Güncelleme Tarihi:
- Twitter’dan önce ne yapıyordunuz?
- Facebook’ta yazıyordum. Best FM’de DJ’lik yapıyordum. Bir bilgisayar mühendisi olarak sosyal medyanın geleceğinin Twitter’da olduğunu gördüm ve işim şov, eğlence ve gösteriyle ilgili olduğundan insanlarla interaktif bir şeyler yapmaya başladım. Bunu da kişisel gelişime ilgimle birleştirip ortaya mizahi bir şey çıkardım.
- Tek Twitter hesabınız Hayat Felsefesi mi?
- Birçok hesap vardı ama satıldı veya el değiştirdi. Bu kadar hesaba aynı ilgiyi göstermem mümkün değildi. Beni en iyi yansıttığını düşündüğüm Hayat Felsefesi bende kalırken diğerlerini elden çıkardım. Bu sırada 12 civarında ünlü ismin hesabına içerik ürettim. Hepsini belli bir takipçi sayısına getirdikten sonra iade ettim. Aynı zamanda sosyal medyadaki duruşlarını da şekillendirdim. Ünlüler Twitter’da saçmaladıklarında küfür yedi, o zaman da gelip beni buldular.
- 250 bin takipçi azımsanmayacak bir rakam. Bu sayıya nasıl ulaştınız?
- İlk başlarda Twitter dutluktu. O boşlukta da çok takipçimiz vardı. Ama ne zaman ki Hilal Cebeci ve Erol Köse gibi magazinsel ünlüler Twitter’a girdi, ne zaman televizyonlarda ve köşe yazılarında bu mecradan söz edilmeye başlandı o zaman Twitter doldu taştı ve bizim hesabımız da aynı oranda büyüdü. Mecra büyüyünce işler de değişti.
- Bu kadar fazla takipçiyi nasıl kontrol altında tutuyorsunuz?
- İlk dönemde iletişimi had safhaya çıkarmak için takip edeni takip eder her söylediklerine cevap verirdim. Hatta direkt mesaj yoluyla da yazdıklarımızın onlara nasıl etki ettiğini ölçerdim. Ama takipçi sayısı arttıkça takip etmekten tweet atamaz oldum.
- Twitter’da ünlenmenin ve takipçi sayısını artırmanın sırrı nedir?
- Başkalarının aklının bir köşesine yazdığı, söylemek isteyip de söyleyemediği şeyi söylemek, cesaret edemediği konulardan bahsetmek... Bir şey yazdığınızda “Aahh bu benim aklıma nasıl gelmez” diyen takipçi, bunu retweet eder. Gündemden konuşup güncel haberler hakkında yorum yapmak da aynı sonucu doğurur.
DUYGUSAL MATEMATİK
- Tweet atmanın matematiği var mı?
- Üstatların sözlerini kişisel gelişim amaçlı yazıyoruz. Her şeyi kaybettiğini düşünenler için atılan bir tweet’te onu kendi kaybıyla yüzleştirip ardından başka bir tweet’le aslında her şeye sahip olduğunu anlatıyoruz. Gösterimizi bir televizyonun yayın akışına benzetiyoruz. Yarım saatte bir tweet atıyoruz. Cemal Süreya’dan Can Dündar’a kadar pek çok yazarın cümlelerine yer veriyoruz.
- O sözleri siz mi buluyorsunuz?
- Hesabın güvenliği için önceden lisans izni alınmış sözleri yazmalıyız. Bizden önce paylaşılmış olmalı. Bir de birçok özlü sözün altındaki imza doğru değil. Bunların da kaynaklarını bulmak gerek. Bunun kontrolü de bir iş. Bu yüzden bir ekiple çalışıyorum. Bu işte uzman iki asistanım var. Devamlılığı onlar sağlıyor ama hesabın mail’i bana yönlendirildiği için çıkan sorunlarla ben ilgileniyorum.
TEK TWEETLE 10 BİN RETWEET
- Retweet almak, favoriye alınma sayısı önemli mi sizin için?
- Kesinlikle değil. Başarı ölçütüm bunlar değil, yazdıklarımın başkaları tarafından kendileri yazmış gibi kullanılması. Twitter öncesi, Facebook’a yazdığım dönemden beri bu böyle.
- Kaç retweet’ten sonra takipçi artarak gelmeye başlar?
- 10 binin üstünde retweet aldığım oldu ama bu size takipçi getirmez sadece profilinizin görülmesini sağlar. Profil güzel görünüyorsa takip eder. Yarattığınız karakter önemli. Bu yüzden sanatçılar afalladı. Televizyonda karizmasından geçilmeyen adam “Çorba içiyorum”, “Börek yiyorum” diye tweet atınca hemen küfür yedi çünkü jargonu bilmiyordu. Okan Bayülgen, Demet Akalın veya Tarkan’sanız insanların sizden beklentileri farklıdır. Hilal Cebeci’yseniz sizden kimsenin beklentisi yoktur, o beklentiyi siz yaratırısınız ki böyle de oldu.
