Tutunamayanlar ve Gölgesizler film oluyor
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Şubat 24, 2008 00:00
Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar romanı özellikle 1980’li yıllardan sonra geniş bir okur kitlesi tarafından keşfedilmiş ve kült mertebesine yükseltilmiştir.
Entelinden gerçek entelektüeline, kalbinin bu romanda attığını, ruhunun fiziki haritasının en tenha köşelerine kadar orada net bir şekilde çizildiğini söyleyenlerin sayısı hiç de azımsanmayacak kadardır.
Yani tutunamayan ruhların vatanıdır bu mümbit topraklar.
Şimdiye kadar kimse cesaret edememişti bu tutunamayan ruhları beyazperdeye aksettirmeye. Dostoyevski’nin etkisinde sinema yaptığını her fırsatta itiraf eden, hatta Bekleme Odası’nı ona ithaf eden yönetmen Zeki Demirkubuz’un yeni projesi duyduğuma göre Tutunamayanlar olacakmış. Oyuncu Nejat İşler ile birlikte bu konu üzerinde ciddi anlamda çalışıyorlarmış.
SONRA SIRA TOPTAŞ’TA
Türk edebiyatının son dönemde öne çıkan isimlerinden biri de Hasan Ali Toptaş. Sinemaya aktarılacak bir diğer eser de onun en beğenilen romanı Gölgesizler.
Polisiye romanlarıyla tanıdığımız yazar Hakan Karahan bu projenin arkasındaki isim. Son olarak Sağır Oda dizisinin senaryosunu yazan ve bu dizide bizzat rol alan Karahan, Gölgesizler’in film projesinde bir hayli yol almış. Senaryo hazırlanmış, neredeyse motor denecek seviyeye gelinmiş.
Festivalin ilgi odağı kısa filmin oyuncusu
Bağımsız sinemanın en çarpıcı örneklerinin gösterildiği İf İstanbul bugün sona eriyor. Birbirinden ilginç filmler vardı bu yılki programda.
Bunlardan biri de Türkiye yapımı bir kısa film olan Pompa’ydı.
Bush yönetimini eleştiren Karanlığa Taksi’nin hemen öncesinde gösterildi 17 Şubat’ta.
Pompa, medya ve küreselleşme karşıtı 5 dakikalık bir film. Hayali siparişler üzerine çalışan Extramücadele ile Serkan Tunç’un imzası var filmde.
Şöyle deniyor festival kataloğundaki tanıtımında: "Günümüzde medya, dünya üzerindeki pek çok adaletsizliği büyük bir zarafet içinde sunmayı çok iyi başarıyor. Ve bugün ne yazık ki zarafet, adaletten çok daha kıymetli. Zenginlerin adaletsizliği, yine zenginlerin o büyüleyici zarafetlerinin himayesinde Ortadoğu’da, Afrika’da, Asya’da fakir halklar üzerinde hüküm sürüyor. Adaletsizliğin zırhı toplumları hipnotize eden zarafet, güzellik, estetizm, erotizm hatta pornografi. Duyguları istismar eden pornografi düzenin önemli bir aygıtı."
Filmin gösterimine başrol oyuncusu Killer Kate de katıldı. Oldukça alımlı bir oyuncu, güzel bir kız. Film de pornografiyi eleştirmek gibi bir misyon yüklenince Kate izleyicinin doğal olarak ilgi odağı haline geldi. İf İstanbul’un bu yıl en çok ilgi gören konuğu bir kısa filmin başrol oyuncusu oldu dersek yalan söylemiş olmayız.
Türk sanatının Madrid seferi
Bu yıl 27’ncisi düzenlenen Madrid Sanat Fuarı 13-18 Şubat tarihleri arasındaydı. Fuara Türkiye’den Galeri Nev ile Rodeo Sanat Galerisi katıldı.
Bu tür fuarlara katılımın Türk sanatının tanıtımı açısından hayli önemli olduğunu söylemeye gerek yok sanırım. Nitekim Galeri Nev’in İnci Eviner sergisi (üstte) bir hayli ilgi görmüş. Hatta Düsseldorf, Paris ve Barselona’dan sergi davetleri almış, anlaşmaları yapılmış.
Toplam 295 galerinin katıldığı bir fuar bu ve dünyaca ünlü 300 koleksiyoner davet edilmiş. 195 bin kişinin gezdiği fuarın en ağır konukları ise İspanya Kralı Juan Carlos ve kraliçe Sofia’ymış.
Fuarda sergilenen en yüksek fiyatlı eser de Francis Bacon’a ait bir tabloymuş ve tam 23 milyon Euro’ymuş. Ama tablonun alıcısı çıkmamış ya da çıktıysa da açıklanmamış.
Antalya Belediye Başkanı Menderes Türel, piyano festivalinin açılışında çalacak
Fazıl Say’ın sanat yönetmenliğinde ve Antalya Büyükşehir Belediyesi, Antalya Kültür Sanat Vakfı ve Kadir Dursun Prodüksiyon işbirliğiyle düzenlenen Uluslararası Antalya Piyano Festivali dünyanın önde gelen sanatçılarını dinleme fırsatı veriyor müzikseverlere.
Bu yıl festivalin dokuzuncusu gerçekleştirilecek 6-30 Kasım tarihlerinde. Yine önemli isimler var festivalde çalacak ama bu yıl organizasyonu yapanların bir sürprizi olacak.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel açılış gecesi sahneye çıkıp Mozart’tan bir parça çalacakmış.
Başta Antalya Altın Portakal Film Festivali olmak üzere kültür ve sanata verdiği büyük destekle farklı bir yeri var biliyorsunuz Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in. Müziğe de özel bir ilgisi olduğu biliniyor.
