Üç aileye yayılan 75 yıllık serüven

Güncelleme Tarihi:

Üç aileye yayılan 75 yıllık serüven
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 15, 2004 00:00

Kavaklıdere Åžarapları, ismini aldığı semtin ününü fersah fersah geçti, Ankara’nın bir semti olarak deÄŸil, üzümün mucizevi dönüşümünü gerçekleÅŸtiren ÅŸirket olarak kafalara kazındı. Ä°ÅŸte Kavaklıdere Åžarapları, bu yıl kuruluÅŸunun 75. yılını kutluyor. Ama biz nedense iki sıkımlık şöhretli ailelerin bile ıcığını cıcığını bilirken, rakıcı bir millete taaa 1929’larda ÅŸarap içirmeyi kafaya koymuÅŸ Ankaralı BaÅŸman ailesi hakkında hiçbir ÅŸey bilmiyoruz.Müslüman mahallesinde salyangoz satmayı deneyen ve bunda çok baÅŸarılı olan Bulgaristan göçmeni BaÅŸman ailesi, keramet 75. yılda olsa gerek, inatlarını kırdılar ve Kavaklıdere Åžarapları’nın çok ilginç öyküsünü anlattılar. Onlar anlatadursun, siz ÅŸarap rubaileriyle meÅŸhur Ä°ranlı ÅŸair Ömer Hayyam’a kulak verin; ‘...İç, gam yeme; bak ne demiÅŸ bilge: Dünya dertleri zehir, ÅŸarap panzehir.’Cumhuriyetin kurulmasına ramak kaldığı yıllardır. Ä°ttihat ve Terakki kökenli, önceleri albay, daha sonra TBMM’nin ilk milletvekilerinden Tunalı Hilmi -daha sonra adı Ankara’nın en büyük caddelerinden birine verilecektir- Ä°sviçre’ye gider ve orada tanıştığı Ä°sviçreli tanınmış bir ailenin kızı ile evlenir. Bu evliliÄŸinden Sevda adında bir kızı, Ä°nsan isminde bir oÄŸlu olur. Sevda, genç kızlığa adım attığı yıllarda, tesadüfen Ä°sviçre’ye gelen Galatasaray Liseli, Almanya’da iktisat tahsili yapmış Filibe eÅŸrafından SerçeÅŸmebeyleroÄŸlu Mehmet Cenap ile tanışır. Tanışıklıkları kısa bir süre sonra evliliÄŸe dönüşür. Soyadı kanunu çıkar çıkmaz da ilk iÅŸleri söylerken bile insanı nefessiz bırakan o uzun soyadı yerine kısacık bir soyadı seçmek olur: And. Cenap And, yüksek öğrenimi için Avusturya’da kaldığı dönemde, ÅŸarap kültürüyle iç içe yaÅŸadığı için, ÅŸarapçılıktan iyi anlar. Hayalleri Ankara’ya yerleÅŸip, üzüm baÄŸları yetiÅŸtirmek ve ÅŸarapçılığa baÅŸlamaktır. Ancak milli mücadelenin yaÅŸandığı yokluk yıllarıdır ve satın almak istedikleri arsanın deÄŸeri imkanlarını aÅŸar. Akıllarına Ä°sviçre’deki banker tanıdıkları gelir ve onlardan alınan borçlarla, ÅŸu an Ankara Sheraton Oteli’nin bulunduÄŸu arazideki üzüm baÄŸlarını satın alırlar.Ankara’nın yeniden yapılandığı o yıllarda inÅŸaatlarda Macar ve Alman işçiler çalıştırılır. Fakat işçilerin en büyük sıkıntısı ÅŸarapsızlıktır. Åžarap bulamayan işçi 3-4 aydan fazla dayanamaz, ülkesine döner. Ä°ÅŸte tam bu sıralarda, Ziraat Bankası müteahhitliÄŸini yapan Alman asıllı Zagsenberg inÅŸaatta çalışan Alman ve Macar işçiler için ÅŸarap getirtir. Ancak Zagsenberg’in bu çabası Müslüman işçilerin fıçıları delik deÅŸik etmesiyle suya düşer.ATATÃœRK ÅžARABI BEÄžENDÄ° HAKÄ°KÄ° ÅžARAP BUDUR, DEDÄ°Bu işçilerden biri olan Macar Balaj Usta da ÅŸarapsızlıktan mustariptir ama diÄŸerleri gibi ülkesine dönmek yerine, başının çaresine bakar. Ä°nÅŸa halindeki Ziraat Bankası’nın bodrumunda, çarşıdan aldığı üzümler ve Macaristan’daki köyünde gördüğü derme çatma yöntemlerle ÅŸarap üretir. Yıl 1928’dir. Zoraki müteÅŸebbis Balaj Usta ile ÅŸarap üretmek isteyen Cenap And’ın yolları bir tesadüf eseri kesiÅŸir. Balaj Usta, inÅŸaat ÅŸirketinde çalışmaktansa, Cenap And’la birlikte ÅŸarap üretmeyi daha cazip bulur ve ÅŸirketten ayrılır. 