- Hilal Cebeci ve Doğuş iki günde Twitter ünlüsü oldu. Şimdiyse ortada yoklar. Sizce neden?
- Hâlâ aktifler ama artık çok para kazandıkları için Twitter’la çok uğraşmıyorlar. Para kazanınca samimiyetin azalıyor, samimiyet azalınca da takipçi kaybediyorsun... Bu işler böyle. Kitapta da bunun altını çizen algıya yönelik ‘Yapan pişti, yakan kavurdu, deli gülücük savurdu’ diye bir kelime oyunu yaptık. Ama bu istenirse ‘Ya panpişti ya kanka vurdu deli gülücük savurdu’ diye de algılanabilir. Sosyal medyayla çok ilişkiliysen ikinci cümle, değilsen ilki gibi algılarsın.
RADYOCULUKTAN SONRA KİTAP
- Kitap fikri nereden çıktı?
- Radyoculuk döneminden beri düşündüğüm bir kitap. Üzerinde çok çalıştım. Bir şakaya bir daha gülemediğim için kitaba her baktığımda bir şeyleri değiştirdim yıllardır. Yayınevi en sonunda “Yeter” diyip elimden aldı kitabı ve bastı. Bugüne kadar hiç içime sinmemişti.
- Ne mezunusunuz?
- İstanbul Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği okuyup sonra Açık Öğretim’den kamu yönetimi bitirdim. Kocaeli Üniversitesi’nde elektrik mühendisliği okudum. İstanbul Üniversitesi’nde de bir yıl iletişim...
- Kişisel gelişim eğitimi vermeye nasıl başladınız?
- Önceleri beni radyodan bilen öğrenciler okullarına davet ediyordu. Okuduğum psikoloji kitaplarını insanlara yansıtabildiğimi ve bunu kişisel gelişim bazında stand-up’vari bir mizah anlayışıyla yapabildiğimi görünce devam ettim. Birkaç firma destek verince pek çok yerde anlık gösteriler yaptım.
- Kitapta da bunu mu uyguladınız?
- Hayat Felsefesi hesabının yolunda giden ama o mantığı mizahla karıştıran bir şey yazmak istedim. Kitap tam bir mizah kitabı ama cümlelerin içinde kişisel gelişim notlarını da alacak okuyucu. Bu kitapta hiçbir şeyin ve her şeyin olduğunu anlatıyorum. En umutsuz düştüğün anlarda bile aslında çevrene baktığında her şeye sahip olduğunu göreceksin.
HAYAT FELSEFESİ İSMİ ESKİ SEVGİLİMDEN GELİYOR
Trajikomik bir hikâyedir bu ismi seçmem. Bilgisayar ve telefon bağımlısı eski sevgilimin ayrılmamızdan iki gün sonra “Benim bir hayat felsefem yok, hayatta tutunacak bir şeyim yok. Sen de gidiyorsun, o zaman her şey bitecek” deyip intihara teşebbüsüyle başladı. Şu an evli, çocuğu var ve çok mutlu. Bunun üstüne Hayat Felsefesi hesabını alıp “Hiçbir şeyim yok” diyenlerin aslında her şeyleri olduğunun farkına varmasını sağlamaya çalıştım.
BİRİNE KÜFÜR EDEYİM DİYE PARA TEKLİF EDEN ÇIKTI
- Asistanlara da ücret veriyorsunuz. Twitter’dan bir geliriniz var mı?
- Hayat Felsefesi’nden gelirim yok ama sosyal medya danışmanlığından var. Aslında Hayat Felsefesi’nin takipçisi 50 bin civarındayken çok büyük bankalardan teklif geldi. Ama samimiyetini bozabileceğini düşünüp reddettim.
- Ne kadar ücret önerdiler?
- Sadece hesabımın duvarına bir resim koymak şartıyla 20 bin lira teklif eden de, tweet başına 4 bin lira ya da yurtdışı tatili teklif eden de çıktı. Sevgilisine bir şey söyleyen de oldu. En ilginci, kavga ettiği birine küfür etmem için 5 bin lira öneren kişiydi. Hiçbirini kabul etmedim tabii ki!
- Bu işin de ahlaksız teklifleri var yani...
- Benimle kalmak için otelde süit kiralayan bir kadından teklif aldım. Araştırdım, hakikaten o oda tutulmuş. Tabii ki gitmedim.