TV tasarımıyla uluslararası Red Dot Ödülü aldılar

Güncelleme Tarihi:

TV tasarımıyla uluslararası Red Dot Ödülü aldılar
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 20, 2005 00:28

Red Dot (Kırmızı Nokta) ödülleri merkezi Almanya’nın Essen kentinde bulunan dünyanın en eski ve en saygın tasarım enstitülerinden ‘Design Centrum Nordrhein Westfallen’ tarafından 1955 yılından beri veriliyor. Dört dalda verilen ödül, bu yıl elektronik dalında, Beko’nun tasarım ekibinde çalışan Kamil Akdeniz, Serhan Güzelderen ve Erkan Şahin’in tasarladığı Grundig Vision LCD televizyonla Beko’ya verildi.

Hepsi endüstriyel tasarım bölümlerinden mezun ekip Beko’da buluşmuş, Kamil Akdeniz (43) 1985’te Beko’da endüstriyel tasarım grubunu kurmuş, Erkan Şahin (31) ve Serhan Güzelderen (31) de 1997 ve 1998’de şirkete katılmış. İki ay önce Beko’dan ayrılarak Vena isimli yeni tasarım şirketlerini açmışlar. Yıllardır özellikle televizyon konusunda deneyim kazanmış. Ekipten Serhan Güzelderen ödül kazanan ürünü, teknolojinin soğukluğundan arındırdıklarını söylüyor: ‘Araştırmalar teknolojinin insan zihninde soğukluğu ifade ettiğini, hatta bilinçaltında bu çağrışımın çevre kirliliğine kadar gittiğini gösteriyor. Amacımız, teknolojinin soğukluğunu biraz uzaklaştırıp ürünle kullanıcı arasında duygusal bağ oluşturacak bir tasarım yapmaktı. Bunu da rengiyle, kullanılan cam, alüminyum gibi malzemeleriyle, mavi ışığın dokusuyla ve televizyonu dekoratif bir unsur haline getirerek aşmaya çalıştık. Hem ayakta hem panelde akıcı bir fon ile kullanıcıyla duygusal bir bağ kurmaya çalıştık.’

TUZLUK TV’DEN DAHAHEYECANLANDIRICI

Kamil Akdeniz, ödül için yarışmaya başvururken kazanacaklarından emin olduklarını söylüyor: ‘Ödül bizim için başarının uluslararası tescili gibiydi. 1998’de Beko tasarım ekibi olarak Mimar Sinan Üniversitesi’nin endüstriyel tasarım onur ödülünü almıştık. O dönem Beko’nun genel müdürü olan Aydın Çubukçu ile çalışıyorduk. Kendisi üç sene önce başka bir göreve geçti ama biz ona o zamandan kalma uluslarası ödül sözümüzü yerine getirdik. Çubukçu gibi açık fikirli tasarıma değer veren bir genel müdürle çalışmak bizim önümüzü açtı.’

Serhan Güzelderen de Çubukçu’nun başarılarındaki katkısının yadsınamaz olduğunu düşünüyor: ‘Tasarımcı ne kadar iyi olursa olsun eğer sanayi tasarımcıyı desteklemiyorsa, yani yaptığınız ürünler üretilmiyorsa tasarımlarınız asla gözönüne çıkmıyor. Aydın Çubukçu, 10 yıl önce Beko’nun endüstriyel tasarım bölümünün bugünkü haline gelmesi için altyapıyı yapan insandır.’

Kamil Akdeniz kişisel endüstriyel tecrübesi ışığında Türkiye’nin özellikle son 10 yılda tasarım alanında atılımda olduğunu söylüyor: ‘Türkiye’de çok başarılı tasarımcılarımız var. Benim gördüğüm kadarıyla Türkiye Avrupa’nın üretim merkezi ama tasarım merkezi olma yolunda da devlet ve işadamları imkan ve istihdam sağlarsa önü açılır. Niye ikinci bir İtalya olmayalım.

Amaçları Vena’yı uluslararası tasarım şirketi olarak öne çıkarmak. Kimsenin ihtiyacı olduğunu fark etmediği şeyleri, tüketicinin farkına varmadığı ara ürüleri yaratıp, gereklilik yaratmak istiyorlar. Güzelderen yeni tasarımlara merakını ilginç bir örnekle açıklıyor: ‘Büyük bir televizyon projesi yapmaktansa bir tuzluk yapmak bizi daha çok heyecanlandırıyor. Bu da insanın doğasıyla ilgili. Ben her yeni üründe ilk başlamanın heyecanını seviyorum. Her yeni tasarım yeni bir heyecan, her tasarımda yeni bir şey öğrenmiş oluyorsunuz.’

Erkan Şahin de yıllardır ortak işler çıkarabilen ekip olmalarının piyasadaki güçlü yanları olduğunu söylüyor.

Ekip Beko’da konvansiyonel tüplü televizyon, LCD televizyon, kumanda, TV sehpası, DVD, benzin istanyonları için üretilen ve vergi kaçırmayı önleyici PCR cihazı, yazarkasa, ambalaj gibi ürün tasarımları yapmış. Son iki aydır ise ayakkabı boyası, grafik tasarımlar, kurumsal kimlik logoları, kumbara, imza pedi gibi tasarımlar yapmışlar.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!