanbul’un sunduğu zenginliğin tadını çıkaracak mümkün mertebe hesaplı üç farklı güzergáh belirledik. Her şeyi yaptık ama, çılgınca para saçmamak için sürekli birbirimizi dürtüp durduk. Ya bir de frensiz harcamaya kalksaydık?
1.GECEMÜZE + YEMEK + SİNEMA: 215.5 YTLİstanbul Modern’de yeni açılan İğne Deliği fotoğraf sergisini gezmek için Nişantaşı’ndan Karaköy’e arabayla hareket ettik. Bilsek, bu geziyi perşembe günü yapardık, perşembeleri müze girişi ücretsizmiş. Ama biz kişi başı 7’şer lira ödeyerek içeri girdik. Müzeyi gezmek için iki yöntem var. Biri el yordamıyla, diğeri rehberli turlar. 45 dakikalık tur için kişi başı 10 lira ödeniyor. Tur, müzede gördüğünüz eserlerin kataloglarını ve posterlerini satın alabileceğiniz müze mağazasında bitiyor.
Müze gezip küpe aldık! Müzenin kapısından girip de bu mağazaya uğramadan çıkan yok. Ama içeri girdiğiniz anda, iş sadece poster ve katalogla kalmıyor. Tasarım kolyeler, küpeler, yüzükler, tişörtler, çantalar, defterlerle gözünüz dönüyor. Katalog fiyatları 30 liradan başlayıp 80 liraya kadar çıkıyor. En pahalısı Fikret Mualla’nın İngilizce baskısı. Tişörtler 18-27 lira arasında. Özel baskılı çantalar 85 liraya kadar çıkıyor. Ama asıl insanı baştan çıkaran tasarım küpeler, kolyeler. 30 liraya çok güzel seramik küpeler var, ama bir kolye 450 liraya kadar çıkıyor. Bizim mağaya dalıp çıkmamız bir poster ve seramik küpeye mál oldu. Türkçesi 35 lira!
Manzaraya tav oldukGezdik alışveriş yaptık yorulduk. Müzenin deniz kıyısındaki restoranı insanı öyle tavlıyor ki, sinemadan önce bir şeyler atıştırmaya karar verdik. 45 liraya ızgara levrek de var ama hadi o kadar abartmayalım dedik, kalamar salata ve karides salatası sipariş ettik; ikisi toplam 49 lira. İki kadeh şarap, yüzde 10 bahşişle birlikte 85 lira ödedik.
Bir otoparktan diğerineMüzenin otoparkı iki buçuk saat için 6 lira tuttu. Şimdi istikametimiz Taksim Otoparkı. Çünkü Beyoğlu Fitaş Sineması’nda
film izleyeceğiz. İki sinema bileti 12 lira. Saat 21.00’de başlayacak filme daha bir saatimiz var. Ayakta bekleyecek halimiz yok, sinemanın içindeki Wagamama restoranda oturup bir kahve içip tatlımızı yiyelim bari. İki espresso, bir cheesecake, iki su için 18 lira; filme girmeden önce patlamış mısır ve kolalara 17,50 lira. Filmden çıktığımızda arabamız üç saattir otoparktaydı ve görevli bizden 8 lira istedik. Allahtan hiç taksi kullanmadan geceyi 215.5 liraya kapattık.
GECENİN ADİSYONU
Müze giriş: 14
Müze turu: 20
Poster: 5
Küpe: 30
2 salata: 49
2 kadeh şarap: 28
1’inci bahşiş: 8
1’inci otopark: 6
2 sinema bileti: 12
2 espresso: 7
1 cheesecake: 7,50
2 su: 3
2’nci bahşiş: 0,50
2 patlamış mısır: 9,50
2 Kola: 8
2’nci otopak: 8
TOPLAM: 215.52.GECE MEYHANE + KULÜP + SUCUK EKMEK: 487 YTL.Bu gece bünyeye biraz alkol girecek. O yüzden arabamız yok ama İstanbul’un bütün taksileri bizim. Bir meyhanede
yemek yiyipardından bir kulüpte eğleneceğiz. Bu gece bize kaça patlayacak şimdilik bir fikrimiz yok. Nişantaşı’ndan Beyoğlu Nevizade’ye doğru taksiyle yola çıktık. Cebimizden taksi için çıkan ilk para 10 lira. Nevizade’de mezelerinin tadından emin olduğumuz Saki’de, sokaktaki bir masadayız.
Zurnadan kaçtık, bademciye yakalandık35’lik rakımızın yanına yaprak sarma, ezme, yoğurtlu semizotu, peynir, kalamar, salata, çupra ve tekir sipariş ettik. Nevizade’de sokakta keyif yapmak, sadece açık havada yiyip içmekten ibaret değil. Viski çekilişine, buzlu bademciye, illa ki al al diye tutturan gül satıcısına ve şeytan boynuzu satan oyuncakçıya yakalandık. Kazı kazanı saymıyoruz, çünkü amorti çıktı. Bahşiş isteyen, vermedikçe zurnayı insanın kulağına dayayan çalgıcılar masaya gelmeden, 98 lira tutan hesabımıza 10 lira da bahşiş bırakıp kaçtık.
