Twitter’da elime erkek eli değmedi

Siz gerçekte kimsiniz?
- Bendeniz Pelin Dündar. 24 yaşındayım. Babam emekli asker. Lisede altıyla sekizi bile çarparken zorlandığımı anlayınca okuyamayacağımı kavradım. Bu yüzden Brüksel’e gittim ve liseyi orada zar zor bitirdim. Okulu hiçbir zaman sevmediğim için üniversiteye de gitmek istemedim. Kitap işleri falan da çıkınca mesleğim bu oldu.
Twitter ünlüsü olup kitap yazmak size çok para kazandırdı mı?
- Çok paralar kazanmadım ama açıkçası bir ofis içinde çalışmama da gerek yok şimdilik.
Twitter’ı ilk nasıl keşfettiniz?
- Herkesin Twitter hesabı var, benim de bir tane olsun diye hesap açtım. Önce kendi adım ve resmimle kullanıyordum. Arkadaşlarım takip etmeye başlayınca içimden geçenleri rahatça yazamamaya başladım. Sonra adımı yazmadığım, fotoğrafımı koymadığım ‘Kendimde Değilim’ isimli bir hesap açtım. Bütün tanıdıklarımın dedikodusunu yapıp arkalarından konuşuyordum. Seks, aşk ve ilişkiler; her şeyi herkesin arkasından rahatça sallıyordum. Bu insanlara cazip geldi ve beni merak ettiler. Popüler olmaya başladım.
‘Pink Freud’ nick’i nereden çıktı?
- Kendim mi buldum, bir yerden mi duydum hatırlamıyorum ama bu ismi koydum işte.
Peki derdini Twitter’da 140 harfle anlatırken 300 sayfalık bir kitap yazmak zor olmadı mı?
- Okuyan Us Yayınevi internette popüler olan isimlerle ‘Dizüstü Edebiyat’ serisi hazırlıyordu. Serinin dördüncü kitabı için aradılar. Teklif gelince balıklama atladım. Gözüme kolay gibi göründü. Ama hiç öyle değilmiş. Tam altı ay boyunca hiçbir şey yazamadım. Sonra terk edilme, evlilik ve aşkı arama konularıyla bir kurgu oluşturdum ve takır takır yazmaya başladım.
Sizce kitaplarınız edebiyat kategorisinde mi?
- Televizyonda her gün belgesel izlemiyoruz, haber ve şov programlarına da bakıyoruz. Bunun gibi kitap dünyasında da çeşitlilik var. Benim kitabım da eğlence içerikli. Tabii kendimi büyük yazarlarla kıyaslamıyorum. İçimizden gelenleri yazmamız, neden insanları bu kadar rahatsız ediyor vallahi anlamıyorum!

TANIŞTIĞIM İNSANLAR BENİMLE DEĞİL PİNK FREUD’LA BİR ŞEYLER YAŞAMAK İSTİYOR

Aileniz sizin Pink Freud olduğunuzu biliyor mu?
- Başlarda bilmiyorlardı. Kitap çıkacağı zaman söyledim. Babam “Kitabından birkaç tane biz alırız, üzülme” derdi. Bir anda adımı çok satanlarda görünce çok şaşırdılar tabii.
Asker babanınız kitaptaki seks içerikli bölümler için ne dedi?
- Sonuçta bu benim günlüğüm değil, hayatın içinde olan şeyler. Onlar bunun bir roman olduğunu biliyor.
O halde kitabın ne kadarı kurgu?
- Herkesin kitaptaki gibi hayatına giren, deli gibi aşık olduğu Bora gibi bir sevgilisi var. İsimler değiştirip tanıdıklarımın başına gelenleri biraz karikatürize ediyorum. Ama kitaptaki karakter de benim gibi yiyip yiyip kilo almıyor. Kendi tenini benim gibi esmer bulduğu için, havuz başında havlulara sarınıyor.
Neden havluya sarınıyorsunuz?
- Çünkü kararınca Pascal Nouma’ya dönüyorum.
İlk kitabın adı ‘Sorun Bende Değil Sende’, ikinci kitabın adı ‘Sorun Bendeymiş’... Eeee, sorun sizde miymiş?
- İlk kitapta Bora karakteri dört yıllık ilişkilerinden sonra Pelin’i terk ediyor. Başkasıyla evleniyor ve Pelin bu ayrılıktan sonra gerçek aşkı arıyordu. İlk kitabın sonunda Bora Pelin’e geri döndü. İkinci kitapta Pelin’in niçin Bora tarafından terk edildiğini görüyoruz. Ama Bora gerçek bir karakter değil...
Siz de diğer Twitter ünlüleri gibi Twitter aşkı yaşadınız mı?
- Keşke olsa ama Twitter’da elime erkek eli değmedi. Tanıştığım insanlar benimle değil, Pink Freud’la konuşup, mesajlaşmak istiyor. Yemeğe çıkıyoruz “Hadi beni tweet’lesene” diyorlar ve ilişkiler başlamadan mecburen bitiyor.
Pink Freud ve gerçek Pelin arasında nasıl farklar var?
- Pink Freud olarak internete girdiğimde mutsuzluğumu yazıyorum. O terk edilmiş, erkek düşmanı bir kadın. Oysa ben çok neşeliyimdir.

KAFAMDA KESEKAĞIDIYLA GEZERDİM

Yüzünüzü bundan bir buçuk yıl önce bir kere gösterdiniz. Pucca gibi size de olumsuz tepkiler geldi mi?
- Kadınlara biraz daha acımasız davranılıyor. Sanki koyunlarına girecekmişiz gibi eleştiriyorlar. Bana da “Senin yerinde olsam kafamda kesekağıdıyla gezerdim”, “Senin yerine olsam ömrümün sonuna kadar konuşmazdım” diyenler oldu.
Nasıl bunlarla başa çıkıyorsunuz?
- Sıradan bir insanım, kafaya takıyordum tabii. Sonra bu lafları edenlerin bana ya da başkasına fark etmez, sadece nefretlerini kusmaya ihtiyaçları olduğunu anladım. Yine de çabuk sinirleniyorum. E malum, ağzım da biraz bozuk... Sonra “Pink Freud bize küfür etti” diyorlar.
Ne küfürler yazıyorsunuz ki?
- Buraya yazamazsın!
Diğer bir Twitter ünlüsü Pucca ile aranızdaki problem ne?
- Aslında bir olay veya tartışma yok. Bir kız bana Pucca ile ilgili mesajlar attı. Beni deşti. Ben de sinirlenerek bir mesaj attım ve kız o mesajı sosyal medyada yayınladı. Olay bundan ibarettir!
Pucca’yı okudunuz mu?
- İlk kitabının yarısını okudum. İkinci kitabını almadım bile.

YENİ GİRSEM BU KADAR İLGİ ÇEKMEZDİM

Ben ilk girdiğimde Twitter çok popüler değildi. En bilinen ismin bile takipçi sayısı 10 bindi. Biz o alanda eğlenirken popüler olduk. Herhalde Twitter’a yeni girsem bu kadar ilgi çekmezdim. Şimdi bilgisayarım sürekli açık. Telefonumda Twitter yüklü. Uyuduğum saatler dışında sürekli oradayım. Bir de ‘bikotbitisort’ adında moda blogum var. Ocak ayında Turkcell Blog Ödülleri’nde en iyi moda blogu ödülü aldı. N’apiim, sadece bir kot bir tişörtle rahat ediyordum. Benim gibi modaya uzak kişiler için de bu blogu kurdum.