1929’da iptidai ÅŸartlarda 50 bin litre kapasiteyle üretime baÅŸlayan Kavaklıdere, 28 bin litre üretim ve 1500 lira zararla ilk yılını kapatır. Cenap And, baÅŸarısız oldukları ilk yıldan dersler çıkarır. Türklerin damak tadını daha iyi inceler ve Kalecik Karası üzümlerinden tatlı ve kırmızı ÅŸarap üretimine hız verir. Kalecik Karası üzümlerinden yapılan ÅŸaraplar çok tutulur. 1932’ye gelindiÄŸinde ÅŸimdiki Gençlik Parkı’nın olduÄŸu yerde, Yerli Mallar Sergisi açılır. Kavaklıdere de bu sergidedir. Serginin 3. günü Atatürk buraya gelir ve Kavaklıdere Åžarabı’nın tadına baktıktan sonra, gazetecilere dönüp, ‘Hakiki ÅŸarap Kavaklıdere’dir. Yarın hepiniz Atatürk Kavaklıdere ÅŸarabını beÄŸendi diye yazın’ der. Atatürk’ün bu sözleri, ertesi gün ÅŸehre yayıldığında Kavaklıdere Pavyonu önünde büyük bir izdiham yaÅŸanır.Ä°KÄ° KARDEŞİN ÖLÃœMÃœ ÃœRETÄ°MÄ° DURDURDUKavaklıdere, sadece Balaj Usta’ya bel baÄŸlamaz elbette. Sevda ve Cenap And ÅŸaraphaneyi büyütmek ve kaliteli ÅŸaraplar üretmek için Avrupa’dan uzmanlar ve malzemeler getirtir. Sevda Hanım’ın DışiÅŸleri’ndeki iÅŸini bırakıp gelen erkek kardeÅŸi Ä°nsan Tunalı’nın da ÅŸirkete katılmasıyla büyümeye baÅŸlarlar. Ä°nsan-Nerime Tunalı ile Sevda-Cenap And çiftinin çocukları olmaz. Åžirketin devamlılığı için Ä°nsan-Nerime Tunalı, Ä°smail UÄŸurlu’yu, Sevda-Cenap And çifti de Metin Çavdar’ı evlat edinir. Åžirket bir taraftan büyürken ve iÅŸler yolundayken Sevda And 1958’de trajik bir kaza geçirir, birlikte gezintiye çıktığı arkadaşıyla freni patlayan bir arabanın altında kalır. Tunalı ailesi henüz Sevda And’ın ölümünü atlatamamışken, Ä°nsan Tunalı beklenmedik bir ÅŸekilde ölür. Her iki kardeÅŸin ölümüyle ÅŸirketteki bütün dengeler altüst olur ve üretim neredeyse durur. CENAP AND KENDÄ°NÄ° MÃœZÄ°ÄžE VERDÄ°Cenap And, eÅŸinin ölümünden sonra bütün vaktini Avusturya’da eÄŸitimi sırasında kanına iÅŸleyen çoksesli müziÄŸe ayırır. Hatta her yıl Kavaklıdere Åžarapları’nın kazancının bir miktarının aktarılacağı, Sevda-Cenap And Müzik Tesisi’ni kurar. Sevda ve Cenap And’ın evlat edindikleri Metin And, sanayiden ziyade güzel sanatlara eÄŸilimli olduÄŸu için ÅŸirkete ilgisi azalır, sonunda akademik kariyeri seçer ve aileyle iliÅŸkisi kesilir.Cenap And, Sevda Hanım’ın ölümünden sonra uzun bir süre yalnız yaÅŸar. 1968’de, ilk Demokrat Parti hükümetinde Milli EÄŸitim Bakanlığı yapan Avni BaÅŸman’ın kızı, Almanya’da lisan, Fransa’da matematik ve Ä°stanbul’da Fransız Filolojisi eÄŸitimi gören AyÅŸe Cevza BaÅŸman ile evlenir. Cevza Hanım, evlendikten beÅŸ yıl sonra Sevda-Cenap And Müzik Tesisi’ni, çoksesli müziÄŸin Türkiye’de tanıtılması ve Cenap Bey’in ilk eÅŸi Sevda Hanım’ın hatırası için bir vakfa dönüştürür. Åžu anda Sevda-Cenap And Müzik Vakfı, Türkiye’nin en büyük festivallerinden biri olan Uluslararası Ankara Müzik Festivali’ni düzenliyor ve her yıl Cevza Hanım’ın ölüm yıldönümü olan 6 Aralık’ta müziÄŸe büyük emeÄŸi geçenlere ödül veriyor. ORTAKLAR ARASINDA Ä°HTÄ°LAF YILLARICevza Hanım’ın aileye katılması ve Ä°nsan Tunalı’nın dul eÅŸi Nerime Tunalı’nın ölümü ortakların sayısını artırır. Åžirket bir süre bu çokbaÅŸlılıkla yönetilir ama baÅŸarılı olamaz. 