Amatör demekle haksızlık edilecek bir düzeyde piyano çalıyor. Hatta yurtdışı seyahatlerinde hangi ülkeye giderse gitsin mutlaka ilk bulduğu piyanoda Memleketim parçasını çalıyormuş.
Yani tutunamayan ruhların vatanıdır bu mümbit topraklar.
Şimdiye kadar kimse cesaret edememişti bu tutunamayan ruhları beyazperdeye aksettirmeye. Dostoyevski’nin etkisinde sinema yaptığını her fırsatta itiraf eden, hatta Bekleme Odası’nı ona ithaf eden yönetmen Zeki Demirkubuz’un yeni projesi duyduğuma göre Tutunamayanlar olacakmış. Oyuncu Nejat İşler ile birlikte bu konu üzerinde ciddi anlamda çalışıyorlarmış.
SONRA SIRA TOPTAŞ’TA
Türk edebiyatının son dönemde öne çıkan isimlerinden biri de Hasan Ali Toptaş. Sinemaya aktarılacak bir diğer eser de onun en beğenilen romanı Gölgesizler.
Polisiye romanlarıyla tanıdığımız yazar Hakan Karahan bu projenin arkasındaki isim. Son olarak Sağır Oda dizisinin senaryosunu yazan ve bu dizide bizzat rol alan Karahan, Gölgesizler’in film projesinde bir hayli yol almış. Senaryo hazırlanmış, neredeyse motor denecek seviyeye gelinmiş.
Festivalin ilgi odağı kısa filmin oyuncusu
Bağımsız sinemanın en çarpıcı örneklerinin gösterildiği İf İstanbul bugün sona eriyor. Birbirinden ilginç filmler vardı bu yılki programda.
Bunlardan biri de Türkiye yapımı bir kısa film olan Pompa’ydı.
Bush yönetimini eleştiren Karanlığa Taksi’nin hemen öncesinde gösterildi 17 Şubat’ta.
Pompa, medya ve küreselleşme karşıtı 5 dakikalık bir film. Hayali siparişler üzerine çalışan Extramücadele ile Serkan Tunç’un imzası var filmde.
Şöyle deniyor festival kataloğundaki tanıtımında: "Günümüzde medya, dünya üzerindeki pek çok adaletsizliği büyük bir zarafet içinde sunmayı çok iyi başarıyor. Ve bugün ne yazık ki zarafet, adaletten çok daha kıymetli. Zenginlerin adaletsizliği, yine zenginlerin o büyüleyici zarafetlerinin himayesinde Ortadoğu’da, Afrika’da, Asya’da fakir halklar üzerinde hüküm sürüyor. Adaletsizliğin zırhı toplumları hipnotize eden zarafet, güzellik, estetizm, erotizm hatta pornografi. Duyguları istismar eden pornografi düzenin önemli bir aygıtı."
Filmin gösterimine başrol oyuncusu Killer Kate de katıldı. Oldukça alımlı bir oyuncu, güzel bir kız. Film de pornografiyi eleştirmek gibi bir misyon yüklenince Kate izleyicinin doğal olarak ilgi odağı haline geldi. İf İstanbul’un bu yıl en çok ilgi gören konuğu bir kısa filmin başrol oyuncusu oldu dersek yalan söylemiş olmayız.
Türk sanatının Madrid seferi
Bu yıl 27’ncisi düzenlenen Madrid Sanat Fuarı 13-18 Şubat tarihleri arasındaydı. Fuara Türkiye’den Galeri Nev ile Rodeo Sanat Galerisi katıldı.
Bu tür fuarlara katılımın Türk sanatının tanıtımı açısından hayli önemli olduğunu söylemeye gerek yok sanırım. Nitekim Galeri Nev’in İnci Eviner sergisi (üstte) bir hayli ilgi görmüş. Hatta Düsseldorf, Paris ve Barselona’dan sergi davetleri almış, anlaşmaları yapılmış.
Toplam 295 galerinin katıldığı bir fuar bu ve dünyaca ünlü 300 koleksiyoner davet edilmiş. 195 bin kişinin gezdiği fuarın en ağır konukları ise İspanya Kralı Juan Carlos ve kraliçe Sofia’ymış.
Fuarda sergilenen en yüksek fiyatlı eser de Francis Bacon’a ait bir tabloymuş ve tam 23 milyon Euro’ymuş. Ama tablonun alıcısı çıkmamış ya da çıktıysa da açıklanmamış.
Antalya Belediye Başkanı Menderes Türel, piyano festivalinin açılışında çalacak
Fazıl Say’ın sanat yönetmenliğinde ve Antalya Büyükşehir Belediyesi, Antalya Kültür Sanat Vakfı ve Kadir Dursun Prodüksiyon işbirliğiyle düzenlenen Uluslararası Antalya Piyano Festivali dünyanın önde gelen sanatçılarını dinleme fırsatı veriyor müzikseverlere.
Bu yıl festivalin dokuzuncusu gerçekleştirilecek 6-30 Kasım tarihlerinde. Yine önemli isimler var festivalde çalacak ama bu yıl organizasyonu yapanların bir sürprizi olacak.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel açılış gecesi sahneye çıkıp Mozart’tan bir parça çalacakmış.
Başta Antalya Altın Portakal Film Festivali olmak üzere kültür ve sanata verdiği büyük destekle farklı bir yeri var biliyorsunuz Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in. Müziğe de özel bir ilgisi olduğu biliniyor.
Amatör demekle haksızlık edilecek bir düzeyde piyano çalıyor. Hatta yurtdışı seyahatlerinde hangi ülkeye giderse gitsin mutlaka ilk bulduğu piyanoda Memleketim parçasını çalıyormuş.