Uç işleri de beğeniyorum ama... masaya beş ayak koyarsan kullanılamaz

Güncelleme Tarihi:

Uç işleri de beğeniyorum ama... masaya beş ayak koyarsan kullanılamaz
Oluşturulma Tarihi: Ekim 13, 2007 00:00

Mimar ve tasarımcı Faruk Malhan, 1971 yılından beri kağıdı kalemi elinden düşürmüyor. Evlere dair pek çok objeye tasarımlarıyla hayat veriyor. Son olarak da Koleksiyon Mobilya için ev tekstili serisine ve Bodrum Bakraz Evleri projesine imza attı. Ev tekstili ürünleri banyo, yemek odası ve yatak odası olmak üzere üç ana gruptan oluşuyor.

Ürünlerde doğal renkler ve saf keten kullanımının yanı sıra desen ve süslemelerde Osmanlı figürleri dikkat çekiyor. İlk mimari projesi olan Bakraz Evleri de, eski Bodrum mahallelerini anımsatan çizgilere ve sürpriz açılımlara sahip.

Tasarım tarzınızı tanımlar mısınız?

- Birçok meslektaşım gibi ben de modern sanatın, tasarımın ve mimarlığın içinde yoğruldum. Çalışmalarım bilinmeyene doğru çıkılan yolculuklarla dolu. Benim için tasarım; tarihe, kültüre bakmak, yaşanmışlara, bilgiye, biçimlere, renklere dokunmak, geçmişi sevmek, kabullere çatmak, geleceği sorgulamak, erdemlere, anlamlara hitap etmek, mükemmeli aramak ve güzellikleri tekrar keşfetmek.

Tasarımlarınızda hangi malzemeleri tercih ediyorsunuz? Ürünlerde zanaatkar yönünüz mü tasarımcı kimliğiniz mi ağır basıyor?

- Malzemede yaratıcılık çok önemli olmasına rağmen doğal malzemeleri doğal halleriyle kullanmayı, malzemelerin kullanım yerlerini alışkanlıklardan öteye çekebilmeyi tercih ediyorum. Her tasarım yapan biraz sanatkar, biraz zanaatkardır. Benim zanaatkar tarafım kuvvetli, tasarımcı tarafımın değerlendirilmesini zamana bırakmayı, kendim yapmamayı tercih ederim.

Türkiye ve dünyada mobilya tasarımlarının çizgisi nasıl ilerliyor?

- Ülkemizde tasarım ve tasarımcılar hızla gündeme geliyor. Buna üniversitelerin katkısı da büyük. Ancak endüstrinin de devreye katılması, tasarımcıları görevlendirmesi gerekiyor. Devletin de, gerek kanun ve yönetmelikler yönünden göstereceği ilgi gerekse üniversitelere ve etkinliklere sunacağı olanaklar önemli. Mobilya özelinde hem dünyada hem de ülkemizde klasik, kopya ve kolaj ürünler yaygınlık gösteriyor. Tasarım biraz da aydın kesimin ilgi alanında kalıyor. Ülkemizde tasarım değerleri taşıyan mobilyalar için pazar küçük. Pazarın bu talebe yönelen üretimi gün geçtikçe artıyor. Avangard tasarımlarsa tüm dünya basını tarafından ilgi görüyor, niş bir kesimde ünleniyor.

Sizin objeleriniz için daha kullanılabilir diyebilir miyiz?

- Bazı ürünler rahatlıklarından ve uzun ömürlü olmalarından öteye sadece avangard ve farklı oldukları için cazibe kazanıyor. Ben o yolda gitmiyorum. Aykırı bir iş yapıyorum, fakat mobilyaların kullanılabilir olmasından yanayım. Uç işleri de beğeniyorum ama bir sandalyeyi ters çevirip sunarsan veya masaya beş ayak koyarsan kullanılamaz. Kısaca tamamen kullanım veya beğenilme endişesiyle iş yapmak, sırf aykırı olacağım diye ürün tasarlamak doğru değil.
/images/100/0x0/55eb185ff018fbb8f8aab8ec

ÜRÜNLER TÜM DÖNEMLERİKAPSAMALI, ÖMÜRSÜZ OLMALI

Koleksiyon Mobilya’nın 2008 koleksiyonundan bahseder misiniz?

- Sadece bir dönem trend olmayacak, zamana dayanıklı ve evlerde yaşayan ürünler. Bence mobilyaların sağlamlığının ya da malzeme kalitesinin iyi olması yetmiyor. Çizgisinin de uzun soluklu olması gerekiyor. Bu da geleceği yakalayabilmekle mümkün olur. Geleceği yakalamak için de geçmişi iyi tanımak lazım. Biz bu coğrafyanın çocuklarıyız. Tabii ki bu coğrafyayı ve tarihi işleyeceğiz. Ama ürünlerin herhangi bir dönemi değil tüm dönemleri kapsayacak ömürsüz olmalarına da özen göstermeliyiz.

Ev tekstiline girmeye nasıl karar verdiniz? Ürünler mobilya tasarımlarınızı tamamlıyor mu?