1982’de Cenap And’ın ölümü ile hem ÅŸirketin hem vakfın yönetimi büyük ölçüde Cevza And’a kalır. Aynı yıllar ÅŸirketle ilgili sorunlar da baÅŸlar. BaÄŸ ve tesisler artık ÅŸehrin fazla içinde kalmaya baÅŸlamış, araziler çok büyük deÄŸer kazanmıştır. Åžirkette büyük parasal sıkıntılar yaÅŸandığı için ortaklar arasında çözüm yolları aranır. Birkaç fikir vardır ama deÄŸer kazanan ÅŸirket arazisinin satılıp baÅŸka bir yere yeni bir fabrika kurulması seçeneÄŸi ailede kabul görür. Åžu anda Hilton, Sheraton ve Karum Ä°ÅŸ Merkezi’nin de içinde kaldığı araziler hemen satılır. Åžirket ortakları derin bir ‘ohh’ çekecekken, bu kez yeni fabrikanın nerede kurulacağı ortaklar arasında ihtilaf yaratır. Åžirket neredeyse tasfiye noktasına gelir. Nerime Tunalı’nın várisleri fabrikanın Tekirdağ’a kurulmasını isterken, Cevza And, Kavaklıdere Åžarapları’nın Ankara ile özdeÅŸleÅŸtiÄŸini, baÅŸka bir ÅŸehre taşınırsa ÅŸirketin silineceÄŸini savunur. Cevza And, eÅŸinin ölümünden sonra ÅŸirket yönetiminde yalnız kaldığı için BM ve Dünya Bankası’nda danışmanlık yapan Yüksek Makine Mühendisi kardeÅŸi Mehmet BaÅŸman’ı yönetim kuruluna katar. Cevza And ve kardeÅŸi Mehmet BaÅŸman, diÄŸer ortakları yeni fabrikanın Ankara’da kurulması için ikna eder ve sorumluluÄŸu üstlenir. Ve nihayet yeni fabrika bugünkü yerine, EsenboÄŸa Havaalanı’nın karşısındaki 500 dönümlük araziye taşınır. Bu arazinin 250 dönümüne Kalecik Karası bağı, geri kalanına da fabrika kurulur. Kavaklıdere, 1987’den beri üretimine bu tesislerde devam ediyor. Cevza Hanım’ın 1988’deki ölümünden beri Kavaklıdere Åžarapları’nın Yönetim Kurulu BaÅŸkanlığını kardeÅŸi Mehmet BaÅŸman yürütüyor. Her çalışana öğle yemeÄŸinde bir kadeh ÅŸarap hakkıBalaj Usta’nın elinin deÄŸdiÄŸi günden bugüne Kavaklıdere Åžarapları’nda ÅŸiÅŸeler, etiketler, mantarlar, tesisler ve üretilen ÅŸarap miktarı çok deÄŸiÅŸti. KurulduÄŸu ilk yıl 28 bin litre ÅŸarap üreten Kavaklıdere artık, yılda 17,5 milyon litre ÅŸarap üretir hale geldi. Bu miktarın yüzde 15’i Batı Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor. Ankara’daki üzüm baÄŸlarından 4 milyon litre, Kapadokya’daki üzüm baÄŸlarından ise 13,5 milyon litre ÅŸarap temin ediliyor. Åžirketin ayrıca 4 milyon litre yıllanmış ÅŸarap kapasitesi var. Yönetim Kurulu üyesi Mehmet BaÅŸman’ın küçük oÄŸlu Murat BaÅŸman ÅŸirket felsefesini şöyle anlatıyor: ‘Sadece ekmek parası için deÄŸil, ÅŸarapla ilgisi olan, bilen, seven, içen işçilerle çalışmak istiyoruz. Bunun için fabrikamızda kültüründe ÅŸarap kültürü olan Aleviler çalışıyor. 440 çalışanımızın neredeyse yarısını Alevi vatandaÅŸlarımız oluÅŸturuyor. Öğle yemeklerinde her çalışanımızın birer kadeh ÅŸarap içme hakkı var. Yarıdan fazlası bu hakkı kullanıyor.’Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!