Twitter mağduresiyim, özgürlüğümü geri verin

Bu haftanın gündeminde armutlarla elmalar yanlışlıkla birbirinin sepetini ziyaret edip durdu. Dolayısıyla bu kadar karışık bir gündem yerine çok kişisel bir yerden sizi yakalamayı planlıyorum. Hem yakın çevremden hem de kendimden yola çıkarak şunu söyleyebilirim ki; Twitter’dan o gün içinde yapacağım/ız plan ve programı paylaşamıyorum/z, nedeni çok acayip, satırları takip edin anlatıyorum...
Beni her gün, günde üç posta arayan insanlar birer birer bunu yapmayı kesti. Bu ani tavır değişikliğinin sebebini çok uzun düşünmeden direkt onlardan öğrendim: “Dün Twitter’ına baktık gece dışarıdaymışsın. Geç kalkarsın diye düşünüp seni kahvaltı için uyandırmadık.” Hemen bir başka hafif sitemli monologla devam edeyim: “Twitter’dan baktım arkadaşının doğum günündeymişin, bizde toplandık ama aramadık o yüzden seni.”
Yahu arayın belki o kahvaltıya gelmeyi çok istiyorum veya belki o doğum gününde ruhum daralıyor ve çıkmak için bahane arıyorum, bulamıyorum olamaz mı! Ya da birileriyle görüşmeye hiç niyetim yoktu ama spontane oldu, karşılaştık size haber vermediğim/iz için beni/bizi yargılamayın. Benim cephemde durum vahim, adeta Twitter mağduresiyim ve özgürce yazamıyorum. Çevremdeki insanlarda aynı durumdan mustarip, dolayısıyla siz siz olun sosyal medyayı ‘alıngan çocukluk arkadaşı’ gibi kullanmayın! Şimdi Twitter’da biraz eskilere dönüyoruz ve sevdiğimiz tweet’lerden ortaya karışık yapıyoruz.

TWEET NOSTALJİ

* koymenc: “İstediğinizi söyleyin emniyettesiniz” dediler, söyledik, EMNİYET’teyiz...
* Hefucks: KPSS ve ehliyet sınavı sorularından sonra, anaokulu ‘patates baskısı’ sınavının patatesleri çalındı. Minikler şokta!
* burc_dogu: Y. Morgül 1969 yılında Türk sanat müziğine tepki olarak doğdu ama fazla ilgi görmedi çünkü aynı şeyi 1952 yılında Bülent Ersoy da yapmıştı.
* evrimguvenc: ‘Anı yaşa’ diye diye verdik kendimizi alkole partiye, ‘ani yaşlandık’, genç yaşta zayi olduk canına yanayım. Ne diyem şimdi carpe mi diem?
* beyaztenlizenci: Niye Lady Gaga’dan kimse hoşlanmıyor. İyi bir adama benziyor.

Banu Güven, git kendini daha çok sevdirmeden!

Banu Güven’in NTV ayrılığı söylentiler arasındaydı, derken geçen günlerde gerçek oldu. Oldu ve bitti zaten, pek anlamaya fırsat kalmadan! Olaya başka bir taraftan bakacağımı artık söylememe gerek yok sanıyorum. Banu Güven müthiş bir ekran yüzüydü onu kaybetmek için gerçekten geçerli sebeplere sahip olmak gerekir. O sebepleri hepimiz aşağı yukarı biliyoruz da susuyoruz. Susmadığı için Güven’in yolu açık olsun diyoruz, umarım bu olay, son 10 yıldır susan ve susmayan diğer gazetecilerin, habercilerin de yolunu açar.
Neyse... Başlık neden mi; ‘Git kendini daha çok sevdirmeden’? Benim 14 yıldır haber diye Banu Güven izleyen erkek arkadaşlarım var da ondan. Şaka bir yana Güven’in samimiyeti gözlerinden menkul, yeni haberlerini dinlemeyi bekliyoruz, tabii ki erkek arkadaşlarım olmadan.
Çocukken Tansu Çiller’e mektup yazmıştım. Banu Güven’in Başbakan’a yazdığı mektubu okudum hiç benzemiyordu. Benim ki gereksiz, zamane bir hayranlıkmış o nedenle kendimi pek ödüle layık göremedim. Ödülü seve seve Banu Güven’e veriyorum!
* musmulafaruk: Feribotlarda sadece Kanal24 yayını yapan İDO; Banu Güven, Can Dündar, Nuray Mert gibi isimlerle yolları ayıran NTV’ye sıcak baktığını açıkladı.
* ozguRugzo: NTV Çiğdem Anat, Can Dündar, Mirgün Cabas, Nuray Mert, Banu Güven’le yollarını ayırdı. Sanırım artık adını aktv olarak değiştirebilir.
* suyuyuu: Banu Güven’i başarısız bi sunucu olarak görmeniz mektubunda yazmış olduklarının doğru olmadığı anlamına gelmez.
* NizamKaraca: Oha Banu Güven bu hatun mu?! Erdoğan Bey, bak aramız bozulacak hee, bu hatunu geri alsınlar işe, seviyordum ben bunu.
* ekinmaro: Banu Güven’in açık mektubu şekilsel olarak cesurca, içerik olaraksa bahsettiği baskının etkisinde, otosansüre maruz kalmış veya ürkekçe gibi.
* SuhaSipahi: Duruşuna kurban Banu Güven.
* RidiaMatriel: Banu Güven candır!
* emre2334: Banu Güven’in başbakana yazdığı mektubu okurken bir incisözlük deyişi geçti aklımdan. Özet geç ...
* ladyimam: Banu Güven’in programlarını çıldırarak yarıda kesip kapattığım gibi, Başbakan’a yazdığı mektubu da yarıda bıraktım.