- Trend olmayan ürünlerdeki arayışlarımız tekstil tasarımına girmemizi sağladı. Koltuk, obje, masa ve tekstil ürünleri evin bir parçası. Hepsi insana ve eve dair. Koleksiyon’da ürünler, ürün olmaktan öte birer kavram, önerme, düş ve düşünce. Böyle bir ortak paydada toplanan işler doğal olarak birbirlerini de tamamlıyor.

Mobilyalar herkesin alışveriş sırasında alabileceği objeler değil. Tekstil koleksiyonu sayesinde insanlar sizin tasarımlarınıza daha rahat sahip olabilecek. Faruk Malhan tasarımları daha ulaşılır oldu diyebilir miyiz?

- Ülkemizde beğeni düzeyi hızla yükseliyor. Önceleri beğeni ve satınalma gücü farklı ellerdeydi. Beğenisi olanın alım gücü azdı, alım gücü olan kesimin beğeni düzeyi asimile olmuştu. Günümüzde yaygın iletişim ve alım gücündeki değişim, çağdaş kültürü de daha paylaşılır yapıyor. Bundan bir sonraki aşama kendi kültür ve geçmişimizden neler çıkarıp derleyebileceğimiz olacak.

EVLER İÇİN EŞYA TASARLIYORDUM BU SEFER OBJELERE EV TASARLADIM

Mobilya, obje ve tekstil ürünlerinin ardından Bodrum Bakraz Evleri. Bütün bu farklı tarzlar ve malzeme değişimleri, tasarım çizginizi ne yönde etkiliyor?

- Evleri günümüzün huzurlu ve güvenli sığınağı olarak görüyorum. Büyük kentlerde daha büyük binaları ve daha küçük dünyaları yaşıyoruz. Daha büyük evlere fakat daha küçük ailelere sahibiz. Daha çok olanak var, daha az zaman... İnsanların sahip oldukları artıyor ait oldukları azalıyor. Daha zor seviyor, daha kolay kızıyoruz. Uzaya gidiyoruz ama evimize gidebilmek bir işkence. Dış dünyalarımızı yönetiyoruz ama iç dünyalarımızı yönetemiyoruz. Günümüz bedene dönüşü, aileye dönüşü yaşamakta. Artık dostları evlerimizde, bahçemizde ağırlamak, evimizin güzelliklerini onlarla birlikte yaşamak gündemde. Bakraz Evleri’nin, sokaklarını, evlerini tasarlamak, eski Bodrum’u araştırmak, yorumlamak güzel bir deneyim oldu. Evler için eşya tasarlarken eşyalara, objelere ev tasarlamış oldum.

Bu evlerin mimari portresi nasıl?

- Bakraz, Yalıkavak’ın Tilkicik Koyu’nda ismi unutulmuş bir burun. Projede eski Bodrum mahallelerinden esinlendim. Yapıların birbirlerine yakınlığı, birinin diğerinden mahremiyeti, dar yollar, merdivenler, geçişler yerleşimin büyüsü. Bakraz Evleri, restoranı, meydanı, kulübü ve anıt ağaçlarıyla güzel bir mahalle oldu. Aralarda kalan boşluklar yolları, kemerleri, küçük meydanları oluşturuyor. Taş duvarlar, ahşap ara kat ve ahşap çatı kaplaması, iki katta bitirilen tipik Bodrum evinin çağdaş uygulaması. Yerleşim tamamen doğuya bakıyor, bölgeye hakim olan kuzeybatı yönlü rüzgarlardan korunuyor. Her ev ve her odası denizle iç içe. Giriş katlar açık mutfakla salon olarak planlandı ve evin özel bahçesiyle açık bağlantı içine alındı. Tüm cepheyi kaplayan veranda yaz günlerinin sürekli yaşam alanı olabilecek şekilde hazırlandı. Üst katlar, sofa ve yatak odaları olarak tasarlandı. Verandanın pergolasını taşıyan konik kolonlarsa kamelyaları oluşturan ahşap mertek ve kirişleri taşıyor. Evler arasındaki taş duvarlar ya da bitki örtüsü ayırıcı perde görevini üstleniyor. Yerleşimin orta yerindeki küçük motel misafirlere hitap ediyor.

GELECEKTE YEREL DEĞERLER EVRENSEL DEĞERLERİ OLUŞTURACAK

Bu topraklar Mezopotamya’nın Akdeniz’e uzanan bir yarımadası. Dünyanın en eski kültürleri bu yörelerden doğmuş. Akdeniz, Afrika ve Arap Yarımadası’ndaki ülkelere sesler, renkler, biçimler aktarmış. İlk yazılı kültürü özümsemiş, Fars, Aram, Kopt, Yunan dilleriyle bölgenin uygarlıklarını beslemiş. Ben, geleceğin; ’tarihinden ve coğrafyasından’ kurgulanacağını, ’yerel değerlerin evrensel değerleri’ oluşturacağını, tasarımın coğrafyasının özünün burada yattığını her zaman söylerim. Bu aslında üniversite yıllarında aldığım modernist eğitimin beni taşıdığı duruş.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!