Stand almaya mecbur kaldıkÖnümüze gelen ilk taksiye atlayıp 23.00 civarında Cahide Sayfiye’ye yollandık. Bu yolculuk 9 lira. Varsın olsun, taksi kullandığımız için 30 lirayla vale parasından muafız diye seviniyoruz. Cahide’ye hafta sonu girişler 40 lira. Neyse ki, ilk içki dahil. Ama bunun için sevinirken kendimizi curcunanın ortasında itilip kakılırken bulduk. Bir süre idare ettik ama herkes gibi bir stand (yüksek masalara böyle deniyor şimdi) sahibi olmanın tek çözüm olduğunu anladık. Standımıza altı üstü bir garson mesafedeyiz ama cebimizden 100 lira çıkmadıkça kavuşmamız imkánsız! İlk içkilerimizin yarısını biz içtik ama yarısını da bize çarpanların üstü başı içti. Çaresiz, ikinci içkilerimizi ısmarladık.
Şoförü dürümle kandırdıkŞımarıp bir de DJ’den şarkı istemeye kalkınca 20 lira bahşişe bütün gece bekleyeceğimizi, 50 liraya ise ilk 10’a gireceğini anladık. Tedariksiz olunca 4 lira olan sigara da 10 liraya mál oldu. İsteyene 100 lira karşılığında bütün gece güvenlik veriliyor. Çişinizi yapmaya mı gittiniz? Aklınız geride kalmasın, güvenlik masanızın başında eşinizi kolluyor. Halimize şükrettik, biz birbirimize mukayyet olacak durumdaydık. Bahşiş dahil 70 lira ödeyip evlerimize doğru yola çıktık. Yolumuzu bir güzel sucuk kokusu kesti ki, geçip gitmek mümkün değil. Kısa mesafe gittiğimiz için söylenen şoförün gönlünü, Sucukçu Sait’ten ona da dürüm ısmarlayarak aldık.
GECENİN ADİSYONU
1’inci taksi: 10
Viski çekilişi: 10
Buzlu badem: 5
Gül: 3
Şeytan boynuzu: 7
35’lik rakı: 27
4 soğuk meze: 24
Kalamar: 9
Salata: 8
Çupra: 15
Tekir: 15
1’inci bahşiş: 10
2’nci taksi: 9
Cahide’ye giriş: 80
Stand: 100
Şarkı ısmarlama: 50
Sigara: 10
2 içki: 50
2’nci bahşiş: 20
3 dürüm: 15
3’üncü taksi: 10
TOPLAM: 487 YTL.3.GECEYEMEK + KONSER + ÇORBACI: 536 YTL.
İstanbul bir konser cenneti. Sortie’deki Serdar Ortaç konserini gözümüze kestirdik. Geceyi ekonomik kapayalım diye, yemeği Sortie’de değil de, yakınlarındaki Ortaköy’de orta karar bir yerde yemeye karar verdik.
Uyanıklık ettik arabayı almadıkArabayı Ortaköy Otoparkı’na bırakıp deniz kenarındaki Çaydanlık’a oturduk. Bir fesleğenli makarna, bir çıtır tavuk, bir salata ve iki bira sipariş ettik. Bahşiş dahil 65 liraya masadan kalktık. Tatlı için ise yine Ortaköy’deki tanesi 8 liradan satılan waffle’ları gözümüze kestirdik. Sortie’nin önündeki valeye 30 lira ödemektense arabayı otoparktan hiç almadan, waffle’ımızı kemire kemire 10 dakikada Sortie’ye yürüdük.
Daha kapıda 350 liraSortie’nin girişi normalde 40 lira ama Serdar Ortaç uğruna ödenen rakam adam başı 175 lira. Ama öğrendik ki, kapıdan girişte bir dahaki sefere problem yaşamamak, simasını hatırlatmak isteyen en az 200 lira ödüyor. Bizim tabii öyle bir derdimiz yok. 175 lira karşılığında limitsiz yerli içki hakkı var. Yok ben yabancı içki içerim diyorsanız, o zaman en kárlısı bir stand sahibi olmak, yerli ve yabancı içkiyle adam başı 300 lira. Daha da ehli keyifler loca tutuyor, adam başı 400 lira ödeyip premium içkileri de tadıyor.
GECENİN ADİSYONUMakarna: 14
Tavuk: 13
Salata: 13
2 bira: 16
1’inci bahşiş: 9
2 waffle: 16
2 kişi konsere giriş: 350
1 mojito: 30
1 votka enerji: 25
Taksi: 10
Otopark: 15
2 çorba: 17
2 kahve: 7
2’nci bahşiş: 1
TOPLAM: 536 YTLÇorbasız olmaz dedikBiz ne loca ne de stand istedik. Mojito ve votka enerjiyi yabancı içkiyle yaptıkları için ikisine ekstradan 55 lira daha ödedik. Konser bitiminde gecenin o saatinde arabaya kadar yürümemek için, bir kilometrelik mesafeye taksiciyi 10 liraya ikna edebildik. 5 saat için Ortaköy otoparkına 15 lira verdik. Adet olduğu üzere geceyi işkembecide bitirdik. İki çorba, iki kahve ve bahşişle birlikte 25 lira verdik.
Acaba, bir Serdar Ortaç CD’si, bir şişe içki, bir paket de makarna alıp evde otursaydık, daha mı iyi olurdu?